Konuk Yazar
Suriye'yi bundan sonra neler bekliyor?
Türkiye Halep’teki katliama sessiz kalmadı, tek başına Ruslarla muhalifleri bir araya getirip, ateşkesi sağladı. Sivillerin tahliyesi başladı, süreç İran’ın kontrolündeki Şii militanların saldırılarıyla baltalansa da bu sıkıntı aşılıyor, Halep’teki kuşatma altında mahsur kalanlar, ateş altından çıkarılıyor. Peki şimdi neler olacak, işte herkesin cevabını merak ettiği sorular.
HALEP’TEN SONRA SIRADA NERESİ VAR?
İran için Halep’in tek başına büyük bir anlamı yok, Halep’le birlikte Halep’in batısında ve yine Türkiye sınırında olan İdlib kentini de ele geçirmek istiyorlar. İdlib şu an muhaliflerin kontrolünde.
Halep yanındaki İdlib ile daha da değerli olacak, zira bu hattın sonunda rejimin iç savaş sürecinde hiç kaybetmediği ve kale olarak gördüğü ayrıca Rus askeri üslerinin de bulunduğu Lazkiye kenti var. Halep-İdlib-Lazkiye bu üç bölgeden oluşan koridor Akdeniz’e açılıyor.
İran bu nedenle Halep’ten sonra İdlib’i de kuşatmak için hamle yapacaktır. Zaten Aralık ayının başından bu yana Halep bombalanırken eş zamanlı olarak İdlib’e de yoğun saldırılar gerçekleştirildi.
İRAN NEDEN ATEŞKESİ İHLAL ETTİ?
Türkiye’nin kabul ettirdiği ateşkese rağmen İranlı militanlar neden Halep’i terk eden insanların üzerine ateş açtı? Bu sorunun da bir yanıtı var. O da tahliye güzergahıyla ilgili. Halep halkı ve muhalifler İdlib’e götürülüyorlar. İran ise rejimin yanında durmayan çoluk çocuk herkesi terörist ilan ediyor. Halep kuşatması sırasında rejim safına yakın duran yaklaşık 8 bin kişi, Şam yönetiminin askerleri tarafından güvenli bölgelere taşındı. Geri kalan on binlerce sivil ve muhalif direnişçi ise ateş altında bırakıldı. İran’ın ateşkesi baltalamaya çalışmasının nedeni de Halep’ten ayrılan muhaliflerin İdlib’e gidiyor olması. Çünkü İran Halep’ten sonra İdlib’e saldıracak ve oradaki direnişi şimdiden kırmak istiyorlar o nedenle rejim karşıtı her hangi bir unsura tahammülleri yok.
REJİM 4 YILDIR ALAMADIĞI HALEP’İ 1 AYDA NASIL ALDI?
Halep kuşatması 15 Kasım’da başladı ve bir ay gibi sürede Halep’in doğusu ele geçirildi. Bu bölge yaklaşık 4 yıldır muhaliflerin kontrolündeydi ve İdlib ile beraber Suriyeli muhaliflerin ülke topraklarındaki en güçlü oldukları yerlerin başında geliyordu. Bugüne kadar defalarca saldırı altına girdi, rejim bir çok kez kuşatma denedi, bu saldırılara İran ve Hizbullah da destek verdi ancak Halep’i almak bu son kuşatmada gerçekleşti onun da nedeni Rusya’nın bu son kuşatma ve ağır saldırılara hava desteği sağlamasıydı, o destek olmasa İranlı militanlar da rejim askerleri de Halep’in doğusuna giremezdi.
TÜRKİYE SINIRINDA NELER OLUYOR?
Suriye’nin kuzeyinde Türkiye sınırındaki hatta nasıl bir şekillenme var? Suriye haritasını gözünüzün önüne getirdiğinizde Halep’ten itibaren sağ tarafta yani ülkenin kuzey doğusunda Amerika ve PYD terör örgütünün işgalini görürsünüz. Rakka şu an DAEŞ teröristlerinin elinde ancak ABD ile PYD’nin oraya operasyonu var. Rakka ile birlikte Kuzey Irak’a kadar olan hat, PYD dolayısıyla Amerika’nın kontrolünde, Amerika Rakka’yı da DAEŞ’ten alıp Suriye’nin kuzeyinde tam ortadan doğuya kadar yani Irak sınırına kadar olan kısmı kontrol altında tutmayı hedefliyor.
Amerika-PYD ittifakının elinde bulunan koridordan batıya gidince Azez-Cerablus koridoru var, burada da Türkiye’nin bir tasarrufu söz konusu. Fırat Kalkanı operasyonunun devam ettiği bölge.
TÜRKİYE’NİN ÖNCELİKLİ PLANI NE?
Şimdi Türkiye ne yapacak? Türkiye’nin Suriye’de iki önemli önceliği var, biri Fırat Kalkanı operasyonu ki bunun içerisinde sınır güvenliği ön planda, ikincisi ise bu amacın içerisinde yer alan sivillerin korunması konusu. Türkiye Suriye’de adımlarını hep bu doğrultuda attı.
Fırat Kalkanı operasyonu devam ediyor, başarılı bir ilerleme söz konusu. Operasyon PKK uzantısı PYD terör örgütü tehdidinin sınırımızdan tamamen püskürtülüp, terör unsurları Fırat’ın batısına defedilene kadar süreceğe benziyor. Bunun için de PYD işgalindeki Münbiç’in alınması gerek. Zaten plan da o doğrultuda ilerliyor.
Halep’teki muhaliflerin İdlib’e yani Türkiye sınırına yakın bir noktaya sevk edilmesinin sonuçlarına gelince bu direnişçiler ya İdlib’e yönelik yeni saldırılara karşı bölgeyi koruyacak ya da Fırat Kalkanı Operasyonuna destek verecekler. Bu iki seçenek arasında paylaşım da olabilir çünkü İdlib’in korunması gerek zira İdlib’te aynı zamanda önemli bir Türkmen nüfusu da var.