TÜRKİYE
Erdoğan'dan Merkel'e 'Islamic terror' ayarı..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şansölye Merkel görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Merkel, Almanya'daki teröristlerin iadesiyle ilgili soruda zor anlar yaşadı.
Öte yandan basın toplantısının soru cevap kısmında dikkat çeken bir detay yaşandı. İslamist terör ifadeleri karşısında sessiz kalmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şansöyle'ye bu konuda ders niteliğinde bir cevap verdi.
İşte Ankara'daki görüşmeden önemli notlar...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Almanya Başbakanı Angela Merkel'i kabul etti. Yaklaşık üç saat süren görüşmenin ardından iki lider basın mensuplarının karşısına geçti.
Basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası terörle mücadele sadece bir ülkenin halledebileceği değil, uluslararası bir mutabakatın olması söz konusudur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:
Siyasi ilişkilerde, AB süreci ve NATO'yla ilgili konuları görüşme imkanımız oldu. Ege'deki gelişmeleri değerlendirme fırsatımız oldu. Önemli bölgesel konulardan Suriye-Irak konusunu ele aldık. Suriye'de ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Mülteci sorununu ele alma imkanımız oldu.
Terörle mücadelede birlikte neler yapabiliriz, bunları yine konuşma imkanımız oldu. Özellikle bu konudaki kararlılığımız Türkiye olarak bellidir. Bundan taviz vermemiz mümkün değil.
İki NATO üyesi olarak Almanya'nın terörle mücadelede bizimle dayanışması önem arz ediyor. Bu seyahatin Türkiye ile Almanya arasında önemli bir yeri olacaktır.
Almanya Başbakanı Merkel'in açıklaması ise şöyle:
Bu benim darbe girişiminden sonraki ilk ziyaretim. Darbe teşebbüsünde Türk halkının demokrasi için kendisini nasıl ortaya koyduğunu gördük.
İkili ekonomik ilişkilerimizi ele aldık. Her türlü terörle mücadelede yakın bir işbirliği içinde olmamız gerektiğini konuştuk. (PKK buna dahil)
Hepimiz etkileniyoruz ve daha yakın işbirliği için birbirimize söz verdik. İki tarafında önemsediği Suriye ve Irak konusuna değindik.
Mülteci konusu önemli bir konu. Tekrar Türkiye'nin bu alanda olağanüstü bir çaba sarfettiğini ifade ettim. AB'nin söz verdiği finans desteğinin en kısa zamanda akması gerektiğini ifade ettim. Somut projelere bu finans katkısının akması gerektiğini ifade ettik.
Suriye konusunda siyasi görüşmelerin sürdürülmesini arzu ediyoruz. Zannediyorum ki AB ile Türkiye arasındaki anlaşma her iki tarafın menfaatine sonuçlar getirdi. Açık sözlülükle tartışmalı konuları ele aldığımız için teşekkür ediyorum. Çağdaş dünyamızda sorunları ancak uluslararası diyalogla çözebiliriz.
SORU - CEVAP
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ - REFERANDUM SÜRECİ
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: Kendi tarafımda şuna dikkat çektim: Toplumun çeşitliliğini teminat altına almak için çaba sarfedilmesini söyledim. Türk halkının savunduğu demokratik ilkelerin sağlanması yeni siyasi sistemde de önemli.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Muhalefetin sunduğu tezin şu anda yapılmakta olan Cumhurbaşkanlığı Sistemine yönelik en ufak bir hakikat payı yok. Yasama organı var, yürütme ve yargı var. Burada güçler ayrılığı noktasında bunların yok edilmesi söz konusu değil. Mesele şu: Bir defa yürütmenin çok daha seri çalışmasını sağlayacak kararlar verilmiş, yasama organının çok daha seri karar almasının yolları açılmış. Yargı da işlevini aynı şekilde sürdürecektir. Muhalefetin hedef saptırmaya yönelik attığı adımlardan başka bir şey söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu bu kararı verdi. Nihai kararı millet verecektir. Bir an önce neticeye varırsak isabetli olacaktır.
ALMANYA'DAKİ FETÖ MENSUPLARININ İADESİ
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: Biz terörle mücadele konusunda kararlıyız. Her ülke bunu bekler. Elimizde kanıtların olması gerekiyor. Adalet Bakanlarımız bu konuda görüşmeler yapacak bundan sonra da. Bazı mahkeme kararları var, iadelerin yapılamayacağı şeklinde. Adalet bakanlarımız bu konuları görüşecek. Mahkemelerin incelemesine saygı duymalıyız. Örneğin DİTİB nezdinde çalışan imamlar... Şöyle bir izlenim olmamalı. Alman hukuk devletine aykırı bir durum olmamalı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İslamist terör ifadesi.. Şansölye'ye de anlattım. Bu ifade biz müslümanları üzmektedir. Bu doğru bir ifade değil. İslam'ın kelime anlamı barıştır. Kelime anlamı barış olan ifadeyi terörle yan yana getiremeyiz. DEAŞ terör örgütünden dolayı, kalkıp 'İslamist terör'ü kullanırsak bu üzücü olur. Bunu lütfen kullanmayalım. Çünkü kullanıldığı sürece biz bunun karşısında durmak durumundayız, sessiz kalırsak bunu kabul olur. Müslüman bir Cumhurbaşkanı olarak bunu asla kabul edemem. Dünyada DEAŞ'a karşı bizim verdiğimiz mücadeleyi veren başka bir ülke yok. PKK neyse, PYD neyse, YPG neyse Fetullahçı Terör Örgütü odur. Benim ülkemde devlete darbe yapacak ve bu darbe yapan eğer kalkıp Almanya'ya kaçıyorsa, Almanya'da barınıyorsa bunlara karşı Alman yönetiminin de, haklısınız Adalet Bakanları birbirleriyle ilişki kurmak suretiyle belge, bilgi bunlar gönderilebilir ama biz Amerika'ya da 85 koli belge, bilgi gönderdik, hala yargıdan çıkacak kararlar bekleniyor. Biz aynı zamanda NATO'da beraberiz, iki dost, müttefik ülkeyiz. Bu konularda çok daha seri kararlar almak suretiyle inanıyorum ki 'geciken adalet adalet değildir' anlayışını biz ters yüz edip bir an önce neticeye varırsak isabetli olur diye düşünüyorum.
ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL: Din özgürlüğü benim için çok önemli ve demokrasinin bir parçası olarak görüyorum. Almanya'da Müslümanların inançlarını özgürce yaşamaları için elimizden geleni yapıyoruz. İnsanlarımızın müslümanlarla çok büyük bir işbirliği içinde teröre karşı mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum.