Taha Kılınç
Sevap bağışlamak
09 Mart 2018, Cuma
Sevgili Peygamberimiz "aleyhissalatü vesselam" buyuruyorlar ki; "Cennetin yüksek derecelerine kavuşmak isteyen, saygısızlık yapana yumuşak davransın, zulmedeni affetsin, malını esirgeyene ihsanda bulunsun."
Hanefi mezhebinde bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlayabilir. İbadetler üç kısımdır.
1. Zekat, sadaka ve kefaretler gibi yalnız malla yapılan ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlamak caizdir.
2. Hac gibi hem beden hem mal ile yapılan ibadetlerin sevabını bağışlamak caizdir.
3. Yalnız bedenle yapılan namaz, oruç, tesbih, tehlil, tahmid ve Kur'an-ı kerim okumak, dua etmek gibi ibadetlerin sevabını bağışlamak da caizdir.
Bir kimse herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadetleri yaparken, sevabını ölü diri başkasına hediye etmeyi niyet edebilir.
İmam-ı Şafii ve İmam-ı Malik hazretleri, yalnız bedenle yapılan ibadetlerin sevapları ölüye hediye edilmez, dediler. Fakat sonradan gelen Şafii âlimleri; Ya Rabbi, okuduğumdan hasıl olan sevabın mislini ölülere de vâsıl et gibi dua edince vâsıl olacağını bildirdiler. Görüldüğü gibi, ölü için Kuran-ı kerim okunur. Okunan Kur'anın sevapları ölüye gitmez diyenlerin yanlış söyledikleri açıktır.. Hadis-i şerifte buyuruldu ki; "Kabristandan geçen kimse onbir İhlas okuyup sevabını kabirdekilere hediye ederse ölü adedince sevap verilir." Bir kimse, farz olsun nafile olsun herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra sevabını ölü diri herkese hediye edebilir. Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, Evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikir gibi ibadetlerin sevaplarını başkasına hediye edilebilir. Hediye edenin kendi sevabından hiç azalmadan bütün müminlere sevabı erişir yani sevap hediye edilenlere taksim edilmeden her birine bütünü kadar erişir. Her ibadetin sevabı Resulullah Efendimizin mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbn-i Ömer hazretleri Peygamber Efendimiz için umre yapmıştır. İbn-i Serrac hazretleri de Resulullah Efendimiz için onbinden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. Şu halde her mümin, yaptığı ibadetlerin sevaplarını başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, ana babasına ve bütün müminlere hediye etmelidir. Sevabı hepsine de gider, kendi sevabından da bir şey eksilmez.
Hanefi mezhebinde bir kimse yaptığı ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlayabilir. İbadetler üç kısımdır.
1. Zekat, sadaka ve kefaretler gibi yalnız malla yapılan ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlamak caizdir.
2. Hac gibi hem beden hem mal ile yapılan ibadetlerin sevabını bağışlamak caizdir.
3. Yalnız bedenle yapılan namaz, oruç, tesbih, tehlil, tahmid ve Kur'an-ı kerim okumak, dua etmek gibi ibadetlerin sevabını bağışlamak da caizdir.
Bir kimse herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadetleri yaparken, sevabını ölü diri başkasına hediye etmeyi niyet edebilir.
İmam-ı Şafii ve İmam-ı Malik hazretleri, yalnız bedenle yapılan ibadetlerin sevapları ölüye hediye edilmez, dediler. Fakat sonradan gelen Şafii âlimleri; Ya Rabbi, okuduğumdan hasıl olan sevabın mislini ölülere de vâsıl et gibi dua edince vâsıl olacağını bildirdiler. Görüldüğü gibi, ölü için Kuran-ı kerim okunur. Okunan Kur'anın sevapları ölüye gitmez diyenlerin yanlış söyledikleri açıktır.. Hadis-i şerifte buyuruldu ki; "Kabristandan geçen kimse onbir İhlas okuyup sevabını kabirdekilere hediye ederse ölü adedince sevap verilir." Bir kimse, farz olsun nafile olsun herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra sevabını ölü diri herkese hediye edebilir. Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, Evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikir gibi ibadetlerin sevaplarını başkasına hediye edilebilir. Hediye edenin kendi sevabından hiç azalmadan bütün müminlere sevabı erişir yani sevap hediye edilenlere taksim edilmeden her birine bütünü kadar erişir. Her ibadetin sevabı Resulullah Efendimizin mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbn-i Ömer hazretleri Peygamber Efendimiz için umre yapmıştır. İbn-i Serrac hazretleri de Resulullah Efendimiz için onbinden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. Şu halde her mümin, yaptığı ibadetlerin sevaplarını başta Peygamber Efendimiz olmak üzere, ana babasına ve bütün müminlere hediye etmelidir. Sevabı hepsine de gider, kendi sevabından da bir şey eksilmez.
Hâce Muhammed Ma'sûm "kuddise sirruh" hazretleri buyurdular ki;
Birkaç günlük zamânı büyük nîmet bilerek, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri yapmağa çalışmalıdır.
İbâdetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran şey; namazdır.
Câhillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebeb olmayınız! Her işinizin İslâmiyete uygun olması için, Allahü teâlâya yalvarınız.
Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyâlıklara aldanmamalıdır.
İhsân sâhibinin kapısı çalınınca açılır.
Gönül dalgınlığının ilâcı; gönlünü Allahü teâlâya vermiş olanların sohbetidir.
Dünyâ hayâtı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzûmlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Hiçbir şey sohbet gibi faydalı olmaz.
İbâdetlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahü teâlâya en çok yaklaştıran şey; namazdır.
Câhillerin, büyüklere dil uzatmalarına sebeb olmayınız! Her işinizin İslâmiyete uygun olması için, Allahü teâlâya yalvarınız.
Geçici lezzetlere, çabuk biten, tükenen dünyâlıklara aldanmamalıdır.
İhsân sâhibinin kapısı çalınınca açılır.
Gönül dalgınlığının ilâcı; gönlünü Allahü teâlâya vermiş olanların sohbetidir.
Dünyâ hayâtı pek kısadır. Bunu en lüzumlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzûmlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmaktır. Hiçbir şey sohbet gibi faydalı olmaz.