AB Bakanı Ömer Çelik, sığınmacı anlaşmasına ilişkin, "Türkiye bir toplama kampı değil, sığınmacı anlaşmasının sürmesi için bir sebep yok" dedi.
Bakan Çelik, Hollanda'ya uygulanacak yaptırımlarla ilgili yaptığı açıklamada ise şöyle dedi: ''Hollanda hükümetine karşı yaptırımlar konusunda çalışacağız. Kuşkusuz milli onurumuza karşı bu tehdite cevap vereceğiz. Milli çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak hareket edeceğiz.''
AB Bakanı Ömer Çelik, Murat Akgün'ün göç anlaşmasının iptaline ilişkin açıklamasında,"Anlaşmanın ahlaki ve siyasi gerekliliği iki tarafın sorumluluğunu yerine getirmesine bağlı" dedi.
Bakan Çelik'in açıklamalarından öne çıkan notlar şöyle:
GÖÇ ANLAŞMASI İPTAL OLACAK MI?
Temel mesele şu, AB aldığı kararları yerine getiremiyor. Sığınmacı anlaşmasının sürmesi için bir sebep yok. Biz şu anda bile bu mevzuya bakarken en çok sevindiğimiz şey Akdeniz'de eskisi gibi ölümlerin olmaması. Biliyorsunuz İtalya'da Yunanistan'da ölüme terkedilen mülteciler oldu. Biz karada ve denizde üzerimize düşeni yaparız. Ben kendilerine konuştuğumda tedbirler konusunda Türk Sahil Güvenliğinin kapasitesi kimsede yok.
AB LİDERLER ZİRVESİ
Zirveden ciddi bir sonuç çıkması gerekiyor. Bu zirvenin yapılması lazım. Avrupa yepyeni gelişmelerle karşı karşıya kalacak. Seçimler var, siyasi harita yeniden şekillenecek. AB bundan sonra nasıl bir AB olacak? Brexit süreci başlayacak. Bütün bu krizin içinde 2017 sonuna geldiğimizde Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinde yeni bir sayfa açılacağını öngörüyorum.
AVRUPA ADALET DİVANININ BAŞÖRTÜSÜ KARARI
Bir bakıma ABAD'ın aldığı bu karar Türkiye'deki 28 Şubat kararlarını hatırlatan bir karar. Böyle bir kararın ortaya çıkmasını İslamofobi akımının ABAD'ı da etkilediğini düşünüyoruz. Dolayısıyla tüm kurumlara iş düşüyor. Ciddi bir insiyatif geliştirmeleri lazım. AİHM'e gidilmesi gerekiyor. Bakanlık olarak bu kararın AİHM'e gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz İslamofobi konusunda hassasız. bir de şu var; kararın geneline baktığınızda iş yerinde başörtüsü yüzünden uzaklaştırılmış insanlar var.
HOLLANDA BAŞBAKANININ YEMEK TEKLİFİ
Kısa vadede olumlu bir tablo görmüyoruz. Öncelikle özür dilemeleri lazım. Vur emri verildiği ortaya çıktı. Bu bir terör faaliyetidir. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesini, Viyana Sözleşmesini birçok şeyi sabote eden bir tutum sergilemiştir Rutte ve hükümeti. Hollanda'da yapılanları alt alta yazsan bunları kim yaptı diye sorsan insanların aklına sadece Kuzey Kore gelirdi.
HOLLANDA'YA UYGULANACAK YAPTIRIMLAR
Hollanda hükümetine karşı bir yaptırım söz konusu. İş dünyasının buradaki yatırımları kendi dinamikleri içinde gerçekleşen şeyler. Bu yaklaşım Hollanda'nın yaklaşımıdır. Hiçbir şekilde ekonomi dünyasını iş dünyasını rahatsız edecek Hollanda halkını rahatsız edecek bir mesele yok. Bizim halkımızın o hükümetin tavrı ve Hollanda halkı arasında ayrım yapacaktır. Hollanda hükümetine karşı yaptırımlar konusunda çalışacağız. Kuşkusuz milli onurumuza karşı bu tehdite cevap vereceğiz. Milli çıkarlarımızı göz önünde bulundurarak hareket edeceğiz.
