Terör örgütü PKK/PYD/YPG, Münbiç'in kuzeyindeki Rafi köyünde Amerikan bayrağı asarak “ABD'nin koruması altındayız” mesajı verdi. O bayrak mı; sadece Kuzey Suriye'de değil dünyanın dört bir yanında ABD'nin Terörizm'in Mühendisi olduğunun kanıtıdır.

ABD, terör örgütü YPG'nin Suriye'nin kuzeyindeki “kara gücü” olduğunu daha evvel beyan etmişti. Artık her şey aşikâr hale geldi.

Terör Partisi'nin eş genel başkanı Yüksekdağ “Sırtımızı YPG'ye PYD'ye dayadık” diyordu ya; YPG/PYD/PKK'nın da sırtını Amerikan Devleti'ne (Sam Amcası'na) dayadığı ayan beyan ortaya çıktı!

Mal meydandadır: PKK/PYD/YPG, Haçlı Siyonist Cephesi'nin maşası olarak sahnededir.

ABD, Kuzey Suriye'de Terör Koridoru oluşturdu. Orada “PKK devleti” kurmak için DAEŞ'i bahane ettiler. Buna mukabil, Türkiye bölgedeki kırmızıçizgisi ihlal edilince (gecikmeli de olsa) Cerablus Harekâtı ile esaslı bir cevap verdi. Bir nevi “Bypass” yaptı!

Fırat Kalkanı Operasyonu ile Cerablus-Azez Hattı'nda sınırı DAEŞ'ten temizledi. Fiilen “tampon bölge” oluşturdu…

Suriye haritasını değiştirdi!

O bölgeyi, ABD'nin terör örgütü olan YPG'nin ele geçirmesini bir başka deyişle “PKK devletinin kurulmasını” engelledi.

ABD'nin “PKK planı” böylelikle parçalandı…

Emperyalizmin oyunu bozuldu!

15 Temmuz'dan bu tarafa “ABD'nin Türkiye karşısındaki ikinci yenilgisinden” söz ediyoruz!

15 Temmuz gecesi, ABD'nin FETÖ'sü darbeyi başaramadı!

ABD'nin PKK'sı ise hem Kuzey Suriye'de hem Kuzey Irak'ta ve hem de Türkiye'de çok zorda!

Terörün Mühendisi ABD, peş peşe yenilgilerinden sonra…

PKK'yı, bu defa Çukurca'da saldırttı. Terör örgütü, ciddi zayiat verdi…

Sadece PKK değil; hamisi ABD de cevabını aldı!

*

FETÖ'nün eski Gürcistan İmamı, Paralel ile PKK ortaklığının aslında“2005-2006 yıllarında başladığını” ekranda ifşa etmişti…

Ekim 2014'teki “Kobani'yi bahane eden” kalkışma esnasında işte bu stratejik ortaklık “gün ışığına” çıkmıştı…

ABD'nin patronluğundaki bu terör yoldaşlığı, 20 Temmuz 2015 sonrasında iyice belirgin hale geldi. 15 Temmuz 2016'dan sonra ise bu şer birlikteliğinin ne denli devasa bir boyutta cereyan ettiği daha iyi anlaşıldı.

Şehit astsubayımız Ömer Halisdemir'in alnından vurarak öldürdüğü darbeci tuğgeneral Semih Terzi'nin ihanet timinde yer alan 60 cuntacıdan 41'nin; PKK'nın Suriye uzantısı PYD tarafından Lübnan'a kaçıldığı ortaya çıktı!

Yeni Şafak'ın dünkü sürmanşetindeki haber, terör örgütü PYD'nin FETÖ'nün darbeci hainlerini nasıl da ihtimamla sakladığını anlatıyordu. ABD'nin terör örgütleri olan FETÖ ile PKK/PYD/YPG arasındaki “derin işbirliği” işte böylesine ileri bir seviyededir!

*

Şayet, 15 Temmuz'daki FETÖ-NATO darbe kalkışması başarılı olsaydı; Türkiye İŞGAL edilecekti!

Yıllar öncesinden ABD-İsrail tarafından tasarlanan Türkiye'yi bölme planı da; Kuzey Suriye'de PKK devleti kurulmasıyla “birlikte” hayata geçirilecekti!

Haçlı Siyonist Cephesi'nin FETÖ ve PKK üzerinden uygulamak istediği kanlı ve kirli planları; çok şükür, berhava oldu!

*

Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu'ndan içeride kimlerin rahatsız olduğu bellidir. Mesela, Kılıçdaroğlu'nun yardımcısı Selin Sayek Söke bunlardan birisidir. Böke, Haziran 2015'teki Bilderberg toplantısına Türkiye'den katılan isimler arasındaydı!

İçerideki Baronsal Gladyo, tüm hücreleriyle Bilderberg'çidir…

Bilderberg, Küresel Baronlar'ın derin mahfillerindendir.

“Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?” diye sorup ABD'ye asker yazılanlar mı; Komprador Burjuvazi'nin dublajcılarıdır!

Bunların alayı, Cerablus Harekâtı ile Türkiye'nin Suriye'de ne işi olduğunu ayan beyan gördüler!

15 Temmuz'da devasa bir hayal kırıklığı yaşayan Komprador Burjuvazi'nin derin baronları; Fırat Kalkanı Harekatı'ndan fevkalade rahatsızdır…

Dolayısıyla, Bağımsız Müslüman Türkiye doğru yoldadır!

Cerablus ve Çobanbey'den sonra sırada Münbiç vardır…

Münbiç de teröristlerden temizlenmeli, arındırılmalıdır.

Gidişat; oradaki bir köye asılan Amerikan bayrağının PKK/YPG teröristlerini korumaya yetmeyeceğini gösteriyor!