

Değerli dostlarım, muhterem Kanada Türk Toplumu,
Tüm samimiyetimle yazıma “Artık uçak biletleri ucuzladı” şeklinde müjdeli bir cümle kurarak başlamak isterdim ama maalesef şimdilik ucuzlayacak gibi görünmüyor. Yaptığım araştırmalara göre tamamen de karamsar değilim.
Malûmunuz THY’nın İstanbul uçuşlarının pahalı olmasından şikayetleriniz üzerine sizlere tercüman olmaya çalışarak, bu konuda her çevreden şikayetleri derleyip toplayıp gereken yerlere ulaştırmış, bu süreçte daha önce de bir kaç makale yazmıştım. Değişik sohbet ortamlarında hem sizlere hem THY yetkililerine karşılıklı olarak gerekli açıklamalar yapmaya çalıştım. Bu yazımda da toplum olarak, bizler neler yapabiliriz kısaca onlara değinmek istiyorum..
Ama önce müsadeniz olursa başlamadan evvel, halkımız arasında yanlış oluşan bir algıyı düzeltmek istiyorum.
THY sadece tepelerde yöneticilik yapanların değil, bizim, tüm Türklerin, hepimizin bayrağını taşıyan milli havayolu şirketimizdir!. Yani bir nüfus dairesi, bir tapu dairesi ne bileyim bir belediye gibi halkına doğrudan hizmet sunan devlet kurumu, kamu dairesi değildir. Bunu, sosyal medyada yazılarıma yapılan yorumlarda ve toplumda doğrudan dinlediğim tepkilerde “THY devletimizin malı ve bize niye ucuz bilet vermiyor” diye başlayan ve bazende hakarete varan cümleler okuyor ve duyuyor olmamdan dolayı açıklama gereği duydum.
Arkadaşlar, THY evet devlet şirketi.! Ama bunu ’’devlet dairesi’’ gibi algılamak çok yanlış. THY, bildiğimiz ticarî bir şirket ve bildiğim kadarıyla %49.12 si Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ ne ait. %50.88 lik kısmı halka açık, satışa sunulmuş. Yani yüzlerce, belki binlerce ortağı olan bir şirket (tam sayısını bilmiyorum).
THY zarar ettiği zaman, bu zarar Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden yani vergi mükellefi olarak hepimizden karşılanıyor, Kâr ettiği zaman da yine, yol, su, ve sağlık hizmetleri olarak vergi mükellefi vatandaşlarımıza hizmet olarak harcanıyor.
Bütün diğer şirketler gibi THY’nın da Türk vatandaşlarını memnun edebilmek için zararına bilet satması söz konusu olamaz.. Nasıl ki bir Toyota otomobil devi, Japonya dışındaki vatandaşlarına ayrıcalık yapıp, daha ucuza araba vermiyorsa, nasıl Lufthansa ve Air Canada gibi şirketler ülke dışındaki vatandaşlarına daha ucuz özel indirimli bilet satmıyorlarsa, Türk Hava Yolları’ndan aynı şekilde bizim için özel fiyat indirimi yapması beklenemez.
THY bize makul fiyat uygulayabilir mi? Elbette isterse uygulayabilir, demokrasilerde çareler tükenmez. Mutlaka bir yolu vardır. Ama mevcut frekansta sınırlı sayıda koltuklarla bu mümkün değil.
Beklentilerimizi, taleplerimizi ve tepkilerimizi dile getrirken bunları göz önünde bulundurarak ölçüp-tartmak gerekiyor. Türk Hava Yolları’nın, adımızı dünyaya duyurabilen, bizim tek büyük markamız ve milli hava yolu şirketimiz olduğunu, bütün dünya semalarında bayrağımızı gururla temsil ettigini hatırlamamız, tepkilerimizin nefret çizgisine varmamasına dikkat etmemiz gerekiyor. Bazılarının siyasi çerçeveden bakarak sırf hükümete olan tepkilerinden dolayı THY’na düşmanlık ettiklerini, daha da kötüsü zarar etmesi için yanıp tutuştuğunu görüyorum.
