TÜRKİYE
Milli savaş gemisi Burgazada denize indirildi
MİLGEM Projesi kapsamında üretilen ada sınıfı korvetlerden üçüncüsü Burgazada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın da katıldığı törenle denize indirildi.
Savunma Sanayi İcra Kurulu'nun 2004'teki kararının ardından yerli savaş gemisi üretmek amacıyla başlatılan MİLGEM Projesi kapsamında İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda yapımı tamamlanan serinin üçüncü gemisi suyla buluştu.
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu ve İstanbul Valisi Vasip Şahin de katıldı.
Daha sonra yerli savaş gemisi Kınalıada'nın denize indirilmesi öncesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın "Burgazada. Seni denize indiriyorum. Vatanıma, milletime hayırlı ve uğurlu olmanı, şanlı Türk bayrağını denizlerde şerefle ve başarıyla dalgalandırmanı diliyorum. Bahtın açık, denizlerin sakin, pruvan neta olsun." dedi. Emine Erdoğan, temsili olarak halatı baltayla kesti. Gemi de tören eşliğinde denize indirildi. Balta da Emine Erdoğan'a hediye edildi.
TCG Burgazada Korveti
MİLGEM Projesi'nin üçüncü gemisi Burgazada Korveti'nin yapımına, 17 Aralık 2014'te İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda başlandı. 18 ayda korvetin 29 bloku inşa edilerek, kızak üstünde birleşimi gerçekleştirildi. Bu sürede komutanlığa teslim edilen cihaz, sistem, kabo, boru ev IHİ sistemi devreleriyle ana tahrik sistemi şaft braketleri ve stern tüpler yerine monde edildi.
Gemi, sözleşmelerde yer alana inşa zaman planından 3 ay önce tamamlanarak, denize indirildi. Geminin, denize inmesinden sonra da donatım faaliyetlerine devam edilerek, test aşamasından sonra hizmete girişi yapılacak. Buna göre, geminin, sözleşmede yer alan Aralık 2018'den iki ay erken teslim edilmesi planlanıyor.
Korvet, serinin diğer gemileriyle aynı standartlara göre üretildi. Buna göre, 99,5 metre boyunda, 14,4 metre genişliğindeki gemi, 2400 ton ağırlığında bulunuyor. Su üstünde saatte 29 deniz mili üzerinde sürat yapabilen gemide, 35 megavat güce erişen gaz türbini ve dizel makinelerle çift pervaneden oluşan sevk sistemi yer alıyor.
İntikal sürati ile ikmal ve yakıt desteksiz 3 bin 500 deniz mili yani 6 bin 485 kilometre seyir menziline sahip gemi, 10 gün denizde kalabilme özelliğe göre tasarlandı. Bu şekilde ekonomik sürat olan saatte 15 deniz mili yani saatte 28 kilometre süratle 9 günde, saatte 29 deniz mili yani saatte 54 kilometre üzeri süratle 5 günde Aden Körfezi'ne intikal edebiliyor.
Korvet, 10 tonluk helikopter için gerekli platform, hangar ve kapsamlı destek ekipmanlarına sahip şekilde sahip inşa edildi.
Burgazada Korveti, su üstü harbi, deniz altı savunma harbi, hava savunma harbi, keşif gözetleme, komuta kontrol, asimetrik savunma harbi görevlerini icra edebiliyor.
TGC Kınalıada Korveti
Toplam 8 gemiden oluşan MİLGEM Projesi'nin dördüncüsü olan Kınalıada Korveti'nin de kaynak töreni yapıldı.
Korvetin ilk kaynağı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapıldı.
Saç kesimi, sözleşmelerde yer alan gemi inşa zaman planından 5 ay öne çekilerek, 8 Ekim 2015'te gerçekleştirilen geminin ocak 2018 olan planlı denize iniş tarihi de 8 ay öne çekildi. Buna göre geminin Mayıs 2017'de suya indirilmesi planlanıyor.
Bu gemi de diğerleriyle aynı özellik ve standartları sahip bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Uçak gemimizi inşallah yapacağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersane Komutanlığı'nda düzenlenen Burgazada Korveti'nin denize indirilmesi ve Kınalıada Korveti'nin ilk kaynak törenine katıldı.
Savunma sanayi açısından çok önemli iki töreninin bir arada gerçekleştirildiğini ifade eden Erdoğan, hem Burgazada Korveti'ni denize indireceklerini hem de Kınalıada Korveti'nin kaynak töreninin yapılacağını söyledi.
