DÜNYA
Katar krizinde kim nerede duruyor?
*Körfez'de kriz var, Katar üzerinden başlatılan diplomatik kriz henüz çözüme kavuşturulmuş değil.
*Ancak saflar belli oldu, saflarla birlikte kimin ne talebi var onlar da açıklandı.
*Katar'dan kim ne istiyor, Müslüman Kardeşler ve Hamas neden hedefte, İran ve ABD bu krizin neresinde duruyor? Taha Dağlı yanıtladı...
KATAR'A YÖNELİK SUÇLAMALAR NELER?
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır Katar'ı teröre destekle suçluyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın görüşü de böyle.
Kast ettikleri terörün içerisinde ise Müslüman kardeşler ve Hamas da var. Bunun yanı sıra Suriye'de de terör örgütlerine destek suçlaması yapılıyor ve tabi ki bir diğer suçlama başlığı İran. Katar'ın İran ilişkileri sorgulanıyor özellikle Yemen'de İran merkezli Husilere destek verdiği iddia ediliyor.
KATAR HAKKINDAKİ İRAN İDDİALARI DOĞRU MU?
Katar Suriye konusunda başından beri Suudi Arabistan'la aynı çizgideydi, rejim karşıtı ve muhaliflerin yanında durdu. Dolayısıyla İran'ın da karşısındaydı. Yemen'de İran destekli Husilere operasyon başladığında da koalisyonda Katar da yer aldı. Bunun dışında Katar'ın her ülke gibi İran'la ticari ilişkileri olmuştur ama eğer Körfez ülkelerinde İran'la içli dışlı olmakla suçlanacak bir ülke varsa o Katar değil Birleşik Arap Emirlikleri olmalıydı çünkü BAE'nin İran'la hem ekonomik-ticari hem de siyasi ilişkileri herkesten çok daha fazla var.
SUÇLAMALAR KATAR'I İRAN'A YAKLAŞTIRMAYA MI YÖNELİK?
Katar İran'la işbirliği yapmakla suçlanıyor. Suçlama sonrası Katar'a yaptırım uygulanıyor ve Suudi Arabistan hava sahası kapatılıyor. Katar havayolları ise İran hava sahasını kullanmak zorunda bırakılıyor.
Aslında suçlamalara genel olarak bakınca ortaya çıkan bir durum var o da Katar'a yönelik ithamların asılsız olduğu, içi boş iddialar ve hiç biri inandırıcı değil zaten Arap dünyasında halk nezdinde de bu suçlamalar bir karşılık bulmadı.
İRAN KRİZİN NERESİNDE DURUYOR?
Obama dönemiyle Trump arasında İran farkı açık bir şekilde var. Ama Trump hedef İran derken önce Katar'ı seçti. Suudi Arabistan için de öncelikli tehdit İran. Ama onlar da ABD'nin çizdiği Katar rotasında ilerliyor. Yolun sonu İran ise bu yolda yıpranma payı var. Yani önce Körfez ülkelerinin birbirine düşürülüp ardından zayıflatıldıktan sonra İran'ın karşısına çıkarılabilir. İran Obama döneminde önü fazlasıyla açıldı, Trump buna yeter diyor ama İran'ı da bıçak gibi kesmek değil de sanki biraz burnunu sürtmek amacındalar.
Mesela Gazze'de Hamas'tan sonra İslami Cihat örgütü en etkin direniş hareketlerinden biri ama onlar Körfez ülkelerinin hazırladığı terör örgütleri listesinde yok. Kimse İslami Cihat'tan bahsetmiyor, varsa yoksa Hamas ve onu destekleyen Katar hedefte. İslami Cihat'ın arkasında ise İran var, bu neden sorgulanmıyor acaba.
TAHRAN'DAKİ TERÖR SALDIRISININ ANLAMI NEYDİ?
DAEŞ terör örgütü ne zaman nerede ortaya çıkacağını çok iyi bilen bir örgüt. Bugüne kadar ateş çemberine çevrilen Ortadoğu'da İran'a kimse dokunmamıştı, Katar üzerinden İran'a yönelik bir tehdit algısının oluşturulduğu bu sürecin ikinci gününde Tahran'da yıllar sonra ilk kez bir terör saldırısı yapıldı. Genel kanı bunun bir false flag operasyonu olduğu yönünde.
KÖRFEZ ÜLKELERİ NEDEN HAMAS'A KARŞI?
