Konuk Yazar
PKK bakın kimden yardım istemiş?
Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu ile yaptığı hamle Suriye’deki tüm denklemleri alt üst etti.
PKK-PYD terör örgütü giderek köşeye sıkıştı, ABD yardım için orada ancak Türkiye’yi de daha fazla karşılarına almak istemiyorlar. İşte bu aşamada PKK terör örgütü Şam rejiminin kapısını çaldı.
Fırat Kalkanı Operasyonu hem DAEŞ’e hem de PYD’ye büyük darbe vurdu, vurmaya da devam ediyor. Türkiye Suriye konusunda ilk kez bu kadar ciddi ve kararlı adımlar atıyor.
ABD’NİN TEL ABYAD HAMLESİ NE ANLAMA GELİYOR?
PYD terör örgütünün Azez-Cerablus hattını alıp, kantonlarını birleştirme hayali sekteye uğramış durumda.
Amerika ise hemen devreye girdi.
Tel Abyad’a çıkarma yapıldı önce ABD bayrakları asıldı sonra ABD askerleri desteğe geldi ardından da ABD Tel Abyad’da PKK-PYD için bir merkez kurdu.
Tel Abyad, Cerablus’un doğusunda yer alıyor.
Buradan anlaşılan o ki, 2015 Temmuz ayında işgal edilen Tel Abyad, ABD tarafından PKK-PYD terör örgütü adına koruma altına alınmış.
Fırat Kalkanı Operasyonu hem Azez-Cerablus hattındaki terör şebekelerini temizliyor hem de bu hattın güneyinde Halep’e açılan koridoru güvenlik altına alıyor. Bu sayede aşağıdan saldırı olduğunda sivillere yardım ulaştırılması sağlanıyor, olası büyük göç akınlarının da önüne geçiliyor.
5 buçuk yıldır devam eden şiddet sürecinde ilk kez böylesine somut değişiklikler yaşanıyor. Cerablus başta olmak üzere ona bağlı bir çok köy kurtarıldı ve mülteciler artık evlerinde güvenlik içerisinde yaşama fırsatı buldu.
ABD başından bu yana Fırat Kalkanı Operasyonunda PYD terör örgütünün hedef alınmasına tepkili. Bir çok reaksiyon gösterdiler ancak daha fazlasını yapıp Türkiye’yi iyice karşılarına almak niyetinde değiller.
Azez-Cerablus koridoruna artık müdahale edemiyorlar. Ancak güneydeki ilerleyiş sırasında yani el Bab ve Münbiç gibi bölgelerde PYD varlığının korunması için terör örgütüne destekten de geri durmuyorlar. Tıpkı Tel Abyad’ı koruma altına aldıkları gibi.
ABD ESED ASKERLERİNİ NEDEN VURDU?
Fırat Kalkanı Operasyonundan ABD rahatsız ancak Rusya öyle değil. Yine çok açık olan bir durum var ki o da ABD’nin Türkiye-Rusya yakınlaşmasından duyduğu endişe.
Son bir haftada ABD’nin yaptıklarına bir göz atalım.
Suriye’de Esed rejimi ihlal etse de masada olan bir ateşkes süreci vardı. Şimdi tamamen bozuldu.
ABD’nin geçtiğimiz Cumartesi günü Deyruzzor kentinde DAEŞ yerine Esed askerlerinin karargahını bombalaması, ateşkesin çökmesinin ana sebebi olarak gösteriliyor.
Bununla birlikte ABD, Suriye’deki askeri varlığıyla TSK öncülüğündeki Fırat Kalkanı Operasyonunu yürüten Özgür Suriye Ordusunda da çatlak oluşturmayı hedefledi.
Küçük iki grup, ABD gerekçesiyle operasyondan ayrılma kararı aldı.
Özgür Suriye Ordusundaki o grupların ayrılığı operasyonun geleceğini kesinlikle olumsuz yönde etkilemiyor, sayıca çok az bir grup ancak burada önemli olan ABD’nin niyetinin ne olduğu.
Açıkça görülüyor ki, Suriye’de Türkiye bir şeyleri toparlamaya ABD ise bozmaya çalışıyor.
PYD ESED’DEN NE İÇİN YARDIM İSTEDİ?
Bu plan çerçevesinde yeni bir hamle daha oldu. O da Fırat Kalkanı Operasyonu ile köşeye sıkışan PYD terör örgütünün yardım için Beşar Esed’in kapısını çaldığı iddiası.
Bu iddia el Vatan gazetesinde yayınlandı.
PYD terör örgütü Esed’e diyor ki, “Ruslarla masaya oturalım, Türkiye’nin operasyonunu durdursunlar”.
PYD terör örgütünün yardım çağrısına verilen bir yanıt olmamış. Zaten olsa da gerçekleşmesi imkansız. Çünkü Esed’in Türkiye’nin operasyon alanında yani Azez-Cerablus bölgesinde hiç ama hiçbir askeri varlığı bulunmuyor, olması da şu şartlarda ihtimal dışında.
Ancak yine dikkat etmemiz gereken mesele ortadaki niyetler ve planlar.
PYD’yi Türkiye’ye karşı Şam rejiminden ve Ruslardan yardım istemeye iten güç kim?
Bugüne kadar PYD’ye desteğini esirgemeyen Amerika, bu saatten sonra, “benden bu kadar, git Esed’le anlaş, Rusları ikna et, Türkiye’yi durdursunlar” aklını vermiş olmasın?
Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da bir açıklama yapıyor ve diyor ki, “Türkiye artık Esed’e karşı daha esnek davranıyor”.
Yani ABD, Türkiye ile Esed’i sahada karşı karşıya getirmek üzere fitne planları yaparken, Ruslar da Esed’i Türkiye ile barıştırma derdinde.
Kimin derdi, amacı ne olursa olsun bu saatten sonra fark etmiyor artık.
Zira Türkiye, Suriye’deki yolunu çizdi ve o yolda kararlı şekilde yürüyor.
Mesele mülteci krizi ise bunu çözüyor, mesele terörle mücadele ise bunu da çözüyor.
Hem G20 hem de BM Genel Kurulundaki zirvelerde Türkiye’nin eli çok ama çok güçlü.
Diplomatik alandaki bu güç, sahadaki performansla eş düzey ilerliyor. Yani Türkiye hem konuşuyor hem icraat yapıyor.