TÜRKİYE
'İsrail'in bu noktaya getirilmiş olması başarıdır'
İsrail-Türkiye arasında yaşanan krizle ilgili olarak mutabakata varıldı. Başbakan Yıldırım, detay vermeden ana hatları açıkladı. Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, "Bugüne kadar hiç geri adım atmamış olan İsrail'in bu noktaya getirilmiş olması başarıdır." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Mavi Marmara saldırısı sonrası İsrail'le yaşanan krizle ilgili olarak açıklama yaptı. Türkiye'nin daha önceden açıkladı 3 şartın yerine getirildiğini belirten Başbakan Yıldırım, ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik mutabakatın sağlandığını söyledi. Varılan mutabakatla ilgili olarak Başbakan Yıldırım'la eşzamanlı olarak açıklamada bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Roma'daki basın toplantısında bölgede istikrar ve enerjide işbirliği noktalarına dikkat çekti.
İsrail'le Türkiye arasında varılan mutabakatla ilgili olarak Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mensur Akgün, "İyi bir başlangıç yapıldığı ve normalleşme sürecinin rayında gideceği belli oldu." dedi. İki ülke arasında yaşanan kriz döneminde İsrail'de görev yapan Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol da "Büyükelçilerin atanmasının ardından normalleşme rayına girecektir. Sonrasında enerji ve istihbarat alanlarında üst düzey görüşmeler de sağlanacaktır. Bölgedeki istikrarsızlık döneminde bu mutabakatın gelmiş olması önemlidir." şeklinde konuştu. Emekli Büyükelçi Uluç Özülker ise "Türkiye'nin ortaya koyduğu 3 şart karşılandı. Bugüne kadar hiçbir konuda geri adım atmamış olan İsrail'in bu noktaya getirilmiş olması büyük bir başarıdır." değerlendirmesinde bulundu.
NE FAZLA NE DE AZ'
Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mensur Akgün, varılan mutabakat ve sonrasında yapılan açıklamaları değerlendirdi. Akgün, "Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamaları tam kararındaydı; ne fazla ne de az. Zafer kazandık edası yoktu. Gazze'de ambargonun hafifletilmesi önemliydi. 10 bin tonluk yardımın sembolik bir önemi var; ve çok önemli. Ambargonun hafifletildiğini gösteren bir çıkış. İyi bir başlangıç yapıldığı ve normalleşme sürecinin rayında gideceği belli oldu." dedi.
'BEKLENTİLER GERÇEKLEŞTİ'
"Türkiye'nin beklediği gibi bir kazanım elde edildi mi yoksa orta yolda mı buluşuldu?" şeklinde yöneltilen soruya ise Prof. Dr. Akgün, "Genel beklenti Gazze üzerindeki ambargonun hafifletilmesiydi. Bazı gazetelerde milyarlarca dolarlık yatırım yapılacağı falan söylendi. Beklenti böyle konursa tabi değil. Ama eğer beklentiler resmi ağızlardan anlatıldığı gibi Gazze'de insanların acılarının hafifletilmesi için çaba gösterilmesiyse tabi ki gerçekleşti. Önemli olan bu başlangıcın iyi bir şekilde yapılmasıydı." şeklinde yanıtladı.
'TÜRKİYE BİRDEN ÇOK SORUNLA KARŞI KARŞIYA'
İki ülke arasında sağlanan mutabakatın dünya politikası açısından anlamıyla ilgili olarak da "Hatırlanacağı gibi Başbakan ilk açıklamalarında dostlarımızı artıracak, düşmanlarımızı azaltacağız demişti. Türkiye, birden çok sorunla karşı karşıya.. Bu sorunları ne kadar azaltırsak, onlara verilmiş potansiyel desteği azaltmış olacağız. Umarım hem Rusya hem de diğer ülkeler ile sorunların çözülmesi için gerekli adımlar atılır" açıklamasında bulundu.
'MUTABAKAT TÜRKİYE'Yİ AYRICALIKLI HALE GETİRİYOR'
Başbakan açıklamaları ve varılan mutabakatla ilgili olarak görüşlerini açıklayan Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol ise bu anlaşmayla Türkiye'nin ayrıcalıklı bir konuma geldiğini ve yakın gelecekte üst düzey görüşmelerinde başlayabileceğini söyledi. Büyükelçi Çelikkol, özetle şu açıklamada bulundu:
"Yani tabi ki Başbakan Binali Yıldırım'ın yaptığı açıklamalar, Türkiye'nin 3 şartının karşılandığını gösteriyor. Bu iyi bir başlangıç tabi. Başbakan'ın ifadeleri, iki ülkenin menfaatlerin dikkate alındığın gösteriyor. Normalleşme süreciyle birlikte işbirliği alanları da ortaya çıkacaktır. Enerjinin bunlardan bir tanesi olduğunu görüyoruz. Bu konuda müzakere başlatılacaktır.
