Dört gün önce, Çetin Emeç'in derin bir suikasta kurban gidişinin yirmi altıncı yıldönümüydü. 7 Mart 1990'daki silahlı saldırıda, Emeç'in şoförü Sinan Ercan da hayatını kaybetmişti. 1990 yılındaki “laik aydın” cinayetlerinde; Çetin Emeç, Muammer Aksoy'dan sonra hedef alınan ikinci isimdir.

Emeç, öldürüldüğü esnada Hürriyet'in yazarıydı.

Önceki yıllarda, Hürriyet'te genel yayın yönetmenliği yapmıştı.

*

Hürriyet gazetesi, ilk günden itibaren suikastı “İran'la bağlantılı”hayali İslamcı örgütlerin üzerine yıkmıştı.

Ecnebi Hürriyet'in “laik aydın” cinayetleri bahsindeki gözlerimizi bağlamaya ayarlı yanıltıcı yayınları senelerdir “istikrarlı bir biçimde” devam ediyor!

*

Çetin Emeç'in Zincirlikuyu'daki mezarı başındaki anma sırasında, Hürriyet genel yayın yönetmeni Sedat Ergin “Suikastın unutulmaması gerektiğini” vurgulamış…

Yani?

Hürriyet Cephesi'nde yirmi altı yıldır “yasak savma kabilinden” sarf edilen klişe laflardan başka bir şey yok!

*

Ertuğrul Özkök, Enis Berberoğlu ve Sedat Ergin…

Çetin Emeç öldürüldükten sonraki yıllarda Hürriyet'i yönettiler.

Derin cinayetin arka planına hiçbir zaman, hiçbir surette seyahat etmediler! Suikastın perde arkasının itina ile örtülmesi anlamına gelen yayınlara imza attılar.

Türkiye'deki Baronsal Gladyo (Üst Yapı/Eski Rejim) 1990'lı yıllardaki “faili meçhul!” cinayetlerin tamamında olduğu gibi Çetin Emeç suikastının da arkasındaki karar mekanizmasıdır!

*

Baronsal Hürriyet; Çetin Emeç'ten Uğur Mumcu'ya, Ahmet Taner Kışlalı'dan Necip Hablemitoğlu'na kadar hiçbir “faili meşhur!” suikastın üzerine gidemez, gitmez.

Sadece hakikatlerin üzerini örter!

Yıllardır yaptığı gibi…

*

Merhum Çetin Emeç'in eşi Bilge Emeç, cinayetten tam yirmi yıl sonra (13 Şubat 2010) şöyle konuşmuştu:

“Bugüne kadar devleti suçlamadım. İran'ın yaptığını söylemek işime geldi.

Gerçeklerle yüzleşmek istemedim…

Her şey suikastın çözülmemesine programlıydı.

Tetikçiyi yakaladılar ama onun da gerçek olduğunu düşünmüyorum!”

*

Bilge Emeç'in Vatan'daki bu sözlerinden dolayı…

“Aile dostları” arasında yer alan “tanınmış bir isim” ona çok kızmıştı!

“Bunları söylemen çok yanlış! Röportaj vermeden önce bana nasıl sormazsın? Çok kötü oldu, çok!” diyerek çıkışmıştı!

Bu ünlü, dahası “derin” isim, İnan Kıraç'tı!

Vehbi Koch'un damadı Mister Kıraç, Bilge Emeç'e “Suçlular yakalandı, konuyu yeniden açmaya gerek yok” diyordu.

*

“Suçlu” diye yakalananlar mı?

Göstermelik, sahte, hayali tetikçilerdi!

Çetin Emeç cinayetinin arka planını hasıraltı etmek amacıyla “uydurulmuş” faillerdi!