Önce Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 19 Haziran'daki tüzük değişikliğiyle ilgili “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Ardından da Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tedbir kararını gerekçe göstererek “MHP'de 10 Temmuz tarihinde seçimli kurultay yapılamayacağı” yönündeki kararı geldi…

Her iki karar da muhalifleri şoke etti; özellikle Meral Akşener Cephesi'ni çok zor durumda bıraktı.

YSK'ya itiraz ettiler. İtiraz, YSK'nın dünkü toplantısında reddedildi. Bir başka deyişle “10 Temmuz'da seçimli kurultay yapılamaz” kararı onandı! Bu karar, başta Akşener olmak üzere muhalifleri yıktı.

Yakın bir zaman zarfında, MHP'de kurultay olmayacak!

MHP Genel Merkezi'nin kısa bir süre içinde seçimli kurultaya gitmeyeceği de; Devlet Bahçeli'nin Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nun kararının ardından yaptığı açıklamayla belli olmuştu…

Daha evvel ilan edildiği üzere 18 Mart 2018 tarihinde olağan kurultay gerçekleştirilecek.

Haliyle, İstanbul'daki baronlarla Paralel Yapı'nın “Bu yaz MHP yönetimini ele geçirme” planları akamete uğradı!

***

19 Haziran'daki Korsan Kurultay adeta yangından mal kaçırır gibi düzenlenmişti. Meral Akşener Cephesi'nin MHP'ye el koyma gayretleri o denli açığa vuruldu ki…

Teamül, parti tüzüğü, HUKUK; ne varsa hepsini ihlal ettiler.

19 Haziran'daki Paralel Kurultay'da ortaya çıkan siyasi tablo “Akşener'i desteklediği söylenen delege sayısının iddia edildiği seviyede olmadığını, hatta “dile getirilen sayının epeyce gerisinde kaldığını” gösterdi!

OYUN BOZULACAK: NEDEN?

Paralel Yapı'nın canla başla desteklediği Meral Akşener işbu bağlantının her geçen gün yeni belgelerle ortaya çıkarılmasından dolayı pek rahatsız…

MHP yönetiminin hazırladığı “Oyun Bozulacak: Neden?” adlı kitapta “Meral Akşener'in vaktiyle F.Gülen tarafından Tansu Çiller'e önerildiği” bilgisi de yer alıyor. Bu bilginin kaynağını olayın şahidi olan Nurettin Veren'in sadece son dönemde değil yıllardır yaptığı belgeli açıklamalar oluşturuyor. Yani? F.Gülen, Veren üzerinden iki DYP'li kadın milletvekilinin bakan yapılması yolundaki talebini dönemin Başbakanı Çiller'e ulaştırmıştı. Bu isimler mi, Işılay Saygın ile Meral Akşener'dir.

ASUMAN HANIM VE TANSU ÇİLLER

Baronsal Hürriyet, Meral Akşener'in F.Gülen ile bağlantısının iyice açığa çıkmasından dolayı paniğe kapıldı: Hemen harekete geçip Meral Akşener'i kurtarmaya çabaladılar!

25 Haziran'daki Hürriyet'in iç sayfa manşetinde Akşener'in “Beni, Asuman Hanım önerdi” şeklindeki sözleri yer aldı…

Meral Akşener “1994'te DYP'den Büyükşehir Belediye başkanı aday adayı olduğunu, akabinde Kocaeli'nden aday yapılmadığını anlatırken; kendisinin ismini o dönemde muhtemel bir adaylık için DYP'nin Kocaeli İl Kadın Kolları Başkanı olan Asuman Özgün'ün verdiğini söylüyor!

Böylelikle “Kendisini DYP'ye dâhil eden sürecin Gülen'in değil Asuman Hanım'ın sayesinde olduğunu” ifade ederek; MHP Genel Merkezi'nin yayınladığı kitapta yer alan bilgileri veyahut Veren'in söylediklerini “çürütmeye” çabalıyor!

Meral Akşener, 1994'te henüz Nurettin Veren'i tanımadığını, Veren'i ilk kez 1995'teki Bosna ziyaretinde gördüğünü işaretliyor.

AKŞENER Mİ DOĞRU SÖYLÜYOR, NURETTİN VEREN Mİ?

Meral Hanım, bütün bu anlattıklarıyla optik çarpıtma yapıyor!

Söylediği hususların hiçbiri “Nurettin Veren'in anlattıklarının gerçekliğini, tanıklığını” ortadan kaldırmıyor. Dahası, Veren'i ilzam edemediği gibi, haklı çıkarıyor.

Nurettin Veren, Akşener'in bakan yapılmasıyla alakalı olarak Gülen-Çiller Hattı'nda arka planda neler yaşandığını anlatıyor!

Meral Akşener mi, 24 Aralık 1995'teki genel seçimde DYP milletvekili oldu. 8 Kasım 1996'da Çiller tarafından İçişleri Bakanı yapıldı.

Akşener'in sözünü ettiği Bosna ziyaretinin tarihi 28 Kasım 1995'tir. Genel seçime bir ay kadar kala günü birlik olarak yapılan o ziyarette milletvekili adayı Meral Akşener de vardı; o dönemde “DYP'ye ve Çiller Ailesi'ne çok yakın olan” Nurettin Veren de!

Meral Hanım'ın Asuman Özgün tarafından 1994'te DYP'ye aday adayı olarak tavsiye edilmesi ya da “Nurettin Veren'le ilk kez Bosna'da karşılaşmış olması” neyi değiştirir ki?

Bahse mevzu F.Gülen'le bağlantı süreç, 24 Aralık 1995'ten sonraki dönemde gelişiyor!

Akşener'in yeni milletvekili iken Mister Locaefendi tarafından Nurettin Veren aracılığıyla Tansu Çiller'e tavsiye edildiği gerçeğini sadece Akşener'in değil Tansu Hanım'ın “örtbas etme” gayreti de değiştiremez!

Çiller, adının başka partilerin iç meselelerine karıştırılmasını doğru bulmadığını işaretlerken; “Hiç kimsenin tavsiyesini referans almadım” diyerek yalan söylüyor!

28 Şubat davasında kendisinden beklenen ifşaatı yapmayan Tansu Çiller, şimdi de FETÖ'nün üzerine gidilen bir dönemde kimi bağlantıların dile getirilmesini istemiyor! “Kimse benim üzerimden siyaset yapmasın” derken aslında “Beni bu işlere karıştırmayın” demeye getiriyor!