Taha Kılınç
Berat Gecesi
Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]
Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.
Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.) [Nesaî]
Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:
(Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler.) [Nesai, Beyheki, A, Münziri]
(Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şaban ayında tutulan oruçtur.) [Tirmizî]
(Şaban ayında üç gün oruç tutana, Hak teâlâ, Cennette bir yer hazırlar.) [Ey Oğul İlmihâli]
(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib Gecesi, Berat Gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.) [İbni Asakir]
(Allahü teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek, kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç, herkesi affeder.) [İbni Mace]
(Şabanın 15. gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa istesin, vereyim.” Bu hâl, sabaha kadar devam eder.) [İbni Mace]
(Şaban ayının 15. gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.) [Beyheki]
(Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk, namaz kıl ve dua et! Bu gece Şaban ayının 15. gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.) [Taberani] (Müşahin, bid’at ehli demektir.)
(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.) [İsfehani]
(Allahü teâlâ Berat gecesinde, kâfirler hariç, müminleri mağfiret eder. Kindarları da, bu huylarını bırakıncaya kadar mağfiret etmez.) [Taberani, Beyheki]
(Allahü teâlâ, Şabanın 15. gecesinde müşrik ve müşahin hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ, Şabanın yarısının [Berat] gecesinde, dünya semasına tecelli eder. Benikelb kabîlesinin koyunlarının kıllarından daha çok kimsenin günahlarını affeder.) [İbni Mace, Tirmizi]
(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]
(Allahü teâlâ, Şaban ayının 15. gecesinde rahmetiyle tecelli ederek kendisine şirk koşan ve Müslüman kardeşine kin güdenler hariç herkesi affeder.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.) [Deylemi]
(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.) [Beyheki]
İçki içmek, cimrilik, kin gütmek gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgünse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer. Sevabları günahlarından daha çok gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider.
Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki: Resulullah’ın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirirdi. (Buhârî)
Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istigfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, bilhassa ilim öğrenmeli. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihâl bilgileridir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” Berat Gecesi'nde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve la şakiyyâ) duasını çok okurdu. Büyük zatlar, Berat gecesinde şöyle de dua ederlerdi:
(Ya Rabbî, Kur’an-ı keriminde, “Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i mahfuz Onun katındadır” buyuruyorsun. Eğer benim ismim saidler [cennetlikler] defterinde ise, orada sabit kıl! İsmim şakiler [cehennemlikler] defterinde ise, ismimi oradan silip, saidler defterine yaz! Ey büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sabit kıl, dininden döndürme, ayırma!)
Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu hâlde, neden Berat Gecesi'nde çok ibadet ettin?) diye sordu. Cevabında buyurdu ki:
(Şükreden kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.
Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın 15. günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:
(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)
Abdullâh bin Mübarek "rahmetullahi aleyh" hazretleri, kötü huylu bir kimseyle yolculuk yapmıştı. Seyâhatleri bitip ayrıldıklarında Abdullâh bin Mübarek "rahmetullahi aleyh" içli içli ağlamaya başladı. Bu hâle şaşıran dostları: "Neden ağlıyorsun? Seni böylesine mahzûn eden şey nedir?" diye sordular.
O büyük velî, bir iç çekti ve nemli gözlerle: "O kadar yolculuğa rağmen beraberimde bulunan arkadaşımın kötü hâllerini düzeltemedim. O bîçârenin ahlâkını güzelleştiremedim. Düşünüyorum ki; acabâ benim bir noksanlığımdan ötürü mü ona faydalı olamadım? Şâyet o, benden kaynaklanan bir hatâdan dolayı istikâmete gelmediyse, yarın hâlim nice olur!" dedi ve devam etti.