AVRUPA İLE DİPLOMATİK KRİZ
Hollanda dışında herkesle görüşürüz. Tabii ki bizim zaten planlı gidiş gelişlerimiz oluyor. Örneğin yakın zamanda Venedik komisyonunun kararı ile ilgili temaslarımız olacak. Türkiye her tezini her ortamda anlatabilecek bir durumdadır. İtidala çağırma şeklindeki açıklamaları kabul etmiyoruz. Bakanlarımıza karşı mazaret gösterilemeyecek tavırlar gösteren bir Hollanda var.
Avrupa bu açıklamayı duyduktan sonra...
AB Bakanı Ömer Çelik: Türkiye'nin göçmen anlaşmasını sürdürmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum.
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Reuters'a verdiği söyleşide AB-Türkiye ilişkileri, göçmen anlaşması ve vize muafiyeti konularında şunları söyledi:
*Türkiye göçmen anlaşmasıyla her şeyi yapmışken AB hiçbir sözünü yerine getirmedi; Türkiye'nin bu anlaşmayı yürütme konusunda karşı tarafa hiçbir yükümlülüğü yoktur.
*Türkiye istediği zaman, istediği şekilde göçmen anlaşmasını gözden geçirebilir; gözden geçirilmesinin zamanı geldiğine inanıyorum; bu anlaşmanın sürdürülmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum.
*Vize serbestisi konusunda şunu anladık; AB bu konuda objektif ve hakkaniyetli bir yaklaşım üretmeyecek, bu kesinleşti.
*Bu şartlar altında terör mevzuatını genişletemeyiz, vize konusunda (Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans) Timmermans ile görüşmemiz olacaktı ama ilerleme öngörmediğim için şu aşamada bunun gerekli olduğuna inanmıyorum.
*Türkiye halen AB hedefine doğru yürümekte ama 2017 yılı çok önemli; AB ile bu yılın ilk 6 ayında bir liderler zirvesinin gerçekleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.
*AB liderler zirvesinden somut kararlar, takvim ve eylem planı çıkmalı; söz verip tutmamak AB'nin teamülüne dönüştü, bu ikilem aşılmalı; aksi takdirde bu ilişkiler böyle sürdürülemez.
*Avrupa Konseyi'nde Türkiye hakkında bir denetim kararının ortaya çıkması çok yanlış olur.
*Venedik Komisyonu'nun (anayasa değişikliğinde) uygulamayı görmeden açıklama yapması alışılmamış ve yanlış; rapor Türkiye'ye karşı kampanyanın parçası olarak kullanılıyor.
*Venedik Komisyonu'nun anayasa değişikliği ile ilgili raporunda komisyonun teknik kapasitesini kuşkuya düşürecek şekilde siyasi mülahazalara bulaşmış yaklaşımlar üretilmiş.
*Hollanda'ya yaptırımlar konusunda Bakanlar Kurulu'nda çok geniş bir paketi tartıştık; yeni tedbirler üzerine çalışıyoruz.
*Mevcut şartlar altında Türkiye'ye "OHAL'i kaldırın" demek "Türk demokrasisini ve hukuk sistemini savunmasız bırakın" demektir, bu gerçekçi bir yaklaşım değil.
AB Komisyonu'ndan jet açıklama!
Bakan Çelik'in açıklamasından saatler sonra Avrupa Komisyonundan açıklama geldi. Avrupa Komisyonu'ndan yapılan açıklamada "Avrupa Birliği, Türkiye ile sığınmacı anlaşmasına bağlıdır" ifadesine yer verildi.
Avrupa Komisyonu sözcüsü "Türkiye-AB anlaşmasına bağlıyız. Bu bir ortak güven ve teslim anlaşmasıdır. Her iki tarafın da taahhütlerini yerine getirmesini bekliyoruz" açıklamasını yaptı.