Reina'da katliam yapan Doğu Türkistan uyruklu DAEŞ tetikçisi, saldırı esnasında önce “Flashbang” denilen “Işık Bombası” kullanmış; gece kulübündekilerin “geçici körlük” yaşamasını fırsat bilerek Kalaşnikof'uyla masum insanları taramış…

Flashbang, sadece ABD Özel Kuvvetleri'nin envanterinde bulunuyor!

DAEŞ'in teröristi, bunları nasıl temin edebiliyor?

İşte bu “sahte bayrak” gösteren terör örgütü, aynen “Flashbang” gibi bir Amerikan Malı'dır!

DAEŞ'in tetikçisi “Seküler ABD'nin namı hesabına; onun bir askeri olarak” Bağımsız Müslüman Türkiye'yi hedef almış, İstanbul'da kan dökmüştür.

Flashbang'lerin üretildiği fabrika mı; Pensilvanya'da imiş:

DAEŞ'in “stratejik ortağı” olan FETÖ'nün elebaşısı da yıllardır Pensilvanya'da ikamet ediyor ve Amerikan Devleti hala daha Teröristbaşı Locaefendi'yi Türkiye'ye iade etmiyor.

*

FETÖ, “dini cemaat” maskeli bir GLADYO örgütüdür.

NATO'nun kuruluş anlaşmasında (4 Nisan 1949) gizli bir madde vardır: Bu maddeye göre “Bir ulusun NATO ittifakına katılabilmesi için öncelikle gizliliğin esas olduğu, sivil kadrolar aracılığıyla komünizmle mücadeleedecek bir ulusal güvenlik otoritesi kurması şart koşulmuştur!”

Herhangi bir ülke, NATO'ya üye olurken; devletinin Batı Bloku ile aynı doğrultuda hareket etmesini garanti etmekle yükümlü bir gayrı resmi örgüt kurmasını şart koşan gizli protokolleri de imzalıyordu!

İşte bu gizli örgüt, GLADYO'dur!

Amerika'nın lokomotifliğindeki NATO'nun merkezi, Belçika'nın başkenti Brüksel'dedir. Avrupa GLADYO'sunun merkezi de işte bu karargâhtadır.

Reina'ya yönelik terör saldırısı nedeniyle Brüksel'deki NATO Karargâhı'nda bayraklar yarıya indirildi…

NATO; DAEŞ'in Atatürk Havalimanı'na düzenlediği terör saldırısının (28 Haziran 2016) ardından da bayrakları yarıya indirmişti.

NATO'nun bayrakları yarıya indirmesi; her iki saldırının da arkasındaki odağın ABD olduğu gerçeğini değiştirmiyor!

Bununla birlikte; NATO, PKK'lı teröristlerin Beşiktaş'taki ve Kayseri'deki bombalı saldırılarının ardından “bayrakları neden yarıya indirmemiştir?”

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında da; NATO “bayrakları yarıya indirme” kararı almamıştır!

Demek ki; NATO için “Ortaköy'deki gece kulübü Reina, Türkiye'den daha önemlidir!”

*

NATO, 15 Temmuz gecesi 246 vatandaşımızı katleden FETÖ'cü katillerin arkasındadır!

NATO üyesi Türkiye'de; TBMM'nin, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, Özel Harekât Merkezi'nin, TÜRKSAT'ın bombalanmasına karşı NATO'nun hakiki bir tepkisi olmamıştır!

“Tepki” ne kelime…

Bu kahpece saldırılardan dolayı; kapalı kapılar ardında “ellerini ovuşturduklarına” kuşku yoktur.

FETÖ eliyle Bağımsız Türkiye'yi işgal edemedikleri için büyük bir hayal kırıklığına uğradılar.

NATO'nun beşinci maddesi üye ülkelerden birisinin silahlı saldırıya uğraması durumunda onun yanında fiilen yer almayı öngörüyor.

NATO, beşinci maddeyi tersinden uygulamıştır!

Bağımsız Müslüman Türkiye'ye saldıran PKK ile FETÖ'nün yanında yer almıştır!

*

15 Temmuz; FETÖ/NATO /ABD/CIA'in icra ettiği bir darbe kalkışmasıdır.

Amerika'nın “seçilmiş başkanı” Donald Trump kampanya sırasında “15 Temmuz'da 13 CIA ajanı Türkiye'deki darbeye yardım etti” diye tweet atmıştı:

En iyi belge veya kanıt “itiraf”tır.

15 Temmuz gecesi; FETÖ'cü askerlerin İncirlik Üssü'ndeki Amerikalılarla yaptıkları seri toplantılar da deşifre olmuştur…

Türkiye'nin NATO karargâhlarında görevli dört yüz altmış iki subayından iki yüz otuz yedisinin FETÖ mensubu olduğu; bunlardan 200'ünün firari durumda bulundukları da ortaya çıktı!

ABD/NATO, FETÖ'cü askerlerini koruma altına almıştır!

*

Bağımsız Türkiye'ye karşı mücadele veren İstanbul'daki Baronsal Gladyo; hem darbecidir, hem de laikçidir!

15 Temmuz gecesi, FETÖ Cuntası'nın mensupları “Yurtta Sulh Konseyi” adına TRT'de “korsan bildiri” okuttular:

O metinde “Cumhurbaşkanı ve hükümetin laik düzeni ortadan kaldırdığı” iddia ediliyordu. FETÖ Cuntası'nın bildirisinde üç yerde “laikliğe/laik düzene” atıf yapılmıştı.

Darbeye kalkışanlar; malum bildiride NATO Anlaşması'na bağlılıklarını da vurgulamışlardı!

*

Reina'daki terör saldırısının “Laik yaşam tarzına bir saldırı olduğunu” iddia edenler; bu “ağızlara laik” ve dahi fevkalade konforlu kuyruklu yalan üzerinden katliamın asıl hedefinin ve amacının üzerini taammüden örtüyorlar, sahne arkasındaki derin güç odağını da itina ile hasıraltı ediyorlar!

DAEŞ antetli “sahte bayrağı” göstermek suretiyle terör saldırısını organize eden CIA/ABD; Türkiye'deki Batı Putçusu Laikçi Cephe'nin (En başta CHP ve Doğan Medyası) sergilediği “Psikolojik Harp” atraksiyonlarından ziyadesiyle memnundur!