TÜRKİYE
MİT’e pranga gizli yönergede...
TSK içerisinde yuvalanan karanlık odakların gerçekleştirdikleri darbeleri istihbarat birimlerinin önceden haber alamamasının, silahlı kuvvetlerin “İstihbarata Karşı koyma” yönergesinin MY 114-1 no’lu maddesinde gizli olduğu tespit edildi.
TSK içerisinde yuvalanan karanlık odakların gerçekleştirdikleri darbeleri istihbarat birimlerinin önceden haber alamamasının, silahlı kuvvetlerin “İstihbarata Karşı koyma” yönergesinin MY 114-1 no’lu maddesinde gizli olduğu tespit edildi. Özellikle 15 Temmuz sürecinde sıklıkla dillendirilen “MİT neden darbeyi önceden haber alamadı” şeklindeki serzenişlere neden olan durumla ilişkili yönerge nedeniyle MİT’in TSK içerisinde istihbari faaliyetlerde bulunamadığı belirlendi.
DARBE HAZIRLIKLARINI ÖRTEN YÖNERGE
Gazetemiz Akit’in “MİT’ten darbeleri önleme planı” manşetiyle gündeme taşıdığı ve çözüm önerilerinin yer aldığı haberde ifade edilen istihbarat akışındaki sıkıntıların kaynağında “TSK İstihbarata Karşı koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi” yer alıyor. Yönergenin MY 114-1 no’lu maddesinin C bendi, MİT ve Emniyet teşkilatının TSK içerisinde istihbarat çalışmasında bulunmasını engelliyor. Özellikle 28 Şubat sürecinde gündeme gelen ve o dönem yürürlüğe girdiği düşünülen yönergenin ayrıntıları sır gibi saklanıyor. Uzmanlar, gözbebeğimiz TSK’ya sirayet etmeye çalışan FETÖ gibi yasa dışı oluşumların tespitini önleyen MY 114-1 (c) no’lu yönergenin yürürlükten kaldırılması gerektiğini söylediler.
BU YÖNERGE TSK’YA DARBE YETKİSİ DE VERİYOR
Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı Bülent Orakoğlu, TSK İstihbarata Karşı Koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi’ndeki maddenin bir anlamda orduya darbe yetkisi verme anlamı da taşıdığına dikkat çekti. Yönergenin hangi kurum tarafından verildiğinin de önemli olduğunu ifade eden Bülent Orakoğlu, “Bu yönergenin kim tarafından verildiği de önemli. Başbakanlık yönergesi midir, Genelkurmay Başkanlığı’ndan mıdır, neredendir? Talimatın nereden geldiği belli değil. Biz de görev yaptığımız süreçte bu nedenle savcı karşısına çıkmış birisiyiz. Bu tür yönergeler bir anlamda TSK’ya darbe yapma yetkisi de vermiş oluyor. TSK içerisinde MİT ve Emniyet’in istihbarat toplamasını engellemek yanlış bir durumdur. MİT’in bu yönergeye bağlı kalarak araştırma yapamaması durumda, ‘darbe olmaz’ dediğimiz bir süreçte dahi 15 Temmuz kalkışması yaşanabiliyor” dedi. 27 Mayıslar, 28 Şubatlar, 15 Temmuzlar’ın bir daha yaşanmaması bu tür yönergelerin kaldırılması gerekir” diye konuştu.
BİLGİ GİZLENMESİ DEVLETİN BEKASINA ENGEL
Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASSAM) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı emekli Kurmay Albay Ali Coşar ise, devletin bekası için MİT’e karşı hiçbir kurumun kritik bilgilerini gizleme hakkına sahip olmaması gerektiğini söyledi. Ali Coşar, “Devlete yönelik tehdit algısının nerede olduğunun tespit edebilmesi için MİT’e karşı kapalı hiçbir yer olmaması gerekir. İleri demokrasilerde bir takım standartlar var. Bu standartlardan birisi de ülkenin menfaati ve devletin bekasının her şeyin önünde gelmesidir. TSK İstihbarata Karşı koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesi’nde ilgili değişikliğin bir an evvel yapılması ve ordumuzun içerisinde yapılanma gayesindeki şer odaklarının hızlı bir şekilde tespit edilmesinin önü mutlaka açılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Yeni Akit