TÜRKİYE
Türkiye'nin Musul planı: Türkiye'ye bağlanabilir!
Türkiye Musul’da olmalı mı, olmamalı mı? Geçmişte devletin bu konuya yaklaşımı neydi? Dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner, 10 yıldır “sır” gibi sakladığı Çankaya Köşkü’ndeki “Musul-Kerkük zirvesini” geçmiş dönemlerde bazı gazetelere anlattı.
Taner, 1990 yılı Ağustos başında Kuveyt’i işgal eden Irak’a ABD’nin henüz hava harekatı düzenlemeden önce, Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Doğan Güreş, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İrfan Tınaz, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ile ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak kendisinin biraraya gelerek, Türkiye’nin Musul ve Kerkük’ü ele geçirme planını görüştüğünü açıkladı.
DÜŞMANI TANIDI
Zirveye, olası Irak operasyonunun mali boyutunu ortaya koymak için çağrıldığını belirten Taner, zirvede ilk olarak Irak’ın askeri gücünün ele alındığını belirterek, şöyle devam etti:
“Komutanlar, ellerindeki Irak ordusuyla ilgili tüm dokümanları ortaya koydu. Özal da Irak’ın askeri gücünü tahlil etti. Özal, Irak ordusunun korkulacak büyük bir güce sahip olmadığını, eski teknoloji silahlara sahip olduğunu, bir savaş durumunda bu silahların çoğunun çalışmayacağını, Irak’ın bu geri teknoloji silahlarla ayakta duramayacağını savundu.”
Taner, Özal’ın Musul ve Kerkük’e kadar uzanacak Irak operasyonunu şöyle dile getirdiğini aktardı:
“Özal, komutanlara, (Irak’a girersek ne kadar zayiatımız olur) diye sordu. Araya hemen ben girdim, (30-40 bin arasında zayiatımız olur) dedim. Genelkurmay Başkanı Torumtay Paşa, bana dönerek, (Sayın Bakanın askeri bilgisi karşısında şaşırıp kaldım) dedi. Ama herhangi bir rakam vermedi.”
ÖZAL YALNIZ KALDI
Taner, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama Irak’a girilmesine karşıydılar. Ben de karşıydım. Özal bu konuda kendisine destek bulamadı, o nedenle daha fazla yorum yapmadı.”
Taner, Özal’ın Musul ve Kerkük’ü Türkiye’ye bağlama formülünü ise şöyle açıkladı:
“Özal, o bölgenin ekonomik yönden çok zayıf olduğunu, üretebilmesi, dışa açılabilmesi için Türkiye’den başka çaresi olmadığını düşünüyordu. Federasyon tezi de Musul ve Kerkük’ü Türkiye’ye bağlama esasına dayalıydı. Tabi ulus devletten federatif bir devlet yapısına gitmek, yeni bir konseptti, bunun tartışılmasını istiyordu.”
TANER NEDEN KARŞI?
Taner, kendisinin Türkiye’nin Irak’a girmesine neden karşı çıktığını ise şu iki nedene dayandırdı:
“Bir defa, Musul ve Kerkük sanıldığı gibi çok önemli petrol rezervine sahip değil.Orada 25 yıllık petrol rezervi kaldı, parasal değeri ise 100 milyar doları geçmez. Petrol dışında o bölgede işe yarayacak bir tek şey yok. Ayrıca orada binlerce askerin şehit olduğu zaman bunu ailelerine nasıl anlatacaksın? Hangi ali menfaat için gireceksin? Girdiğin zaman ne kadar kalıcı olabileceksin? Ekonomiden sorumlu bakan olarak benim işim, olaylar karşısında rakamların matematiksel mantığını ortaya koymaktı, o tarihte bu görevi yaptım.
30-40 bin zayiatınız olacak. 1 savaş uçağının 1 saatlik uçuşunun maliyeti 10 bin dolar. ABD sınırı açın deyip duruyor, ne kadar açacaksınız? Bir peşmergeye günde bir ekmek, bir şişe su, çok az helva ve peynir verdiğinizi düşünün, 5 dolar yapar. 1 milyon kişi sınırdan girerse, Türkiye’nin günde yiyecek için 5 milyon dolar harcaması lazım. Taşıma, barınma gibi giderler hariç. Bütün bunları ortaya koydum.”
