''Üst Akıl mı, hurafeden ibarettir” diyen “etki ajanları” pazartesi günü New York'ta ölen Küresel Baron David Rockefeller'dan “Hayırseverliğiyle tanınan efsanevi milyarder” diye bahsediyorlardı!

Dünyanın dört bir tarafındaki ekonomik krizlerin, toplumsal kaosların, askeri darbelerin, devasa katliamların perde arkasında yer alan derin konsorsiyumu yönetmek…

-Ne zamandan beri “Hayırseverlik!” oluyor?

Sihirbazlık gösterisi “Hayırseverlik” maskesiyle icra ediliyor! Gözlerimizi bağlayan bu replikle Rockefeller'ı sempatik göstermeye çalışmalarının sebebi nedir?

David Rockefeller'ın Türkiye'deki en yakın dostunun meşhur bir işadamı olduğunu hatırladığımızda, işbu sualin cevabı kolaylaşır!

*

Taha Akyol, 9 Şubat 2015'te “Üst Akıl, Dış Güçler, Paralel gibi laflar komplo teorisidir” diye yazmıştı!

Yani? 15 Temmuz 2016'daki FETÖ/Paralel Yapı'nın darbe girişiminden yaklaşık bir buçuk yıl önce!

Defalarca belgelenen kapı gibi gerçekler karşısında mütemadiyen “Geçiniz bunları, komplo teorisidir bunlar!” diyenler; dikkat buyurun, bu derin konuları hiçbir zaman tartışmazlar, tartışamazlar, daima tartışmadan kaçarlar!

Bunlar, Türkiye'de Batılı devletlerin menfaatleri için “etki ajanlığı” yapanlardır. Derin gerçekleri perdelemek, hasıraltı edebilmek için sahne alırlar.

Batı merkezli psikolojik harbin içerideki temsilcileri olarak “Görevimiz Tehlike Misyonu” kapsamında demeç verirler, klavye sallarlar!

*

Donald Trump, seçim kampanyası sırasında attığı bir tweet ile “13 CIA ajanı, 15 Temmuz'da Türkiye'deki darbeye yardım etti” itirafında bulunmuştu!

Başkanlık kampanyasında Donald Trump'ın çalışma arkadaşları arasında “birçok emekli asker ve istihbarat mensubunun” yer aldığını tam da burada hatırlayalım!

CIA, 15 Temmuz'da FETÖ ile birlikte sahadaydı.

En iyi belge veya delil itiraftır. CIA'in müdahalesiyle Trump o tweet'ini silmiş olsa da; gerçek değişmiyor.

İçimizdeki Amerikancı etki ajanları “komplo teorisi” lakırdısını pek seviyorlar: Trump'ın bu itirafı karşısında ise dillerini yuttular, kaç aydır gıkları çıkmıyor.

Zamanında CIA tarafından kurulan BND'nin (Alman Dış İstihbarat Teşkilatı) günümüzdeki şefi Bruno Kahl “15 Temmuz'un arkasında Gülen'in yer aldığına dair bir kanıt göremediklerini” söyledi!

Her taraf lebalep kanıt yahut belge dolu; ancak bunlar bir türlü göremiyorlar! Gerçeği görmek mi; asla işlerine gelmiyor. Ya? FETÖ'yü himaye etmeyi sürdürüyorlar:

Almanya, 15 Temmuz'daki FETÖ darbe girişimini destekledi, kalkışma başarısız olduğunda büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Ardından FETÖ'nün iki kaçak savcısını (Öz ile Kara) ve NATO'daki 46 subayını koruma altına aldı. Bütün bunların üzerini de “Kanıt yok” gibi zırvalarla örtmeye yelteniyor!

*

Hrant Dink Suikastı'nın tetikçisi Ogün Samast'ın Türk Bayrağı önündeki malum fotoğrafıyla alakalı soruşturma kapsamında; F.Gülen, Z.Öz, E.Dumanlı, F.Mercan, A.Yavuz Arslan ve H.İbrahim Koca hakkında önceki gün yakalama kararı çıkarıldı.

Samast, 19 Ocak'ta (2007) Dink'i öldürdükten sonra 20 Ocak'ta Samsun Otogarı'nda yakalanmıştı. Gözaltında olduğu sırada Terörle Mücadele Şubesi'nde elinde Türk Bayrağı ile yanındaki Emniyet ve Jandarma mensupları ile birlikte poz vermişti!

Paralel Yapı, bu görüntüyü kamuoyuna sunarak Dink Suikastı'nın “milliyetçi duygularla işlendiği” illüzyonunu, yalanını pazarlamıştı!

Orada poz verenlerden iki Emniyet mensubu sürekli terfi almışlardı: Bu iki polis mi; 15 Temmuz sonrasında FETÖ üyeliğinden açığa alındılar, sonrasında meslekten ihraç edildiler!

“Dink Suikastı'nda Fetullah Gülen'e bağlı Emniyet mensuplarının, ihmallerinin/kabahatlerinin/suçlarının bulunduğuna” dair ciddi iddialar; o dönemde ve sonraki yıllarda “komplo teorisi” olarak nitelendirilmiştir!

Sonuçta, ne oldu? Dink Suikastı'nın perde arkasında “tepeden tırnağa” FETÖ'nün yer aldığı kanıtlandı.

*

Suikasttan bir yıl kadar sonrasında Pensilvanya'daki çiftlikte Gülen'le görüşen Paralel mensubu bir Emniyetçi kendisine “Hocam, ağabeyler Dink'i öldürme emrini sizin verdiğinizi söylüyor” demiştir!

O yıllarda İstanbul Emniyeti'nde görev yapmış olan Paralel polis “Bu sözlerinin üzerine, derin sırrın deşifre olabileceği ihtimalinden fevkalade rahatsız olan Fetullah Gülen'in fenalık geçirdiğini” de Türkiye'ye döndüğünde “dar dairede” anlatmıştır!

Dink Suikastı'nı soruşturan (savsaklayan) FETÖ mensubu Savcı Muammer Akkaş'tır.

Derin cinayetin arka planını itina ile gizlemiştir.

Akkaş mı, 25 Aralık 2013'ün Paralel Savcısı'dır!

Savcı Akkaş, 25 Aralık'ta yedi işadamı için “jet hızı” misali ihtiyati tedbir kararı aldırabilmişken; daha evvelki dönemde “Kanaltürk televizyonunun kuruluş aşamasında yüklü miktarda ödeme yapılmasıyla ilgili soruşturmada” Mister Simit diye de bilinen meşhur işadamının üç yıl boyunca ifadesini almamıştı!

Akkaş'ın kolladığı o işadamına; David Rockefeller 2009'da New York'ta “Hayırseverlik!” ödülü vermiştir!