Konuk Yazar
Rusların Anayasa taslağı ne anlama geliyor?
Rusya, Suriye’de yeni bir anayasa taslağı hazırladı. Taslak metin, Rusya’nın Suriye’de özerk bir Kürt bölgesini desteklediği şeklinde yorumlandı, peki gerçekten öyle mi?
Yeni anayasada Kürtleri ilgilendiren iki önemli madde var.
Biri Suriye Arap Cumhuriyeti yerine Suriye Cumhuriyeti ibaresine yer veriliyor,
diğeri ise Arapça ile birlikte Kürtçenin de eşit olarak kullanılabileceği belirtiliyor.
Bu iki madde Suriye’de Esed rejiminin 2011’e kadar kimlik dahi vermediği Kürtler adına önemli gelişmeler içeriyor.
Ancak buradan Suriye’nin kuzeyinde, Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim benzeri bir oluşum çıkarmak pek de kolay değil.
2011’de kurulan rejim muhalifi Suriye Ulusal Konseyinin ilk başkanı Burhan Galyun, o dönemde de Suriye Kürtlerinin özerklik talebi üzerine “Suriye’de Irak’ta olduğu gibi yoğun bir Kürt nüfusu yok, bu nedenle Suriye’de Kuzey Irak benzeri bölgesel yönetim kurmak çok zor” demişti.
Kaldı ki Rusların hazırladığı anayasanın diğer maddelerinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma altına alınıyor, Suriye topraklarının herhangi bir biçimde kaybedilmesinin kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.
Kürtlerin özerklik talebiyle ilgili maddede ise “toprak bütünlüğü sadece ve sadece tüm Suriye halkının katılacağı bir referandumla değişebilir” deniliyor. Yani Kürtlerin kendi aralarında referanduma gitmelerinin yetersiz olacağı, ancak Suriye nüfusunun tamamının katılacağı bir oylama ile bunun mümkün olabileceği belirtiliyor.
Rusların hazırladığı anayasa metni, Esed rejiminin karşı çıkabileceği bir durum değil.
Ancak İran bu konuda ne düşünür, orası tartışılır.
Çünkü bu son dönemde İran ile Rusya arasında Suriye konulu bir takım görüş ayrılıkları var.
Ayrıca Rusların yazdığı anayasadaki Suriye halkı ibarelerinin çokluğu da İran gibi dışardan gelen bir gücün Suriye’deki yapılanmasına pek de olanak vermiyor.
Tüm bunların yanı sıra kafa kurcalayan bir diğer durum da Suriye Kürtleri denince akla hep PKK uzantısı PYD terör örgütünün geliyor olması.
Ruslar, Astana’ya giden 30 Aralık’taki ateşkes ilanı öncesinde Suriye’de PYD’nin dışladığı ve PKK’yı reddeden yerel Kürt gruplarla görüşmeler yaptı.
Rusya’nın Suriye Kürtleri meselesine bakışı Türkiye’nin görüş açısıyla uyum sağlıyor.
Bunu Astana’daki zirveye PKK-PYD’nin çağrılmaması, rejim karşıtı yerel Kürt grupların, Suriye Kürtlerinin temsilcisi olarak toplantıya katılmasıyla gördük.
Rus Dışişleri Bakanlığı PYD’den 3 kişiyi önümüzdeki günlerde Moskova’ya çağırdı. Aynı toplantıya Suriyeli muhalifler de davet edildi.
Bu durum Rusların PYD’ye desteği gibi değil daha ziyade PYD’nin diğer Kürt gruplara olan baskı gücünü kırmak adına yapılmış gibi duruyor.
Rus heyetinin Aralık ayında Himeymim’deki askeri üslerinde PYD’lilerle gerçekleştirdikleri toplantıda PYD’ye bir ültimatom kıvamında “Suriye’deki Kürtlerin tek temsilcisi siz değilsiniz” mesajı verilmişti.
Rusya, Suriye meselesinin bir an önce çözüme kavuşması için gereken her türlü diplomasi seçeneğini kullanıyor. Bunu PYD’yi hizaya getirmeden başaramayacaklarını biliyor. O nedenle PYD’nin etkisini hafifleterek, yerel güçleri ön planda tutan, bunları yaparken de Türkiye’nin hassasiyetlerine zarar getirmeyecek şekilde adımlar atıyor.