TÜRKİYE
1 haftanın ağır bilançosu...
35 ildeki olaylarda 36 kişi hayatını kaybetti.
2 emniyet mensubu şehit oldu.
139 güvenlik görevlisi yaralandı.
212 okul, 67 emniyet, 25 kaymakamlık olmak üzere bin 113 bina tahrip edildi.
İçişleri Bakanı Efkan Ala Kobani eylemleri ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. İşte Bakan Ala'nın açıklamalarından satır başları; Türkiye Suriye'de meydana gelen iç savaşta 4 yıldır kapılarını açmış durumda. Kobani'de meydana gelen olaylardan sonra 150 bin kişiye Türkiye'ye 2 günde giriş yaptı. "HERKESİN ZARARINA OLAN BİR HAFTA" Son günlerde yaşanan şiddet olaylarda karlı çıkan kim?. Herkesin zararına olan bir hafta geçirdik ülkemizde. Terör sorununu çözüm noktasına getirmek üzereyken bu yapılıyor. Türkiye ne zaman kendi sorunlarını çözmeye çalışsa bu tür odaklar iş başına geçiyor. Satır aralarında şiddetin tamamen durması için gerekli açıklamaları yapmamıştır. Siyasetin konuşamayacağı herhangi bir konu var mıdır? Ana muhalefet partisi bu şiddeti yapanlarla, güvenlik güçlerini aynı kategoriye koymuştur. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. 35 ilde olaylar meydana gelmiş, 36 kişi hayatını kaybetmiş, 2 emniyet mensubu şehit oldu. 139 güvenlik görevlisi yaralanmış. Bingöl'de saldırıyı yapan 5 terörist ölü ele geçirildi. BİN 113 BİNA TAHRİP EDİLDİ 212 okul, 67 emniyet, 25 kaymakamlık olmak üzere bin 113 bina tahrip edilmiştir. Vatandaşların zararları tespit edilerek Başbakanlık'taki fondan karşılanacaktır. 6-10 Ekim tarihleri arasında 1014 kişi gözaltına alındı 48 tutuklanmıştır. Şiddet olaylarına katılanların tespit çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. "ŞİDDET EYLEMLERİNİ DESTEKLEYEN KURNAZ DİL..." Olaylardan sonra yapılan açıklamalara baktığımızda maalesef metinler, cümleler arasına gizlenmiş, küçük kurnazlıklarla yine bu şiddet eylemleri, sokak hareketleri, aslında tamamen bitirilmesi çağrısı yapılması gerekirken, o kurnazlıklarla desteklenir bir dil kullanılmıştır. "HERKES ELİNDEN GELENİ YAPMALIDIR" Bütün ailelere, vatandaşlarımıza bu işte inisiyatif alabilecek sivil toplum örgütlerine çağrım, şiddet dilinden, sokak hareketlerinden medet umma anlayışından derhal vazgeçilsin, hiç kimse şiddet yapmak üzere sokağa çıkmasın. Biz de güvenlik birimlerimizle milletin huzur ve güvenini temin etmek için daha kaliteli hizmet yapmak üzere çalışalım ve vatandaşlarımızın huzur ve güveni için elimizden geleni yapalım, yapacağız. "VANDALİZME KARŞI GEREĞİNİ YAPIYORUZ" Vatandaşlarımıza çağrım, emniyet içerisinde hissetsinler, rahat olsunlar. Bazı bölgelerde çok sıkıntı çeken vatandaşlarımız olduğunu biliyoruz. Bu şiddeti, bu vandalizmi, nefretle kınadıklarını biliyoruz ama biz gereğini yapıyoruz. Bize güvensinler, emniyet içerisinde bundan sonra bütün geleceklerini kurgulayacakları bir Türkiye inşa etmeye çalışıyoruz. Bu inşa etme sürecinde bazı beklenmedik olaylarla karşılaşabiliriz ama onlar bizi yıldırmamalı, yıldıramaz. Biz kendi yaptıklarımızı gözden geçirir, eksikleri giderir, yolumuza Türkiye olarak devam ederiz. "ŞİDDET SARMALI DERHAL DURDURULMALI" Türkiye, bir kısım kuruluşlar, bazıları, bu işte olumsuz tavır gösterse de bunları aşacaktır. Ama olumlu tavır göstermeleri ve bu şiddet sarmalının derhal durdurulması konusunda kendi üzerlerine düşeni yapmaları, ilerleyen Türkiye'de, demokrasisini geliştirmek isteyen Türkiye'de kendileri için de son derece yararlı bir tutum olacaktır. "BUNDAN SONRA REFORMLARI KONUŞMAK İSTİYORUZ" Ümit ediyorum, bundan sonraki toplantılarımızda, bu tür şiddet olayları yerine Türkiye'de yapacağımız reformları konuşmak için bir araya geliriz. Bunları yapacağız. Bir sonraki toplantımızı büyük bir ihtimalle İçişleri Bakanlığında ve Türkiye'de gerçekleştireceğimiz reformlar konusunda yapacağız." Kaynak: Haber710 Ekim 2014, Cuma