Terör örgütlerini müttefik ilan eden Obama’nın, Barzani’nin sunduğu çözüm teklifini PKK-PYD uğruna veto ettiği ortaya çıktı.

Mesut Barzani’nin oğlu olan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani, 4 Aralık’ta Washington’daydı.

Barzani, Pentagon yetkilileriyle bir araya geldi ve Suriye’nin kuzeyinde terörle mücadele için ABD yönetimine bir öneri sundu.

Teklif Suriye’de DAEŞ ile mücadelede PYD teröristleri yerine Peşmerge’nin aktif rol almasını öngörüyordu.

Ancak Obama yönetimi bu öneriyi anında reddetti.

Suriye kzini 2011 Mart’ta başladı.

Obama yönetimi ise 2012’den itibaren PKK uzantısı PYD terör örgütüyle ittifaka girdi.

2013 sonrası DAEŞ’in ortaya çıkmasıyla ABD-PYD işbirliği daha da sıkı hale geldi.

Şu an Suriye’nin kuzeyinde DAEŞ terör örgütüyle mücadele adı altında ABD-PYD ittifakı var. Ve bu durum bölgedeki en büyük tehdit.

Türkiye bundan son derece rahatsız.

Türkiye ile birlikte Erbil’deki yönetim de endişeli.

Amerika’nın bir terör örgütü olan PYD ile işbirliği bölgedeki çözüm seçeneklerini tıkıyor.

PYD’nin Türkiye için bir tehdit unsuru olma dışında bölge dinamiklerine yönelik saldırıları da var. PKK çizgisinde olmayan Kürt unsurların tamamı da onların hedefinde.

Kuzey Irak Bölgesel yönetimi o hedeflerin en başında geliyor.

2014’te Kobani olayları sırasında Türkiye’nin sınırlarını açarak Suriye’ye Peşmerge’yi göndermesinden en büyük rahatsızlığı duyan PYD’ydi.

Çünkü PYD Suriye’nin kuzeyinde tek başına hakimiyet kurma amacında, ortak istemiyor.

Mesut Barzani’nin oğlu Mesrur Barzani, geçen Aralık ayındaki ABD ziyaretinde PYD’ye verilen desteğin kendilerine de verilmesini talep etti.

Bu durumda Türkiye ile ABD arasındaki PYD krizinin çözümü için Amerika’nın DAEŞ’le mücadelede PYD teröristleri yerine Peşmerge ile çalışmasının önemini vurguladı.

Barzani, "Peşmerge Güçleri çok yönlü ve etkili tek güç. Siyasi kargaşanın durulması ve tarafların birbirine yaklaşması için en doğru yol bu" diye konuştu.

Ancak Pentagon yetkilileri Barzani’nin çözüm önerisine “hayır” yanıtını verdi.

Obama’nın ekibi, PYD’lilerin DAEŞ ile mücadele konusunda tecrübeli ve Peşmgerge’den daha etkin olduğunu, bu mücadele sırasında güç değişimi yapmanın risk taşıdığını gerekçe gösterdi.

Barzani, tecrübe ve etkinlik konusunda Amerikalıları ikna etmeye çalışsa da başarılı olamadı.

O ziyarette Obama’nın niyeti bir kez daha belli oldu.

PYD ısrarında amaç DAEŞ ile mücadele değil.

Mesele Kürt meselesi de değil.

Eğer böyle olsaydı alın size hem Kürt hem de DAEŞ ile yeterli mücadeleyi yapabilecek bir güç.

Ancak Obama’nın derdi farklıydı.

O derdin adı da PKK yani PYD’ydi.

Donald Trump’ın yemini sonrası bile hazımsız bir atmosfer hakim, Washington’da saldırılar oluyor, maskeli gruplar sokakları yangın yerine çeviriyor.

Birileri Obama’nın Suriye’de kurduğu terör düzeninin bozulmasını bir kenara bırakın ufacık bir sekteye uğramasına bile tahammül edemiyor.

Trump’ın Obama’nın PYD mirasını bir kenara bırakıp farklı Kürt gruplarıyla çalışma ihtimali terör baronlarını harekete geçirmiş durumda.

PKK-PYD ittifakı ABD için stratejik bir işbirliğinin ötesinde. Suriye’nin kuzeyini PYD teröristlerinin taşeronluğunda Obama’nın kurdurduğu askeri birlikler organize ediyor.
Ve bu ittifakta terör örgütü PYD dışında hiç kimseye yer yok.

İşte bu nedenle Trump’ın Suriye’de atacağı adım çok önemli.

Trump Suriye Kürtlerine destek vereceğini söyledi. Ama o Kürtlerin Kürt halkını temsil etmeyen PYD terör örgütü olmaması lazım.