Konuk Yazar
Türkiye tek başına Suriye'de bunları yaptı
Suriye’de katliam süreci 3 ay sonra 6 yılını dolduruyor. Amerika, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, NATO, Rusya ve İran, bunların hepsi Suriye krizine kendi ajandaları üzerinden baktı. Çözüm için bugüne kadar atılan adımların hiç biri sonuç doğurmadı, aksine çoğu kez yanan ateş daha da körüklendi.
Türkiye ise tek başına 3 milyondan fazla Suriyeliye kapılarını açtı.
DAEŞ ile mücadele nasıl yapılır tüm dünyaya gösterdi.
Suriyelileri yıllar sonra ilk kez güvenli şekilde kendi topraklarına gönderdi.
BM Güvenlik Konseyinin bir ayda iki kez deneyip beceremediği ateşkesi yine tek başına Rusya’ya kabul ettirdi.
ÖNCE DİYALOGLA BAŞLADI
16 Mart’ta Suriye’de Dera kentinde rejim karşıtı gösteriler başladı.
Şam rejiminin askerleri birkaç gün sonra diğer şehirlere de yayılan protestolara silahla ateş açarak karşılık verdi.
Türkiye bu süreçte iki taraf arasında diyalog çağrıları yaptı. Beşar Esed’le bir çok kez görüşüldü, halka silah doğrultulmaması, muhalif sese kulak vermesi, reformları gerçekleştirmesi tavsiye edildi.
8 HAZİRAN 2011’DE İLK SURİYELİ MÜLTECİ KAFİLESİNE SINIR AÇILDI
8 Haziran 2011’e gelindiğinde rejim Türkiye sınırında ilk büyük katliamı gerçekleştirdi.
İdlib’in Marat el Numan ve Cisreşşuhur kasabalarında siviller kurşuna dizildi.
Katliamdan kaçan 40 kişi Türkiye’ye sığındı.
Bunlar sonradan sayıları milyonları bulan ilk Suriyeli mültecilerdi.
9 Haziran’da Hatay’a 200 kişi daha geldi.
Birkaç gün içinde Türkiye’ye kaçanların sayısı 10 bini aştı.
19 EYLÜL 2014’TE DAEŞ-PYD’DEN KAÇAN SİVİLLERİ KURTARDI
19 Eylül 2014’te DAEŞ terör örgütü ile PYD terör örgütü arasında Halep’in Ayn el Arap veya Kobani olarak bilinen ilçesinde çatışmalar şiddetlendi. Türkiye sınır kapılarını açtı, Kobani’deki sivillerin tamamı Türkiye’ye sığındı. Çatışma haftalarca sürdü, çatışmanın yanı sıra ABD savaş uçakları da DAEŞ mevzilerine harekat başlattı. Türkiye’nin sınırı açmasıyla on binlerce sivil, ateş ortasında kalmaktan kurtuldu.
24 AĞUSTOS 2016’DA DAEŞ’LE MÜCADELE BAŞLADI
24 Ağustos 2016’da Türkiye, Suriye topraklarında Fırat Kalkanı Operasyonuna başladı.
TSK öncülüğündeki Özgür Suriye Ordusu, Azez-Cerablus hattını kısa sürede terör örgütlerinden temizledi.
12 EYLÜL 2016’DA SURİYELİLER CERABLUS’A DÖNDÜ
12 Eylül 2016’da Kurban Bayramıydı. Fırat Kalkanı Operasyonuyla Cerablus kenti DAEŞ teröristlerinden arındırıldı, PYD teröristlerinin de bölgeye girişi engellendi. 20 binden fazla Suriyeli iç savaş sürecinde ilk kez kendi topraklarında güvenli bir şekilde yaşam fırsatı buldu.
Cerablus ve çevresindeki köy ile kasabalara kısa sürede binlerce Suriyeli daha dönüş imkanı buldu. Suriyeli mülteciler yıllar sonra terk ettikleri evlerine ilk kez döndü.
MUSUL’DA SÜNNİ GRUPLARI EĞİTTİ
14 Haziran 2014’te ABD bir koalisyon oluşturarak Suriye ve Irak’ta DAEŞ terör örgütüyle mücadele başlatmıştı. Bu mücadele halen devam ediyor ancak ne Suriyeliler ne Iraklılar, koalisyon operasyonları sayesinde kendi topraklarına dönüş şansı bulmuş değiller.
Türkiye ise Fırat Kalkanı Operasyonuyla tek başına Suriye’deki bir çok alanı güvenli hale getirerek, DAEŞ ve diğer terör örgütleriyle gerçek anlamda mücadele edileceğini dünyaya göstermiş oldu.
15 Kasım’da rejim güçleri Rusya öncülüğünde Halep’in doğusuna yönelik ağır saldırılar ve kuşatma harekatı başlattı. 1 ay içinde 1200 sivil can verdi, yüz binden fazla sivil ise mahsur kaldı.
BM bu süreçte iki kez ateşkes planı uygulamaya çalıştı ancak başaramadı.
13 ARALIK 2016’DA HALEP’TE ATEŞKESİ KABUL ETTİRDİ
13 Aralık’a gelindiğinde Türkiye, bir süredir Ankara’da muhaliflerle Rusları bir araya getirerek başlattığı müzakere sürecinde yine somut bir adım attı, Halep’te sivillerin tahliyesi için ateşkes kararı alındı.
Türkiye, 2011’den bu yana en az 3 milyon Suriyeliye kapılarını açtı.
Uluslararası her zirveye katıldı, Suriye krizinin çözümü için yüzlerce görüşme gerçekleştirildi.
Suriye halkına ve Suriyeli muhaliflere en büyük desteği veren ülke oldu.
Irak’ta da aynı politika uygulandı. DAEŞ katliamlarından kaçan Ezidilere kapılar açıldı. Musul operasyonu için Sünni gruplara eğitim verildi, Türk askeri Musul çevresinde konuşlanarak, gelişmeleri hep yakından takip etti.