TÜRKİYE
PKK'dan ateşkes aldatmacası..
DİYARBAKIR
Kanlı eylemlerine 15 Ağustos 1984'te başlayan bölücü terör örgütü, bugüne kadar 8 kez aldığı "sözde ateşkes" kararlarına hiçbir zaman sadık kalmadı.
Terör örgütü PKK'nın üst yapılanması "KCK"nın bugün aldığı, "halka ve örgüt mensuplarına saldırılmadığı müddetçe silahlı güçlerini eylemsizlik konumuna çektiği" yönündeki karar, önceki yıllardaki "sözde ateşkes" kararlarını hafızalara taşıdı.
"Sözde ateşkes" kararlarını daha çok Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği operasyonlar sonucu verdiği ağır kayıp, teröristlerde başlayan umutsuzluk veya dağılma sonrası alan terör örgütü, bu tür kararları aynı zamanda Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çetin kış koşullarının başladığı aylara denk getiriyor.
Yer yer kar kalınlığının 5-6 metreyi bulduğu zorlu coğrafyada hareket kabiliyetini kaybeden ve bu açığını tek taraflı "sözde ateşkes" ilan ederek kapatmaya çalışan terör örgütü, yandaşlarının güvenini kaybetmemek, kamuoyuna "barış" mesajları vermek ve lojistik güç toplamak için de bunu kullanıyor.
Uzmanlar da bu durumu, ağır kayıp veren terör örgütünün geçmişte uyguladığı taktiksel yöntemlerden biri olarak değerlendiriyor.
PKK'nın "sözde ateşkes" ilanları
PKK, ilk tek taraflı "sözde ateşkes" ilanını silahlı mücadeleye başladıktan 9 yıl sonra 20 Mart 1993'te yaptı. Örgütün bu kararı almasına o dönem Irak Yurtseverler Birliği'nin başında bulunan Celal Talabani öncülük etti. 1990'lı yılların başından itibaren hem kırsal kesimde hem de şehirlerde operasyonlarını artıran güvenlik güçleri, örgüte büyük darbe vurdu. Üst üste aldığı darbeler sonucu silahlı terörist sayısında azalma olan ve birçok noktada lojistik desteğini kaybeden PKK, çareyi tek taraflı "sözde ateşkes" ilan etmekte buldu.
Kürt sorununun çözülmesi için çaba harcayan dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hayatını kaybettiği bu dönemde, bir anda çıkmaza giren süreç, Bingöl'de 33 askerin şehit edildiği kanlı eylemle sona erdi. Bu eylemin o dönem örgütün sözde Diyarbakır bölge sorumlusu olan "Parmaksız Zeki" kod adlı terörist Şemdin Sakık'ın talimatıyla gerçekleştirildiği belirtildi.
Türkiye'de büyük infial uyandıran eylem sonrasında bölgedeki operasyonlar artırılarak devam etti.
Terör örgütü ağır darbe aldı
Aynı dönemde Irak'ın kuzeyindeki örgüt kamplarına kara harekatı düzenlendi ve terör örgütü ağır darbeler aldı. Tarihler Aralık 1995'i gösterdiğinde örgüt ikinci kez tek taraflı "sözde ateşkes" ilan etti ancak bu da bir bahaneyle bozuldu.
1 Eylül 1998 Dünya Barış Günü'nde üçüncü kez tek taraflı "sözde ateşkes" ilan eden teröristbaşı Abdullah Öcalan, Kenya'da yakalanarak 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirildi. Bu tarih, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açtı. 1984 yılından beri mücadele edilen terör örgütünün bir numaralı elebaşı artık Türkiye'nin elindeydi.
Dördüncü ilan Öcalan'dan geldi
1 Eylül 1999'da bu kez "sözde ateşkes" çağrısı İmralı Adası'ndaki teröristbaşı Abdullah Öcalan'dan geldi. Öcalan, çağrıyı biraz daha ileriye götürerek PKK'nın silahlı güçlerine "Türkiye sınırlarının dışına çıkın" çağrısı yaptı.
