Trump, Filistin toprağı Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıdığını ilan etti. Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınma talimatını verdi: Haydut Devlet’in Başkanı, bu provokatif kararla seçim kampanyasında “Siyonistlereverdiği sözü” yerine getirmiş oldu!

Hiçbir hükmü olmayan bu karar; İsrail’e yaltaklanan Donald Trump’ın ne denli bir ‘İslam Düşmanı’ olduğunu -bir defa daha- ayan beyan gösterdi.

“Büyük Şeytan ABD”nin uluslar arası hukuku hiç sayan bu kararı, aynı zamanda İslam dünyasına ağır bir saldırıdır.

-Bir nevi savaş ilanıdır!

Özelde Ortadoğu’da, genel manada ise dünyanın her bir tarafında; barışın önündeki en büyük tehdit Amerika-İsrail tandemidir.Öldürmeye ayarlanmış bu tandemin temel amacı Siyonizm’in hedeflerini gerçekleştirmektir.

*

Trump’ın açıklamasına dakikalar kala; işgal altındaki Doğu Kudüs’ün eski şehir bölgesini çevreleyen tarihi surlara ABD ve İsrail bayraklarını ışıklandırma sistemiyle yansıtan İsrail makamları, Müslümanların kanlarını dökmeyi devlet politikası haline getirmiş olan işbu kirli ortaklığın fotoğrafını verdiler!

Baba Bush, Beyaz Saray’daki son aylarında (24 Ağustos 1992) “Ülkemizi Yahudi-Hıristiyan birliğinin lideri olarak ayakta tutmaya kararlıyız” demişti!

Obama’nın yardımcısı Joe Biden, görev süresinin son günlerinde Dünya Yahudi Kongresi’ne katılmış ve orada “Yahudi değilim ama ben bir Siyonist’im” demişti!

Trump da “Siyonizm’in kaşar bir hizmetkârı olduğunu” Kudüs konusundaki kararıyla açık etti!

Bu kararla; Terör Devleti İsrail’in adeta “ağzı kulaklarına vardı!”

Başbakanı Netanyahu, Trump’ın açıklamasına “Cesur ve adil bir karar” diyerek teşekkür etti!

*

Haydut Devlet’in başı Donald Trump’ın kararına en çoksevinenlerin arasında Fetullah Gülen’in de yer aldığına hiç kuşku yoktur!

İsrail terör devleti komandolarının, uluslar arası sularda giriştiği Mavi Marmara katliamının ardından “Tel Aviv’in otoritesine bağlılığını bildiren” ve dahi “Ankara’yı suçlayan” Locaefendi’den bahsediyoruz…

Yedi yıl önce Mavi Marmara’da on şehit verdiğimiz kanlı baskını müteakip İsrail’in katil komandolarını “masum gibi göstermeye!” yeltenen etki ajanları; Donald Trump’ın Kudüs kararından hemen sonra “Aman ha, ABD’ye kızıp İsrail ile ilişkilerimizi kesmeyelim” diyerek Tel Aviv’e ne denli bağlı olduklarını gösteriyorlar!

Trump’ın açıklamasından hemen önce; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kudüs, Müslümanların kırmızıçizgisidir. İsrail ile diplomatik ilişkilerimizi keseriz!” şeklindeki sözlerinin ise bir an evvelhayata geçirilmesi gerekiyor.

Geçen Temmuz ayında, Terör Devleti İsrail’in “Mescid-i Aksa’yı ibadete kapattığını, son elli yıldır ilk kez iki hafta üst üste Cuma Namazı kılınamadığını” da asla unutmayalım!

İsrail İşgal Kuvvetleri’nin zulmü, her geçen gün artarak devam ediyor; bundan sonra da ziyadesiyle edecektir…

İsrail ile ilişkileri “normalleştirmeye” yönelik adımların, “daha ziyade hedef olmak” anlamına geldiği; her defasındaortaya çıkıyor.

İçimizdeki Batıcıların, özellikle şu son iki yıldır “İsrail ve ABD ile iyi geçinelim, onlarla dost ve müttefik olalım” yollu telkinlerinin “Ankara’nın Batılı devletlere yönelik mevcut mukavemetini kırmak, engellemek” gayesiyle yapıldığını bir kez daha işaretleyelim…

Bu iliştirilmiş cephenin ‘Truva’ olarak görev yapan kısmı; Trump’ın Kudüs kararından sonra fena halde morarınca “nasıl rol yapacağını, kamufle olacağını” da şaşırdı, saklanacak delik arıyor!

*

Rahmetli Necmettin Erbakan’ın, vaktiyle “Neymiş? Amerika’nın hoşuna gitmezmiş! Bana ne Amerika’dan!” diye feveran ettiğini…

Yine Erbakan’ın “İsrail güçten anlar, konuşmaktan anlamaz!” dediğini; bu vesileyle bir defa daha hatırlayalım!

İsrail’e karşı alttan alındıkça yahut onlara gerektiği gibi karşılık verilmedikçe” Terör Devleti daha fazla azgınlaşıyor.

İslam dünyasındaki bölünmüşlük, Katil İsrail Devleti’ni daha da pervasız yapıyor.

İsrail-ABD tandeminin liderlik ettiği Haçlı ve Siyonist İttifakı; karşısında İslam ülkelerinden oluşan topyekûn bir blok, kararlı ve sıkı bir direniş göremediği müddetçe…

-Kahpece saldırmaya devam edecektir!

*

İslam Düşmanı Donald Trump’ın Kudüs kararı, Terör Devleti İsrail’in bölgedeki işgalini tamamlamak ve “Büyük İsrail Devleti!” projesini hayata geçirebilmek yolunda yeni bir saldırının (savaşın) başlatıldığını gösteriyor!