'Karaciğer vücudun sigortası' diyen Prof. Dr. Osman Erk, "Hazır gıdalardan uzak durun, alkol kullanmayın, şok diyetler yapmayın ve bol bol enginar tüketin" önerisinde bulundu...
Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olan karaciğer yağlanması, rakamsal olarak ifade etmek gerekirse hücrelerin yüzde 5-10'dan fazlasının yağlı olması anlamına gelir.
Prof. Dr. Osman Erk konuyla ilgili önemli bilgiler verdi. Karaciğer hem temiz kan damarlarından gelen, hem de portal sistem denen barsaklardan gelen kan ile temas halindedir, vücudun en önemli detoks organıdır. Toksin, alkol ve ilaçların vücuttan temizlenmesini, yaşlanmış kan hücrelerinin dolaşımdan kaldırılmasını sağlar, bağışıklık sisteminin önemli bir organıdır. Ayrıca şeker, demir, vitamin ve minerallerin depo yeridir. Kendi kendini yenileme kabiliyeti fazla olan bir organdır.
Alkolün yanı sıra gıda alışkanlıklarının değişmesi, egzersizden yoksun yaşam, sosyal hayatın zenginleşmesi, yoğun çalışma temposu nedeniyle beslenmeye gereken önemin verilmemesi ve genetik yatkınlık gibi faktörler de karaciğer yağlanmasını oluşturan diğer nedenler arasında yer alır. Karaciğer yağlanması, sonuçta siroz, hatta kansere kadar gidebilecek bir sürecin başlangıcıdır.
İNSÜLİN DİRENCİNE DİKKAT
Karaciğer yağlanmasının en önemli nedeni beslenme tarzıdır. Fruktozdan zengin mısır şurubundan imal edilmiş yiyecek ve içecekler, işlenmiş ve trans yağlardan zengin bir diyet ve aşırı kalori alımı önce göbek bölgesinde ve ardından karaciğerde yağlanmaya neden olmaktadır.
Fazla miktarda kalori alımının söz konusu olduğu durumlarda karbonhidrat ve proteinler vücutta glikojen ve yağ olarak depolanmaktadır. Karaciğer yağlanmasında anahtar unsur insülin direncidir. Alkol dışı karaciğer yağlanması olan hastaların %50-100'ü obezdir. Yine Tip II diyabet hastaların %50'sinde karaciğer yağlanması vardır.
OBEZİTE BAŞROLDE
Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımlarına göre obezite vücutta sağlığı bozacak miktarlarda yağ birikimi demektir. 2015 yılında dünyada 700 milyon obez, 2,3 milyar fazla kilolu insan yaşadığı tahmin edilmektedir. Obezite; sigaradan sonra önlenebilir en sık ikinci ölüm nedenidir ve sıklıkla karaciğer yağlanması ile birliktedir.
Özellikle elma tipi denilen yağların karın bölgesinde ve iç organlarda toplandığı obezite vakalarında insülin direnci, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, koroner arter hastalığı ve metabolik sendrom sıktır. Armut tipi olarak adlandırılan kalça ve bacaklarda toplanan yağlanma biçiminde ise obeziteye bağlı riskler daha düşüktür.
ÖNLEMEK İÇİN TAVSİYELER
1. Alkol kullanmayın.
2. Spor yapın.
3. Kilo verin.
4. Liften zengin sebze ve meyve tüketin.
5. Yağlı et ve yumurta tüketmeyin.
6. Aşırı karbonhidrat ve şeker tüketmeyin.
7. Şarküteri ürünleri tüketmeyin.
8. Doğal besinler tüketin.
9. Marketlerdeki hazır, ambalajlı yiyeceklerden uzak durun.
10. Meyve suyu ve yüksek fruktozlu mısır şurubundan yapılmış içecekleri tüketmeyin.
11. Enginar tüketin (içinde hepatit koruyucu silimarin maddesi, ayrıca lif, magnezyum, folat ve C vitamini var)
12. Sarı sebzeler de karaciğeri korur.
13. Soğan, sarımsak ve kuşkonmaz tüketin.
İŞTE NEDENLER
1. Obezite (abdominal obezite)
2. Şeker hastalığı.
3. Kolesterol ve trigliserid yüksekliği.
4. Metabolik sendrom.
5. Uzun süren açlık.
6. Kısa sürede aşırı zayıflama.
7. İlaçlar ve uyuşturucular (östrojen, kortizol, aspirin, tetrasiklin, amiodaron, kokain)
8. İnfeksiyonlar (hepatit C, HIV infeksiyonu, divertikülit)
9. Barsaklarda aşırı bakteri gelişimi.
10. Geniş ince barsak rezeksiyonu (çıkarılması)
11. Çeşitli toksinler (fosfor zehirlenmesi, petrokimyasallar, organik çözücüler, mantar zehiri).
Kaynak: Takvim