Türkiye için önemli olan bu anlaşma ile Gazze'de yaşayan 2 milyon insanın hayatını daha iyi hale getirilmesiydi, anlaşmayla Türkiye'ye tanınan ayrıcalık var. 2 milyon Filistinli'nin günlük yaşamını daha kaliteli hale getirilmesi çok önemli Buralarda altyapı tamamen yok edilmiş durumda. Halid Meşal'in açıklamaları da bunu gösteriyor. Bu konuda önemli bir mesafe alınmış gibi görünüyor.
Bu mutabakat Türkiye'yi ayrıcalıklı hale getiriyor. Türkiye halkının da benimseyebileceği bir anlaşma gibi görünüyor. Doğu Akdeniz'de istikrarsızlıkların yaşandığı bir dönemde bu anlaşma önemli.
Varılan bu anlaşma ilk olarak Türkiye'de Meclis'te İsrail'de de kabinede onaylanacak. Normalleşme süreci de karşılıklı olarak ilişkilerin büyükelçiler seviyesine çıkarılmasıyla başlayacak. Bu da Temmuz, Ağustos ayları gibi olur tahmin ediyorum. Büyükelçilerin atanmasının ardından normalleşme rayına girecektir. Sonrasında enerji ve istihbarat alanlarında üst düzey görüşmeler de sağlanacaktır. Bölgedeki istikrarsızlık döneminde bu mutabakatın gelmiş olması önemlidir.
Bölgede ciddi bir terör örgütü varlığı malum. Mezhep çatışmalarının olduğu bir dönemde Türkiye ile İsrail arasında sağlanan mutabakat dünya kamuoyunun da dikkatini çekiyor.
İki başbakanın açıklamaları da son derece olumlu; iyi bir başlangıç yapılmış görünüyor.
Yaşanan o krizler dönemimde ortadan kalkan güvenin bir an önce kurulması gerek. İki ülke kamuoyu tarafından desteklenmesi lazım. Türkiye kamuoyunda bir hassasiyet var, ben de şahsen biliyorum bunu. Bu anlaşmayla ayrıcalıklı hale gelen Türkiye Aşdot Limanı'nı kullanabilecek. Mısır yerine bu yolun kullanılması işi kolaylaştırıyor. Bu süreç hızlı bir şekilde başlayacak öyle anlaşılıyor. Çok olumlu bir şekilde katkı yapacak."
'TÜRKİYE'NİN BÜYÜK BAŞARISI'
Varılan mutabakatın Türkiye açısından büyük bir başarı olduğunu belirten Emekli Büyükelçi Uluç Özülker de şu noktalara dikkat çekti: "Türkiye'de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu dönemde ortaya koymuş olduğu taleplerin ve iradesini düşündüğümüzde bunun bir başarı olduğunu düşünmek lazım. Her müzakerede yüzde 51'i alanı başarılı addetmek gerekir. Özür istedik, bu oldu. Tazminat konusu 20 milyon dolar mutabakata varılmış durumda. Bizzat Başbakan'ın açıklamasında söylediği gibi Gazze şeridiyle ilgili husus bu işin temelini oluşturmaktadır.
'İSRAİL İLK KEZ GERİ ADIM ATTI'
İlk iki talepte sıkıntı çıkmayacağı düşünülüyordu zaten. Ambargonun kaldırılması talebi ortaya atılması sonrası sıkıntılar başladı. Bu İsrail için "kırmızı çizgi" diye adlandırdığı bir noktaydı. Siz böyle bastırdığınızda sonuç almak mümkün olamayacaktı. Karşılıklı olarak tavizleşme durumu oldu. Bugüne kadar hiç geri adım atmamış olan İsrail'in bu noktaya getirilmiş olması tabi ki bir başarıdır.
'NETANYAHU'YA GÜVENEN BİRİ DEĞİLİM'
Burada bir noktaya dikkat çekmek isterim. Gazze'de yapılacak yatırımlar, Türkiye'nin gayreti ve finansmanıyla yapılacak. İsrail'in de burada sorumluluğu var. Altyapıyı o hale getiren sonuçta İsrail. Mesela Aşdot Limanı çok önemlidir. Ambargo kalkmış olarak değerlendirmek çok doğru değildir. Burada iyi niyet önemli. Ben Başbakan Binyamin Netanyahu'ya çok güvenen biri değilim. İnşallah İsrail tarafı bunu doğru dürüst uygular. Bölgede önemli ağırlığı olan iki ülke. Bu noktaya gelinmiş olması çok büyük bir başarıdır."