Konuk Yazar
Türkiye'nin dediği oldu
Musul operasyonu öncesi Ankara’nın olmazsa olmaz şartları vardı.
Bu şartların biri PKK diğeri ise Haşdi Şabi ile ilgiliydi.
1-PKK-PYD gibi terör örgütleri Musul’dan uzak duracak.
2-Mezhepçi Şii militan grubu Haşdi Şabi, operasyonlara katılmayacak.
Türkiye’nin Musul operasyonuyla ilgili bu şartları karşısında Bağdat’taki ABD ve İran güdümündeki kukla hükümetin de Türkiye’ye yönelik haddini bilmez uyarısı vardı.
İbadi denilen şahıs, ABD ile İran’dan aldığı cesaretle, “Türk askeri Musul operasyonu başlamadan Irak topraklarını terk edecek” demişti.
Musul operasyonu başladı.
Daha ilk saat gördük ki, sahada PKK ile PYD terör örgütleri yok.
Amerika 2 gün önce bir açıklama yapmış, PKK’lıların operasyona katılmayacağını duyurmuştu.
Harekatın ilk gününde Türkiye’nin bu konudaki kararlı tavrının sonucunu gördük.
Oysa PYD ile PKK daha geçtiğimiz hafta Suriye Demokratik Güçleri adını verdikleri paravan grupla, Musul için hazırlık üstüne hazırlık yapıyordu.
Hatta Musul operasyonuna katılmak için Kerkük ve Şengal’de iki ayrı grupla mevzilenmiş, Bağdat yönetimine de mektup yazarak, operasyonda yer almak için resmi başvuruda bulunmuştu.
Türkiye’nin bir diğer şartı olan Haşdi Şabi militanlarına gelince.
Onlar da günlerdir Musul çevresine sevkiyat yaptı.
Operasyon öncesi komutanlarından biri Musul’da mezhep katliamı çağrısıyla “Hüseyin’in intikamını almaya gidiyoruz” dedi.
Musul’a harekat başladığında Haşdi Şabi militanları da Musul dışında kaldı.
Türkiye’nin iki şartı, operasyonun ilk gününde yerine getirildi.
Ankara’ya “askerlerinizi çekin” diyen İbadi’ye gelince.
Operasyon başladı ve sahadaki güçlerden biri de Türk askerinin Başika’da eğittiği Sünni savaşçılardı.
2500 kişiden oluşan, Haşdi Vatani ya da diğer adıyla Ninnova Gönüllüleri, Musul harekatına katıldı.
İbadi efendinin dediği ise dikkate bile alınmadı.
Türk askeri Başika’dan çekilmedi, operasyon boyunca ve hatta sonrasında da çekilecek gibi durmuyor.
Musul operasyonu bir şekilde sonlanacak ve DAEŞ terör örgütü Musul’dan atılacak.
Asıl mesele ise işte o zaman başlayacak.
Bugün PKK-PYD terör örgütü Musul’da değil ama operasyon sonrası Musul’a girmek için bir yerlerle pazarlık halindeler.
Aynı şekilde Haşdi Şabi adı verilen Şii terör grubu da Türkiye’nin istediği gibi bugün operasyonda yer almıyor. Ancak onlar da operasyon tamamlandıktan sonra Musul’da söz sahibi olmak için masaya oturmaya kalkacaklar.
Zaten harekata dışardan destek vermek için Musul çevrelerinde dolanmaları bunun göstergesi.
Belli ki PKK, PYD ve Haşdi Şabi denilen katil sürüleri, operasyon sonrası Musul’un peşini bırakmayacak.
İşte Türkiye’nin harekat sürecinde sözünü geçirmesinin bir benzerini operasyon sonrasındaki paylaşım sürecinde de göreceğiz.
Bununla ilgili B planı var.
O plan çerçevesinde Musul harekatının sonu bekleniyor.
Bugün ortaya koyduğumuz o şartlar operasyon bittikten sonra da geçerli olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü Musul açıklamalarını iyi dinlerseniz, Musul mesajlarının satır aralarında operasyonun ardından Türkiye’nin Musul’la ilgili tasarruflarının aynen süreceği açıkça belirtiliyor.