DÜNYA
..ve İngiltere AB'ye 'Hayır' dedi!
Birleşik Krallık'ta dün gerçekleştirilen referandumda seçmenler ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmasına karar verdi.
Toplam 382 seçim bölgesinden 364'ünde resmi sonuçların açıklandığı referandumda, oy kullanan 31.3 milyon seçmenden 16 milyonu AB'den ayrılma yönünde oy verdi. 15 milyon 130 bini de birlikte kalma yönünde tercihte bulundu. Böylece AB'den ayrılma yönünde oy kullananların oranı yüzde 52'ye ulaştı.
Birleşik Krallık genelinde belirlenen 382 bölgede başlayan sayım işleminin ardından referandumun resmi sonucu Manchester kentindeki belediye binasında açıklanacak.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda ile ülkenin deniz aşırı toprağı Cebelitarık'ta toplam 46 milyon 499 bin 537 kayıtlı seçmen bulunuyor.
Referandumda ortaya çıkan tablo ardından Sterlin, 1985'ten bu yana Dolar karşısındaki en düşük seviyeye geriledi. BBC'nin verdiği sonucçlara göre AB'den ayrılma yanlılarının oyu yüzde 52, AB'de kalma yanlılarının oyu ise yüzde 48 çıkacak.
Ayrılıkçı Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) lideri Nigel Farage, ayrılık kararının çıkması durumunda 23 Haziran'ın Birleşik Krallık'ın "bağımsızlık günü" olarak tarihe geçeceğini ve Başbakan David Cameron'un bu durumda istifa etmesini istedi. Farage, "Bu sıradan insanlar için zaferdir" dedi.
ÇOĞU SANDIK AÇILDI
Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) çıkıp çıkmamasını belirleyecek referandumda 382 seçim bölgesinden 300'ünde sonuçlar belli olurken, birlikten ayrılma yönünde oy kullananlar yüzde 52'lik oranla önde gidiyor.
Sandıkların yerel saatle 22.00'de kapanmasının ardından 300 bölgede resmi sonuçlar açıklandı. Oy kullanan yaklaşık 25 milyon seçmenden 12.6 milyonu AB'den ayrılma, 11.8 milyonu ise birlikte kalma tercihinde bulundu. Birlikten çıkma taraftarları yüzde 52'lik oy oranını yakalarken, iki taraf arasında 740 bin oy fark bulunuyor.
ÇIKIŞ NASIL OLACAK?
Cameron'ın kararı Lizbon Antlaşması'nın 50'nci maddesine bağlı olarak AB Konseyi'ne bildirmesi gerekiyor. Süreç bu bildirim yapıldığında başlayacak ve taraflar ayrılığı müzakere edip bir anlaşma sağlayacak. Bu anlaşma sağlandığı andan itibaren ya da bildirimden sonra en geç iki yıl içinde AB anlaşmaları İngiltere için uygulanır olmaktan çıkacak. Bu süreyi uzatma imkanı, AB ve İngiltere'nin oybirliğiyle mümkün olabilecek.
İngiliz vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat etmek için vize almaları gerekip gerekmeyeceği ise AB ile varılacak anlaşmaya bağlı olacak. Ülke, birlikten çıkmasına karşın ortak pazarda kalmayı sürdürürse vatandaşları da AB ülkelerinde çalışmaya devam edebilecek. Ancak İngiliz hükümeti AB vatandaşlarına çalışma izni kısıtlaması getirirse kendi vatandaşlarının da AB ülkelerinde çalışmak için vize almaları gerekecek.
STERLİN DEĞER KAYBETTİ, DOLAR DEĞER KAZANDI
İngiltere'nin AB'den çıkması yönündeki oyların önde gitmesi nedeniyle İngiliz sterlini değer kaybetmeye devam etti ve 1985 yılından bu yana dolar karşısında en düşük seviyeye indi. İlk sandıkların açılmasının ardından birlikten ayrılma oyları öne geçince sterlin-dolar paritesi 1.43'e gerilemişti. ABD Doları ise hızla yükselişe geçti ve TL karşısında 2,97 seviyesini gördü.
Birleşik Krallık genelinde belirlenen 382 bölgede başlayan sayım işleminin ardından referandumun resmi sonucu Manchester kentindeki belediye binasında açıklanacak.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda ile ülkenin deniz aşırı toprağı Cebelitarık'ta toplam 46 milyon 499 bin 537 kayıtlı seçmen bulunuyor.
İngiliz vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat etmek için vize almaları gerekip gerekmeyeceği ise AB ile varılacak anlaşmaya bağlı olacak. Ülke, birlikten çıkmasına karşın ortak pazarda kalmayı sürdürürse vatandaşları da AB ülkelerinde çalışmaya devam edebilecek. Ancak İngiliz hükümeti AB vatandaşlarınaçalışma izni kısıtlaması getirirse kendi vatandaşlarının da AB ülkelerinde çalışmak için vize almaları gerekecek.
Cameron'ın koltuğu sallantıda
Muhafazakar Parti hükümeti döneminde 43 yıl önce Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (AET) üye olan Birleşik Krallık, yine bir Muhafazakar Parti hükümeti döneminde birlikten ayrılmış olacak.
Geçen yıl yapılan genel seçim öncesinde AB konusunda referanduma gitme sözünü Muhafazakar Parti'nin seçim manifestosuna koyan Başbakan David Cameron, ülkesinin üyelik koşularını değiştirmek için birlik ile yeni bir müzakere süreci başlattı. Müzakereler çerçevesinde AB'den egemenlik, göç ve siyasi birliğin dışında kalma başlıkları altında yeterli tavizleri aldığını savunan Cameron, tarihi 23 Haziran olarak ilan edilen referandumda ülkesinin birlikte kalması için Şubat ayından beri kampanya yürüttü.
Partisini ve kabine üyelerini referandum konsunda serbest bırakan Cameron'ın karşısında, Adalet Bakanı Michael Gove ve eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson'ın başını çektiği AB'den ayrılma yanlısı grup yer aldı. Cameron'dan sonra Muhafazakar Parti'nin liderliği için güçlü adaylar arasında yer alan Johnson'ın, referandumdan çıkan ayrılık kararının AB'den ayrılma sonucu Cameron'ı istifaya zorlaması veya erken genel seçimin gündeme gelmesi ihtimali de bulunuyor.
Avrupa'da domino etkisi yapabilir
Birleşik Krallık'ın AB'den çıkış kararının, Avrupa ülkeleri arasında domino etkisi yapma ihtimali de bulunuyor. Kararın özellikle aşığı sağın popüler olduğu Fransa'da, benzer bir AB referandumunu tetikleyebileceği bildiriliyor. Brexit'in ayrıca bazı AB ülkelerinde ekonomi alanında olumsuz etkilerinin olması öngörülüyor.
Birleşik Krallık'ın AB ile ilişkilerini bundan sonra İzlanda ve Norveç modeli gibi düzenleyebileceği belirtiliyor. Ülke bu modeli benimserse, ortak pazara erişim sağlayacak ancak AB kararlarına ortak olamayacak. İngiltere için bir diğer seçenek de Türkiye gibi AB ile gümrük birliği benzeri bir anlaşma imzalamak olacak.
Bu arada, sonucun AB'den ayrılmak istemeyen İskoçya'da yeni bir bağımsızlık referandumu yapılmasını veKuzey İrlanda'da özellikle ayrılıkçı akımların hareketlenmesini tetikleyebileceği belirtiliyor.