Bunların toplam 8 gemiden oluşan MİLGEM Projesi'nin üçüncü ve dördüncü gemileri olduğunu dile getiren Erdoğan, Başbakanlığı döneminde attıkları bu adamın her geçen gün neticelerini görmenin ayrı bir mutluluk verdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce MİLGEM kapsamında Heybeliada ve Büyükada'nın donanmanın hizmetine sunulduğunu anımsatarak, bu iki geminin hem ulusal hem de uluslararası birçok tatbikatta donanmayı gururla temsil ettiğini, göğüsleri kabarttığını aktardı.
Bu başarı grafiğine birer yeni halka daha eklendiğini belirten Erdoğan, öncelikle her iki projenin ülke, millet ve tüm denizciler için hayırlara vesile olmasını diledi, bu çalışmalarda emeği geçen, katkısı olanlara teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Burgazada Gemisi'nin denize indirildikten sonra uzun bir sürenin ardından hizmete gireceğini belirterek, 2018'de tamamıyla hizmete girmesi durumunda bunun kendileri için uzun bir zaman olduğunu söyledi.
İçindeki donanımın çok daha hızlandırılması gerektiğini dile getiren Erdoğan, geminin çok daha kısa sürede iki arkadaşının yanında yerini alması, arkasından da Kınalıada'nın süratle diğer arkadaşlarına yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
"TSK kendi uçak gemisine de sahip olacak"
Erdoğan, Türkiye'nin her geçen gün savunma sanayi alanında kendi kendine yeten bir ülke yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu amfibi türü Anadolu gemisinden sonra artık biz kendi uçak gemimizi yapar hale geleceğiz ve uçak gemimizi inşallah yapacağız. Türk Silahlı Kuvvetleri kendi uçak gemisine de sahip olacak, bunu da başaracağız. Hiçbir engel yok. İnanırsanız başarırsınız, azmederseniz başarırsınız. Şu anda evelallah bu azim ve kararlılıkta olan bir hükümet ve bir devlet vardır, bunu böyle bilin. Türkiye'nin bilhassa savunma sanayi ve askeri konularında atalete düşme, durma, duraksama lüksü yoktur. Her şeyden önce ülkemizin içinde yer aldığı stratejik coğrafya buna izin vermiyor."
"İçinde bulunduğumuz bölge devletler mezarlığı"
Tarih boyunca farklı medeniyetlere ve kültürlere ev sahipliği yapan bu bölgenin, insanlık tarihinin nüvelerini bünyesinde barındıran bir açık hava müzesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, Anadolu'nun ve Ortadoğu'nun tarihi okunmadan dünya tarihinin anlaşılması ve tam olarak kavranmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Erdoğan, içinde bulunulan bölgenin aynı zamanda bir devletler mezarlığı olduğunu ifade ederek, "Askeri, siyasi, kültürel ve toplumsal olarak güçlü olmayan nice devlet bu meşakkatli coğrafyada çok daha kısa sürede yıkılıp gitmiştir. Sadece kendilerini yenileyen, zamanın ruhunu iyi okuyan, geleceğe dair bir vizyonu, bir hedefi olan, en önemlisi cazibe merkezi olmayı sürdüren milletler bu coğrafyada asırlar boyu varlıklarını koruyabilmişlerdir." şeklinde konuştu.
"Örgüt tarihinin en büyük hezimetini yaşadı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 30 yılı aşkın süredir bölücü terör belasıyla başa çıkmaya çalıştığını ifade etti.
Ancak son 1 yıldır yaşanan sürecin terörle mücadele tarihinin en kritik ve en önemli dönemini oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Askeri operasyonlar, kararlı şekilde sürerken halkın desteği de bugüne kadar görülmedik ölçüde devletin yanında yer almıştır. Bunun bir kaç temel sebebi bulunuyor. Öncelikle 2009 yılından itibaren farklı isimler altında hayata geçirdiğimiz demokratikleşme adımları ve reformlar bölge halkına sorunun kaynağının örgüt olduğunu tartışmasız şekilde gösterdi. Bölge halkı bu süreçte devletin iyi niyetini, samimiyetini, bölgeye gerçekleştirdiği tarihi nitelikteki yatırımları bizzat tecrübe etti. Bölücü terör örgütünün ise hizmetleri ve yatırımları engellemek, bölgeyi karanlığa, cahilliğe, yokluk ve yoksulluğa mahkum etmek için çalıştığı iyice anlaşıldı.