Bu tamamen yanlış ve kabul edilebilir bir tepki değildir. Bunları gördükçe üzülüyorum. Oysa bu gün A partisi hükümette, yarın belki B partisi veya C partisi hükümete gelecektir. Hangi parti gelirse gelsin, THY her zaman bizim milli havayolu şirketimiz olarak kalacak, Dünya semalarında bayrağımızı dalgalandıracak ve bizim gururmuz olmaya devam edecektir. Lütfen bunu daima hatırlayalım..
Bilet fiyatları konusuna gelecek olursak…
THY bilet fiyatlarını kendi insiyatifi ile belirlemiyor. Ortada bir uluslararası yolcu taşıma marketi var ve uçak bilet fiyatları bu marketteki değişik etkenler hesaplanıp, piyasaya bakılarak belirleniyor.
Bilet alış tarihiniz, gidiş ve dönüş tarihleriniz, o andaki mevcut koltuk kapasitesi, her ülkenin kendi kültür ve yaşamı gereği, uçuş sezonunun çok yüksek olduğu zaman dilimleri gibi faktörler fiyat belirlemede etken olabiliyor..
Mesela Türkiye’de yüksek olan bir sezonda Lübnan’da veya Hindistan’da düşük sezon olabiliyor. Böyle değişik etkenlerden de kaynaklanan fiyat farklılıkları, THY’nın yabancı yolculara iltimas geçtiği anlamına gelmiyor. Bazen aynı uçakta yolculuk yaparken İstanbul’dan sonra devam edecek aktarmalı yolcunun, 1300 dolara bilet almış olduğunu, sizin İstanbul biletinizin 1700 dolar olduğunu görebilirsiniz. Ama bir başka zamanda, aynı şekilde; aynı uçakta ekonomi klasta siz Istanbul’a 2000 dolara uçarken yan koltuktaki bir Lübnan yolcusu biletini 3000 dolara veya Hindisdan yolcusu 3500 dolara almış olduğunu da görebilirsiniz.. Bu konuda değişik sebeplerle fiyat farklılıklarını gecen yazımda anlatamaya çalışmıştım, şimdi tekrar edip zamanınızı almak istemiyorum. Dileyen turknews.ca online sayfasına girip yazarlar bölümünden adımı tıklayarak geçmiş bütün yazılarımı okuyabilirler.
Daha önce de belirttiğim gibi THY yetkilileri, hem Montreal’de hem Toronto’da sizlerden gelen şikayet ve talepleri dinleyip genel merkezle de paylaşarak neler yapılabileceği husunda gerekli çalışmaları yapıyorlar bundan emin olabilirsiniz.
Ayrıca Kanada’da yapılan her türlü kültürel tanıtım etkinliklerinde türlü katkılarını sunuyorlar ve sunmaya da devam ediyorlar.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Ramazan promasyonu olarak yaptıkları kampanyanın her yıl düzenli olarak yapılacağının ve duyurusunun çok daha önceden yapılacağının “müjdesini” verebilirim.. Yüksek sezondaki fiyatların ucuzlayabilmesi için frekansın yani koltuk sayısının artması şart. Bu şu demek; İstanbul’a ne kadar çok uçak kalkarsa fiyatlar bir o kadar aşağı inecektir.
Daha önceleri hatırlarsınız. Air Canada ve Transat İstanbul’a uçuyordu, onlar uçmama kararı alınca koltuk sayısı çok azaldı ve fiyatların yükselmesine sebep oldu. Hangi havayolu olduğu önemli değil, Air Canada, Lufthansa, bunların yan kuruluşları farketmez, İstanbul’a uçuşların artması, daha fazla koltuk demektir, daha fazla koltuk demek, daha ucuz uçuş imkanı demektir.
