Konuk Yazar
Türkiye İsrail'in son dakika şartını reddetti
Türkiye ile İsrail anlaştı. Peki bu anlaşmada kim ödün vermiş, kim kazançlı çıkmış. İsrail’in özellikle Gazze ve Hamas konusundaki son dakika talepleri Ankara tarafından reddedildi.
İsrailliler Türkiye’ye çok fazla taviz verildiğini, bu anlaşmanın Hamas’a büyük bir ödül olduğunu savunarak Netanyahu’ya ateş püskürüyor.
HAMAS’IN ELİNDEKİ ASKERLER
Hadar Goldin, Oron Shaul ve Avera Mengistu.
İsrailli 3 asker.
İsrail’in 2014’te yani iki yıl önce Ramazan ayında başlayıp tam 52 gün süren Gazze saldırıları sırasında Hamas, bu askerleri yakaladı.
İkisinin öldüğü tahmin ediliyor, cesetler ortada yok.
Üçüncüsü olan Mengistu ise kayıp, haber alınamıyor.
3 askerin aileleri 2 yıldır İsrail hükümetine yoğun baskı yapıyor, “Hamas ile müzakere edin, çocuklarımızı geri alın” diye.
Ancak İsrail’in böyle bir müzakereye niyeti yok.
Çünkü bundan tam 10 yıl önce benzer bir Gazze saldırısı sırasında Hamas’ın yakaladığı asker Gilad Şalit, 5 yıl sonra 2011’de İsrail’e teslim edilmiş; İsrail bu takasın karşılığında tam 1027 Filistinli esiri serbest bırakmak zorunda kalmıştı.
Yani 3 askerin İsrail’e faturası bir hayli ağır.
O nedenle Netahyahu, ailelerin feryatlarını duymuyor bile.
HAMAS’IN ELİNDE ASKERLERİN AİLELERİ ÇADIRLI EYLEME BAŞLADI
Türkiye ile İsrail anlaşmasında sona gelindi.
Tam bu noktada kayıp askerlerin aileleri Başbakanlık binası önünde çadır kurup, eylem yapmaya başladı.
Ailelerden ikisi oğullarının ölmüş olduğunu düşünüyor, cenazelerin Gazze’den getirilmesini talep ediyor. Mengistu’nun ailesi ise tıpkı Şalit gibi takasla oğullarının salıverilmesini istiyor.
Asker aileleri ve onlara destek veren sivil toplum kuruluşları, Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmaya bu maddenin de eklenmesi çağrısında bulundular. Roma’daki görüşmeler sırasında kayıp asker meselesinin de gündeme geldiği iddia edildi.
İsrail tarafı Türkiye’ye, “biz sizin sunduğunuz özür, tazminat ve ambargo şartlarını kabul ettik, siz de Hamas’ın elinden 2 askerin cenazesiyle diğer askeri alın” mesajı vermiş.
TÜRKİYE İSRAİL’İN “KAYIP ASKERLER VERİLSİN” ÖNERİSİNİ REDDETTİ
Ancak İsrail gazetesi Ahronot’un haberine göre Türkiye, bu teklifi anında reddetmiş, kayıp askerlerle ilgili Hamas üzerinde her hangi bir tasarrufun ya da telkinin olmayacağı iletilmiş.
AMBARGO KALKIYOR, ABLUKA DELİNİYOR
Anlaşmanın diğer detaylarına gelince.
Mavi Marmara katliamından dolayı özür dilenmişti.
Şehitler için 21 milyon Dolar tazminat ödenmesi de kabul edildi.
Bununla birlikte Gazze’ye yönelik ambargonun Türkiye’ye özel bir şekilde kaldırılmasına “evet” denildi.
Gazze ablukası devam edecek ancak ambargonun kaldırılması ablukanın kırılması anlamına geliyor.
Bunun yanında Gazze’nin en önemli iki insani eksiği olan su ve elektrik sorunu çözülecek. Gazze’ye su arıtma tesisi ve elektrik santrali inşa edilecek.
Bir de büyük bir hastane yapılacak. Ambargo büyük ölçüde hafiflerken, abluka da Aşdot limanı vasıtasıyla deniz yolundan kaldırılmış olacak.
TÜRKİYE-HAMAS İLİŞKİSİNE İSRAİL KARIŞAMAZ
Üstelik Türkiye, İsrail’in kayıp askerlerle ilgili şartını masadan kaldırırken, Hamas’la Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesi yönündeki İsrail talebi de hiçbir şekilde kabul edilmedi. Yani Hamas lideri Halid Meşal’in Türkiye’ye gidip-gelmesine İsrail karışamaz, Türkiye Gazze’deki Hamas yönetimiyle irtibatını asla kesmeyecek.
Bununla birlikte İsrail medyasının dezenformasyon ürünü olan “Türkiye, Hamas’ın ofislerini kapatacak” iddiası da tamamen asılsız zira Hamas’ın Türkiye’de herhangi bir ofisi yok.
Ofis olsa da kapatılamazdı çünkü Türkiye normalleşme müzakerelerinde Hamas ile Ankara arasındaki temasın kesilmesi yönündeki İsrail taleplerine “bizim kimle görüşüp, görüşmeyeceğimize siz karışamazsınız” mesajını defalarca verdi.
“HAMAS’A BU ÖDÜLÜ NASIL VERİRSİNİZ”
Mavi Marmara şehitleriyle ilgili Türkiye’de bazı muhalif sesler yükselebilir.
Ama kimse unutmasın ki, bugüne kadar İsrail’e böyle bir anlaşmayı yaptırabilen başka bir güç olmadı.
Üstelik şu da var ki, Türkiye’nin her şartını kabul eden İsrail hükümeti de kendi kamuoyu önünde linç ediliyor.
Mesela Ahronot gazetesinin köşe yazarı Gilad Sharon, anlaşmaya çok sert tepki gösterip, Türkiye ve Hamas’a ödül verildiğini savunarak, İsrail hükümetini yerden yere vuran bir makale kalemealdı.
İsrailliler özellikle de “Gazze’yi yıkalım, hepsini öldürelim” zihniyetindekiler, Gazze ve Hamas için diplomatik bir zafer koparan Türkiye’ye ödün verildiği düşüncesiyle Netanyahu’ya ateş püskürüyor.