İŞTE TARİHİ TOPLANTININ TUTANAKLARI
Tarih: Ağustos 1990
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Doğan Güreş, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İrfan Tınaz, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ile ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner’i Köşk’te topladı. Komutanlar Irak ordusunun askeri gücü hakkında bilgi verdi.
Özal değerlendirme yaptı: Irak ordusunun silahları eski, gücü zayıf.
Sonra Torumtay’a dönerek sordu: Musul ve Kerkük’e girersek zayiatımız ne olur?
Torumtay sessiz kalırken, Taner söze girdi: 30-40 bin arasında asker zayiatımız olur.
Torumtay başıyla onaylayıp Taner’e döndü: Sayın Bakan bilginiz karşısında şaşırdım.
Özal planını açıkladı: Federasyon kurularak Musul ve Kerkük Türkiye’ye bağlanabilir.
DÖNEMİN TANIKLARINA GÖRE İLHAK NEDEN OLMADI?
TORUMTAY: TALEP OLMADI
Körfez Savaşı sırasında Genelkurmay Başkanı iken, dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Kerkük ve Musul’u alma planına karşı çıktığı için istifa eden Emekli Orgeneral Necip Torumtay Özal dönemine ilişkin sessizliğini 2001’de bozdu. Torumtay, Büyükelçi Kaya Toperi tarafından açıklanan “Kürt liderlerin Özal’dan Kuzey Irak’ı ilhak etmeleri” yönünde bir talebin kendisine ulaşmadığını söyledi. Necip Torumtay, “Turgut Özal ile hiçbir zaman yakın olmadım. Kürt liderlerin talepleri de bana iletilmedi. Ben mesai dışında sıkı fıkı olmadım” dedi.
GÜNER: DESTEK YOKTU
Özal’ın Dış Politika Baş Danışmanı ve Özel Kalem Müdürü Engin Güner Özal’ın Musul ve Kerkük’e girme planına ABD ve Türkiye içinden destek bulamadığı için vazgeçtiğini söyledi. Güner, Özal’ın rüyasını şöyle anlattı: “Özal, Irak’ın kurulduğu tarihte sınırlarının başta İngiltere olmak üzere bazı ülkelerin dayatmasıyla suni olarak cetvelle çizildiğini, bu arada Türkiye’ye büyük bir haksızlık yapıldığını düşünüyordu. Irak’ın Kuveyt’i işgalinden sonra sınırların değişeceğini, bu değişiklik sırasında kurulacak masada Türkiye’nin de yer alması gerektiği kanaatindeydi. Musul ve Kerkük’e girmeyi tartışmaya açtı. Ama destek bulamadı, ABD bile istemedi.”
ŞIVGIN: BÜROKRASİ ENGELİ
Dönemin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ise ABD’nin o tarihte Türkiye’den Musul ve Kerkük’e girmesi için telkinde bulunduğunu iddia etti. Şıvgın, o günleri şöyle anlattı: “Bir gün Özal’a gittim. ABD’nin Irak’ı, güney, kuzey ve orta olarak üçte bölmek istediğini, bu konuda Türkiye’nin bir hazırlığı olup olmadığını sordum. Özal şaşırdı, ‘sen nereden biliyorsun’ diye sordu, sonra ‘her ihtimale karşı alternatif hazırlıklar yapılıyor’ dedi. Orada gördüm ki, Özal, Musul ve Kerkük bölgesinde yaşayan tüm Araplar, Türkmenler ve Kürtlerin hamiliğini yapmak istiyor. Bu nedenle Talabani, Barzani, Arap liderler ve Türkmen liderlerle görüştü. Ama bunları Türk bürokrasisine kabul ettiremedi, karşısındakiler Saddam yanlısı çıktı.”
AKBULUT: İSTEKLE OLMAZ
Özal’ın Musul-Kerkük projesine karşı çıkan dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut, “Özal ile millet için kavga ettim” dedi. Akbulut’un görüşleri şöyle: “Musul Kerkük’ü istemekle olur mu? Orada BM kararları var. ABD (Bize yardım edin, güneyde benim kuvvetlerime yüklenecek Irak’ı kendine çek) dediler. Yani (Sen can ver) diyor. (Musul Kerkük’ü al) demiyor. Özal’ın arkasından konuşmak istemem ama Bush’a sevimli görünmek için cephe açmak istemiş olabilir. Sorumluluk başbakan olarak bendeydi. Özal’la millet için kavga ettim.”