Konuk Yazar
Operasyon sonrası ne olacak?
Musul operasyonu sona erdiğinde ne olacak? Herkesin cevap aradığı kimsenin net bir yanıt veremediği soru bu.
1-Musul sünni bir bölge, nüfus çoğunluğu sünni Arap, az sayıda da Türkmen var.
2-Operasyonun öncü kuvvetlerine bakalım. Irak Ordusu, Peşmerge ve Türk askerinin Başika’da eğittiği Sünni savaşçılar.
3-Operasyonun yapıldığı bölgenin yerel halkına en yakın silahlı güç, Haşdi Vatani ya da Ninova Muhafızları olarak bilinen sünni savaşçılar. Ancak sayıları sadece 2500 yani Şii Irak Ordusu ile Sünni Kürt peşmergelerden sayıca çok gerideler.
4-Üç silahlı güç saydık, biri Şii diğer ikisi Sünni ama onlardan da biri Kürt ikincisi ise Arap.
5-Musul Sünni Arap bölgesi bu nedenle operasyonun yerel güçlerle yapılma tezi, operasyon sonrası yaşanacak muhtemel problemleri büyük ölçüde önleyebilirdi. Ancak Sünni savaşçıların sayıca çok az olması, Musul’un demografik yapısı için büyük bir tehlike oluşturuyor.
6-Silahlı üç öncü grup, operasyonun Musul merkezindeki ayağına dahil olanlar. Bir de Musul dışında kalıp operasyona destek veren tehlikeli yapılar var. Bunların başında İran güdümündeki Şii Haşdi Şabi militanları geliyor. Diğeri ise Şengal veya Sincar olarak bilinen Musul yakınlarındaki bölgede konuşlu PKK teröristleri.
7-Operasyon bitiminde, Şii Irak Ordusu, Kürt Peşmergeler ve 2500 kişiden oluşan sünni direniş grubu Musul kent merkezine girecek. Ancak o aşamada ne olacağı tam olarak belli değil. Dışardan destek veren Haşdi Şabi militanları da Musul’un kent merkezine sızabilir hatta PKK’lı teröristler de.
8-Operasyona karadan katılan Amerikan, İngiliz ve Fransız askerlerini de unutmamak gerek.
9-Tüm bu oluşumları yan yana dizelim. Şii Irak Ordusu, Şii Haşdi Şabi militanları, Kürt Peşmergeler, ABD, İngiliz, Fransız askerleri ve PKK teröristleri. Bunların tamamı Musul’un demografik yapısının dışında kalan ancak operasyonun tam göbeğinde yer alan güçler.
10-Bunca yabancı oluşumun Musul operasyonu sonrası nasıl konumlanacağı bilinmiyor. Bilinen tek şey var o da Musul’un demografik yapısının kesinlikle bozulacağı.
11-Kaldı ki Sünni Arap Musul halkı şimdiden kaçmaya başladı. Evlerini terk ediyorlar zira Haşdi Şabi militanları kapıda, büyük bir katliam korkusu yaşanıyor.
12-Haşdi Şabi demişken şunu unutmamak gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ısrarla Musul’da mezhep savaşı çıkabilir uyarısı yapıyor, bu uyarıyı durduk yere yapmıyor. Elde çok önemli bir veri var o da 2015 Mart ayında Tikrit’e yapılan kanlı operasyor.
13-Tikrit, Bağdat’ın kuzeyinde Sünni Üçgeninde bulunan bir şehir, Saddam’ın memleketi. DAEŞ işgaline yönelik Mart 2015’te bir operasyona hedef oldu. Bugün Musul operasyonunun bir benzeri o tarihte Tikrit’te yapıldı. Sonuçta sünni bölge halkı, DAEŞ’ten temizlenen Tikrit’i terk etmek zorunda kaldı. Çünkü Şii militanlar şehri talan etti, binlerce kişi Tikrit’ten sürgün edildi, evler ateşe verildi, yıkıldı.
14-2015’te Tikrit’te yaşananların çok daha tehlikelisi bugün Musul’da karşımıza çıkabilir.
15-Türkiye işte bu tehlikelerin farkında. Kirli bir plan var. Bu nedenle Musul’la ilgili tüm tasarruflarımızın önüne set çekiliyor.
16-Musul operasyonu sonrası mezhepsel bir katliam, bölge halkına etnik temizlik yapılabilir. Sünni Arap şehri Musul, Kürtlere ya da Şiilere bırakılabilir. Hatta bir bölümü PKK terör örgütüne teslim edilebilir. Tüm bunların sonucunda 1,5 milyon nüfuslu Musul’dan yoğun bir göç akını da başlayabilir.
17-Kapımızın önünde böylesine tehlikeli bir planı hayata geçirmeye çalışırlarken, Türkiye’nin bu meseleye kayıtsız kalması bekleniyor. İşte Cumhurbaşkanı bu nedenlerden dolayı günlerdir ısrarla Musul vurgusu yapıyor.