Bölge halkının 20 Temmuz'dan itibaren, tüm tehditlere ve baskılara rağmen örgütün yanında yer almamasının en büyük sebebi budur. Bunun yanında güvenlik birimlerimizin ilk günden itibaren büyük bir titizlikle koordinasyon ve hukuk sınırları içinde yürüttüğü operasyonlar örgüte büyük darbe vurdu. Böylece ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine yönelik en büyük saldırı boşa çıkarıldı. Örgüt, tarihinin en büyük hezimetini yaşadı. Yurt içinde ve yurt dışında icra edilen operasyonlar sonucunda 7 bin 600'ün üzerinde terörist etkisiz hale getirildi."
Başbakan Yıldırım: Güçlü ülke, güçlü orduyla mümkün
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Tersane Komutanlığında düzenlenen Burgazada Korveti'nin denize indirilmesi ve Kınalıada Korveti'nin ilk kaynak törenindeki konuşmasına, bugünün, Deniz Kuvvetleri ve kendisi için bir gurur günü olduğunu söyleyerek başladı.
Bir gemi inşa yüksek mühendisi olarak her geminin denize inişinde duygusal halinin farklı olduğunu ifade eden Yıldırım, "Çünkü bu törenlerde asıl sıkıntıyı, arkamızda gördüğünüz bu eserin gerçek mimarları yaşıyor. Yaz olur, sıcak olur, yağlar erir, konuşmalar uzarsa geminin kızakta kalma riski artar. Kış olur yağlar donar, konuşmalar uzarsa yine geminin kızakta kalma riski olur. Bu kadar emeğin sonucu bu denize inmede yaşanacak bir aksaklık, bu kardeşlerimiz, mühendislerimiz, işçilerimiz için hiç ama hiç hayal etmedikleri, asla ve asla olmasını istemedikleri bir iştir. O yüzden konuşmamı mümkün mertebe kısa tutmaya gayret edeceğim" diye konuştu.
Güçlü bir ülkenin, güçlü bir orduyla mümkün olduğunu, Türkiye'nin bulunduğu konum itibarıyla güçlü olmaktan başka çaresi olmadığını anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Zira etrafımız ateş çemberi ve birçok mazlum milletler bizim desteğimizi bekliyor, bizden umut bekliyor. Onun için kendi ülkemizde, Türkiye'de sadece savunma kabiliyetimizi geliştirmek yetmez aynı zamanda caydırıcılık kabiliyetimizi de geliştirmek zorundayız. Bunu da yaparken, yerli ve milli kaynaklara dayanmamız gerekir. Dışarıdan aldığınız her ekipman, her muharip araç günün birinde size çaresizliği de beraber getirir. 74 çıkarma harekatında biz bunu gördük. O güne kadar bizim dostlarımız olan ve her anlamda stratejik ortaklıklarını tekrarlayanlar birden bire bizi zorda bırakmak için gereken adımları atmakta asla tereddüt göstermediler. Onun için bu topraklarda var olmanın olmazsa olmaz şartı güçlü olmak, güçlü olmaya da devam etmektir."
"Az konuşuyoruz, daha çok iş yapıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı, son 14 yıllık savunma sanayinin kendine yeterliliği konusunda hatırı sayılır mesafe alındığını, bu konuda tereddüt olmadığını anlatan Yıldırım, yerli ve milli katkı oranının yüzde 20'lerden yüzde 60'lara yükseldiğini kaydetti.
Başbakan Binali Yıldırım, bunun bir aşama olduğunu, ancak yeterli görülmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Özellikle Türkiye'nin yerlileşme ve millileşme konusunda yapacağı çok iş var. Bu konularla ilgili adımlarımızı da atmış bulunuyoruz. Özellikle bölgesel uçak projesi, milli harp uçağı projesi, helikopter projesi, piyade tüfeği, milli tank, milli gemi ve daha niceleri... Bütün bunların amacı Türkiye'nin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini artırmak, dosta güven, düşmana korku salmaktır. Bu hedefe yönelik çalışmalarımız, bundan böyle de artarak devam edecektir. Son 14 yılda liderliğinizde (Cumhurbaşkanı Erdoğan) savunma sanayimizde 30 milyar dolar yatırım yaptık. Yıllarca ben genç mühendisken hatırlıyorum bu ve buna benzer gemiler Türkiye'nin hep gündeminde olmuş, 80'li yıllarda başlayan projeler 2000'lere geldiğimiz halde hala konuşulmaya devam etmiştir ama şimdi konuşmuyoruz, yapıyoruz. Az konuşuyoruz, daha çok iş yapıyoruz. Bize yakışan, bu millete de yakışan budur."
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu başta olmak üzere İstanbul Tersanesi Komutanlığı, mühendisleri ve işçileriyle emeği geçen herkesi kutlayan Yıldırım, Burgazada Korveti'nin ve Kınalıada Korveti'nin Türkiye ve Deniz Kuvvetleri için hayırlı olmasını diledi.