Konuk Yazar
PYD'nin ABD'li teröristinden Türkiye itirafı
PYD’nin Amerikalı teröristi George Matson, PKK terör örgütünün yayın organına konuştu, Türkiye’yi Batı’ya şikayet etti, Fırat Kalkanı Operasyonunun durdurulması için yardım istedi.
Amerika’dan kalkıp Suriye’ye gelen ve PKK uzantısı PYD terör örgütüne katılan George Matson, PKK’ya yakın yayın organı Aranews aracılığıyla Batı’ya seslendi, “Münbiç’ten sonra Cerablus’ta üstünlük sağlamıştık, tam da bölgede hakimiyet kurmuştuk ki, Türklerin gelmesiyle bu durum değişti. Türklerin bize karşı savaş açması bizim elimizi güçleştirdi, geri çekilmek zorunda kaldık” diye konuştu.
Amerika’nın Fırat Kalkanı operasyonunda PKK-PYD terör örgütüne yönelik hamle olunca ses yükseltti. DAEŞ’le mücadele gerekçesiyle savundukları PYD’nin zarar görmesini istemiyorlar.
Amerika Başkanı Obama’ya bu durum defalarca anlatıldı. Madem mesele sadece DAEŞ, o zaman bir terör örgütüyle mücadele için bir başka terör örgütünü kullanmanın alemi yok. Türkiye, Cerablus’ta iki terör örgütüne birden müdahale edebiliyor.
Aslında bu durum Amerika, Suriye’de DAEŞ’le mücadele adı altında bir politika geliştirdi, bunu dilediği gibi kullanıyor, PYD gibi bir terör örgütünü meşrulaştırıyor.
İşte Fırat Kalkanı Operasyonu, DAEŞ’le mücadelede ABD tekeline son verdi.
PYD terör örgütünün içerisine bir bakın, kimmiş bunların DAEŞ ile mücadele eden savaşçıları. Suriyeli Kürtler mi yoksa Iraklı Kürtler mi?
Suriye’de Kürtlerin çoğunluğu PYD’ye ateş püskürüyor çünkü bu eli kanlı terör örgütü Suriyeli Kürtlerin haklarını falan savunmuyor, Kürtler de bunu çok iyi biliyor, bu nedenle de örgüt tarafından sürekli saldırı altındalar.
Iraklı Kürtlere gelince, 2014’te Kuzey Irak’tan 1000’e yakın Peşmerge, Türkiye’nin sınırı açmasıyla Kobani’ye girdi. Bu durum PYD’nin kesinlikle karşı çıktığı bir şeydi çünkü PYD, Kuzey Irak Kürtlerini de temsil etmiyor, onlarla da mücadele halindeler.
Geriye Amerikalılar, Kanadalılar, İngilizler, Almanlar kalıyor.
Suriyeli Kürt adı altında oluşturdukları PYD terör örgütünün içerisinde Batılı militanlar var.
Mesela İngiliz Macer Giffort, 100 kişilik İngiliz ekibiyle birlikte Suriye’de, PYD saflarında yer alıyor.
Mesela Coloradolu Ciwan Fırat kod adlı Jordaan Andrew, Amed Kobani kod adlı Well Savage, Nevadalı Agir Şervan adlı Levi Johnson Shirli, bunlar da PYD terör örgütünün saflarındayken ölen Amerikalı teröristler.
Mesela Türkiye’nin Fırat Kalkanı operasyonunu Batı’ya şikayet eden, “Türkler geldi, bizim hakimiyetimiz sona eriyor” diye Batı’dan yardım isteyen Amerikalı terörist George Matson.
Mesela ülkelerinde Amerika destekli darbe yapılan 3 Brezilyalı PYD militanı, onlar da Batı oluşumundaki PYD terörünün farklı birer parçası.
Tüm bunlar olurken ABD Başkanı Obama’nın özel temsilcisi Brett Mcgurk, geride bıraktığımız hafta sonu yine Kobani’de PYD’nin lider kadrosunu ziyaret etti.
Daha önce PYD-YPG armalı kamuflaj giyen Amerikan askerleri görmüştük bunun üstüne bir de PYD teröristlerinin “bizi vurmasınlar” diye işgal ettikleri yerlere Amerikan bayrağı asıp, ABD bayrağını kalkan olarak kullandıklarını gördük.
Amerika’nın Suriye politikası, DAEŞ ile mücadelesi, Fırat Kalkanı Operasyonuna bakışı işte böyle bir şey.
İşin bir de 15 Temmuz ve FETÖ boyutu var.
Amerika’nın darbe girişiminin içerisinde olduğu açık ve net şekilde ortada.
Brezilya’da darbe yaptılar, seçilmiş Devlet Başkanını azlettiler, başka ülkelerde de benzer müdahalelere imza atıyorlar.
İşlerine gelmeyen bir politikanın yürütüldüğü her ülkeye çomak sokmaya kalkıyorlar.
küfür ve hakaret hiçbir şartta kabul edilemez ama ABD’nin bu iki yüzlü politikasının yanıtı da Filipinler Devlet Başkanı Duterte’nin Obama’ya sarf ettiği sözlerle karşılık buluyor.
Anlaşılan o ki, ABD’nin yalanlarla, entrikalarla dolu politikası artık iflasın eşiğine gelmiş durumda. Çünkü bu politika, Brezilya’dan Filipinler’e kadar inandırıcılığını kaybetti, Ortadoğu’da da artık sürdürülebilir halde değil.