Hamas'ı Müslüman Kardeşlerin bir kolu olarak lanse ediyorlar. Bugün Ortadoğu'da ABD'nin yeni oluşturmaya başladığı denklemde İsrail'e geniş bir rol biçilmiş. İsrail'in karşısında duran en büyük Filistin gücü ise Hamas. Hamas'ın destekçilerinin başında da Katar geliyor.
İsrail'in güvenliği için Hamas'ın susturulması, durdurulması şart.
Bunun için uğraşan Körfez ülkelerinin başında da Birleşik Arap Emirlikleri ve onların desteklediği Muhammed Dahlan gibi darbe finansörü isimler var. Bir de şu var, Ortadoğu'nun ilk demokratik seçimi 2005 Filistin seçimleridir ve kazanan siyasi partisi ise Hamas olmuştur. O tarihten sonra Hamas'ın iktidarı yıkıldı, Gazze'ye hapsedildi ve bir daha Filistin'de seçim yapılmadı.
SUUDİ ARABİSTAN İHVAN'DAN NE İSTİYOR?
Suudi Arabistan Müslüman Kardeşleri, 1990 Irak işgalinde Saddam Hüseyin'i destekledikleri iddiasıyla kara listeye aldı. Asıl sebep Müslüman Kardeşler hareketinin monarşik rejimler üzerinde bir tehdit olması. Krallar ihvandan korkuyor çünkü halka sorulduğunda, demokrasi işletildiğinde, ihvanın kendileri için büyük bir tehdit olacağını düşünüyorlar. Bu nedenle Mısır darbesine destek verdiler. Tüm amaçları Müslüman Kardeşler hareketinin tüm ülkelerde siyaseten tasfiye edilmesi, sandıktan uzak tutulması çünkü sandık konulduğunda, pusulada ihvan varsa, birinci çıkmaları çok yüksek ihtimal, bu nedenle ihvanın bir zincirleme etki yapıp, Mısır'dan sonra diğer Arap ülkelerinde de etkin olacağı korkusu vardı, İhvan yayılmasına karşı duyulan bu korku, Mısır'da darbeyi getirdi ve Müslüman Kardeşlerin siyaseten tasfiyesine yol açtı şimdi artık Müslüman kardeşleri tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyorlar.
TRUMP'IN RADİKAL TEHLİKEDEN KASTI İHVAN MI?
Trump'ın Suudi Arabistan ziyaretinde bahsettiği radikalizm DAEŞ ve El Kaide sanılmıştı ama şu an bunlardan bahsedilmiyor, Katar, İhvan ve Hamas, batının terör tehdidi algılarını oluşturmuş durumda. İlk sırada bunlar geliyor. Oysa İhvan silahsız bir oluşum, bir ekol, bir STK.
Mısır darbesinde silahsız olduklarını tüm dünya gördü eğer terör örgütü olsalardı, 3 Temmuz darbesi sonrası Kahire'de yüzlerce kişinin katledildiği o olaylarda sessiz kalıp, darbecilere bir karşılık vermeleri gerekmez miydi ama hatırlayın darbecilere tek taş bile atmadılar çünkü şiddeti reddeden, silahlı hiçbir yapısı bulunmayan bir oluşumlar.
İSRAİL BU KRİZİN NERESİNDE DURUYOR?
Alınan tüm kararlar, yaptırımlar, suçlamalar, atılan adımlar bunların hepsi İsrail için bulunmaz nimet değerinde, hepsi İsrail'in işine yarıyor, onların elini güçlendiriyor. İsrail'e desen ki bölgede hangi aktörleri oyun dışı bırakalım, öncelikle Hamas'ı, İhvan'ı, Katar'ı sıralardı. Bunların hepsi şu an oluyor.
TÜRKİYE NEDEN BİR TERCİHE ZORLANDI?
Krizin başlamasıyla Türkiye'ye "Suudiler mi Katar mı" dayatması getirdiler ama Türkiye bu tür tezgahlara pabuç bırakacak ülke değil.
Ne yapıldı, Katar'a destek ve bununla birlikte Suudi Arabistan'a da diyalog çağrısı. İki ülke de Türkiye ile ilişkileri olan ülkeler.
Türkiye buradaki tuzağın farkında, bunu fark etmeyen ve oyuna gelen bir Suudi Arabistan var, Türkiye dostu olan Suudi Arabistan'ı bu oyuna karşı uyarmakla mükellef ve diplomatik yönden tüm kanallarını kullanarak bunu yapıyor.