Aynı yıl bir grup PKK'lı, Öcalan'ın çağrısı üzerine Irak sınırını geçerek Türk askerlerine teslim oldu. Bu süreç yaklaşık 5 yıl sürdü. 1 Haziran 2004'te bozulan "sözde ateşkes"in bahanesi ise "AK Parti hükümetinin Kürt sorununa kayıtsız kalması, Öcalan'ın cezaevindeki koşulları ve askeri operasyonlar" oldu. Bu durum yaklaşık 2 yıl devam etti ve terör örgütü 1 Ekim 2006'da ilan ettiği beşinci ateşkesi bozduğunda gerekçe yine "askeri operasyonlar" olarak gösterildi.
13 Nisan 2009'daki "sözde ateşkes" kararı ise bu kez terör örgütünün üst yapısı KCK tarafından alındı. Bu karara göre, terör örgütü sadece "meşru savunma" yapacaktı. Açıklamayı Habur süreci izledi. Adına "Kürt Açılımı" denilen bu süreçte, Irak'taki Kandil ve Mahmur kamplarından aralarında örgüt üyelerinin de bulunduğu 34 kişi Türkiye'ye giriş yaptı. Ancak, Habur'da ortaya çıkan tablo rahatsızlık oluşturdu.
Kandil ve Mahmur'dan gelenlerden bir çoğunun tutuklanması ile Barış ve Demokrasi Partisi'ne (BDP) yönelik operasyonları bahane eden KCK, 1 Haziran 2010'da "sözde ateşkes"in bittiğini açıkladı.
Öcalan, PKK'nın Türkiye'den çekileceğini duyurdu
Yedinci "sözde ateşkes" ise 13 Ağustos 2010'da alınan 40 günlük eylemsizlik kararıyla başladı. Süreç, 2011'deki genel seçime kadar uzatıldı. Bu sırada Öcalan ile devlet heyeti arasında süren görüşmelerde ilerleme kaydedildiği kamuoyuna yansıdı. Ülkenin 12 Haziran genel seçimlerine kilitlendiği dönemde, KCK, eylemsizlik süresini genel seçimlerin üç gün sonrasına çekti.
Bu sırada Öcalan da bir uyarı yaparak, "çözüm olmaması halinde görüşmelerden çekileceğini" duyurunca, sürecin bittiği açıklandı.
Çözüm Süreci
İnişli-çıkışlı ve genelde terör örgütünün ağır kayıplar verdiği dönemlerde alınan tek taraflı "sözde ateşkes" kararları, 2013 yılının nevruzunda bütün Türkiye'yi heyecanlandıran kararın alınmasıyla devam etti. Öcalan, Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarında okunan mesajında PKK'nın ateşkes ilan ederek Türkiye'den resmen çekileceğini duyurdu. 8 Mayıs'tan itibaren silahlı terör örgütü mensuplarının da Türkiye sınırlarını terk edeceği açıklandı.
Hükümet tarafından Kürt meselesinin çözümü için hayata geçirilen proje "Milli Birlik ve Kardeşlik" adı ile başladı, "Demokratik açılım" süreci ile devam ederek "Çözüm Süreci"ne dönüştü.
Çözüm Süreci toplumun tüm kesimlerinden destek gördü ancak yaklaşık 3 yıl süren bu normalleşme süreci, Temmuz ayının başlarından itibaren terör örgütü tarafından yapılan eylemlerle bozuldu.
Terör örgütü ağır kayıp verdi
Geçmiş yılların aksine eylemlerini kırsaldan şehir merkezlerine kaydıran terör örgütü, bu kez sivillerin yaşadığı alanları hedef seçti.
Yaklaşık 4 ayda çok sayıda asker ve polisi şehit eden, çocuklar başta olmak üzere sivilleri katleden terör örgütü güvenlik güçlerince havadan ve karadan gerçekleştirilen operasyonlarda ağır kayıplar verdi. Kayıplarını göz önünde bulunduran ve 1 Kasım seçimleri öncesinde bugün sekizinci kez tek taraflı "sözde ateşkes" ilan eden terör örgütü, toparlanmanın hesaplarını yapıyor.