Aldığım duyumlara göre Suudi Arabistan’ın, Kanada’yla diplomatik ilişkilerini kesip, ardından da Saudi Airlines uçuşlarını durdurması ile boşalan havayolu slotlarını doldurmaya THY talip olmuş. Bu konuda THY Montreal Müdürümüz Cem Tanburacı Beyle yaptığımız sohbette, bu duyumun gerçeği yansıtmadığını öğrendim. Keşke Kanada ulaştırma bakanlığı böyle bir karar alsa, hiç fena olmazdı.
Okyanus aşırı uçuşlarda bir havayolu şirketinin daha yokluğunun bilet fiyatlarına negatif etki edeceğini düşünüyorum. Bu sürekli artmakta olan yolcu kitlesininin diğer havayollarının yoğunluğunu arttırdığı, bu sebeplede fiyatların daha da artmasına sebebiyet verdiği ayrı gerçek.
Bu sebepten THY fiyatları aşağı çekebilmek adına frekansı arttırmak için elinden geleni yapıyor. Sivil havacılık Büyükelçimiz, Toronto ve Montreal Başkonsolosluklarımız, Ottawa Büyükelçimiz ve Ticaret Ateşemiz dört koldan uğraşıyorlar. En son gelinen noktada, Kanada ulaştırma bakanının, ‘’Montreal ve Toronto’da degil, daha batıdaki şehirlerden uçuş izni verilebileceği’’ yönünde. Cem bey bu durumu da değerlendirdiklerini bildirdi. Belki Vancouver’dan uçuşlar başlar.
Şu anda bilmemiz gereken önemli mesele, Kanada Ulaştırma bakanımızın (Minister of Transportation) ikna olmaması, beklentilerimizin gerçekleşmemesinde en büyük engel olarak karşımızda duruyor olmasıdır..
Değerli arkadaşlar elbette frekansın artması THY için çok önemli, ama bunun yanında Türk ekonomisine olacak katkısı daha da önemlidir. Ekonomiden anlayanlar iyi bilirler, yurt dışı uçuşlar, yurt içi uçuşlardan daha çok önem arzediyor. Bunu örneklemek gerekirse; Türkiye’yi büyük bir aile olarak düşündüğümüzde, yerel uçuşlarda, aynı ailenin üyesi diğer aile ferdine para ödeyerek seyahatini yaptığını görürüz. Bu durumda para, aynı aile içinde döngü yaptığı için ailenin toplam sermayesinde her hangi bir artış sözkonusu olmaz. Yani parayı bir cebinden alıp öbür cebine koymuş olursunuz. Oysa yurt dışı uçuşlarda seyahat eden bütün yabancı yolcuların ödedikleri para doğrudan Türk ekonomisine katkı sağlar. Bu ve benzeri uluslarası yapılan ticaretler kişi başına düşen milli gelire artı yönde etki yapar.
Sizlerden istirhamım, tepki ve eleştirileri yaparken bütün bunları göz önünde bulundurmanızdır.
Bütün bu bilgilerden sonra bizler, tepki ve taleplerimizin muhatabı THY değil, Kanada ulaştırma bakanlığı olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bakanlığa, tepki ve taleplerimizi bildirirsek, bu sürece eminim çok büyük katkı sunmuş oluruz.
Kanada siyasi otoritelerine taleplerimizi bildirip olumlu sonuc alabilmemiz icin, Türk Toplumu olarak Kanada’nın yerel ve federal seçimlerinde aktif olarak katılımcı olmamız gerekiyor. “Armut piş ağzıma düş” mantığı ile bir şeylere sahip olamayacağımızı bilmemiz, ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Montreal ve Toronto’daki STK lara (dernek ve vakıf yöneticilerine) bu konuda büyük sorumluluk ve yükümlülük düştüğüne inanıyorum.
Bu konularda dileyen herkesle, daha detaylı istişareye hazır olduğumu bilmenizi ilsterim.
Sonuç olarak; bilet fiyatları ucuzlarmı?
Cevap; Evet ucuzlar !
Bizler üstümüze düşen sorumluluk ve dayanışmayı sergiler, taleplerimizi doğru zeminde, doğru adresten istersek ucuzlar. İnanın hiç de zor degil.
Selam ve dua ile.