LONDRA
Avrupa ülkelerinde seçim ve referandum dönemlerinde tartışma konusu olan Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin, gelecek ay İngiltere'de yapılacak AB referandumu tartışmalarının da merkezinde yer alması dikkati çekiyor.
Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılacak referandumla halk AB'de kalıp kalmamaya karar vermeye hazırlanırken, ülkede yürütülen iki farklı kampanya da Türkiye'nin AB üyeliğini seçmenlerin kararlarını etkilemek için tartışmalarına taşıyor.
Ülkenin AB'den ayrılmasını isteyen "Ayrılığa Oy Ver" kampanyasının yetkilileri, "76 milyonluk Türkiye AB kapısında" diyerek seçmenleri korkutuyor. Türkiye, ayrılık destekçilerinin hazırladığı posterlerde de kullanılıyor. İngiliz pasaportunun AB'ye açılan bir kapı gibi resmedildiği posterlerde, "76 milyonluk Türkiye, AB'ye katılıyor. Ayrılığa Oy Ver, denetimi yeniden eline al" ifadesi yer alıyor.
"Ayrılığa Oy Ver" kampanyasının resmi internet sitesinde de "İngiltere Başbakanı David Cameron'a Türkiye konusunda güvenilemeyeceğinin" kaydedildiği bir videoya yer veriliyor. Videoda, Cameron'ın parlamento komisyonunda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin üyeliğinin gündemde olmadığını" söylediği ancak daha önceki Türkiye ziyaretinde "AB üyeliğine tam destek verdiklerini" ifade ettiğine dikkat çekiliyor.
David Cameron'ın başını çektiği, ülkenin AB üyeliğinin devam etmesini isteyen "Britanya Avrupa'da Daha Güçlü" kampanyasından yana olanlar ise Türkiye'nin AB üyeliğinin öne sürülmesinin "saçma" olduğunu, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin yıllar süreceğini dile getiriyor. İngiltere Başbakanı Cameron, geçen hafta sonu konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “1987’de başvurdular. Bugünkü ilerleme hızıyla AB’ye girmeleri en son tahminlere göre 3000 yılı civarında olur muhtemelen.” ifadesini kullandı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond da dün "Türkiye'nin AB üyeliğine yaklaşmasına daha onlarca yıl olduğunu" söyledi.
İngiltere'nin önde gelen üniversitelerinden London School of Economics (LSE) Çağdaş Türk Çalışmaları Masası Başkanı Doç. Dr. Esra Özyürek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin AB üyeliği dolayısıyla İngiltere'nin birlikten çıkması gerektiği" söylemenin gerçekçi olmadığını belirterek "Şu anda masada olan Türkiye'nin AB'ye katılması değil, yalnızca vize serbestliği. Bu vize serbestliği de Schengen kapsamındaki ülkeler için değerlendiriliyor. Schengen bölgesinde olmayan İngiltere, zaten bundan etkilenmeyecek." dedi.
AB'den çıkılmasından yana kampanya yürütenleri ve bu kampanyada Türkiye'nin AB üyeliğini kullananları ırkçı bulanlar da var. LSE Avrupa Enstitüsü Profesörü Iain Begg, AB karşıtlarının Türkiye'yi kampanyalarında kullanarak halkı ürkütmeyi amaçladığını belirterek "Bu kişilerin Türkiye'nin AB üyelik sürecine dair detaylı bilgi sahibi olduklarından şüpheliyim. Kampanya oldukça ırkçı" ifadesini kullandı.
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen de Avrupa'da aşırı sağ popülist partilerin genelde seçim ve referandum dönemlerinde gündeme getirdiği Türkiye'nin AB üyeliğinin şimdi de İngiltere'de su yüzüne çıktığının görüldüğünü kaydetti. Ülgen, "Burada yenilik, konunun İngiltere'de ilk kez açık şekilde dile getirilmiş olması. Yoksa Avrupa siyasetine baktığınızda bu zaten başka Avrupa ülkelerinde popülist partilerin daha önce de gündemindeydi." diye konuştu.
İngiltere'nin AB içinde kalmasını isteyen kanadın, ülkenin ekonomik ilişkilerine zarar gelmemesi yönünde kuvvetli argümanı olduğuna dikkati çeken Sinan Ülgen ancak karşı tarafın, İngiltere AB'den çıkarsa ekonomik ilişkilerin nasıl bir modele oturtulacağını anlatamadığını belirtti.
Cameron'ın "Türkiye'nin AB'ye girmesi 3000 yılı bulur" ifadesinin Türkiye-İngiltere ilişkilerine olumsuz etkisinin olmayacağını kaydeden Ülgen, İngiltere'deki referandum dönemi kapandığında Cameron'ın sözünü unutulması için gayret gösterileceğini ve bunların referandum harareti içerisinde söylenmiş sözler olarak değerlendirileceğini söyledi.
İngiltere'de yapılacak referandumdan birlikte kalınmasından yana sonuç çıkacağı tahmininde bulunan Sinan Ülgen, "İngiltere'de son dönemdeki kamuoyu eğilimlerine baktığımızda, kalma yönünde bir desteğin artmakta olduğunu görüyoruz. Bunun da temel nedeni, çıkmak isteyenler, İngiltere'nin Avrupa ile ilişkisi ve ekonomik geleceği konusunda ikna edici bir söyleme sahip olamadılar." dedi.
LSE Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Tim Oliver da birlikten çıkılmasından yana olanların kafaları karıştırmayı ve şüphe yaratmayı hedeflediğini anlatarak "Ayrılık kampanyasında ekonomik argümanlara odaklanmak yerine, göç ve duygusal konulara ağırlık veriliyor" ifadesini kullandı.
İngiliz halkı 23 Haziran Perşembe günü, "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusunu yanıtlamak üzere sandık başına gidecek. Ülkenin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliği ilgili yapılacak referandumda, 18 yaş üzeri İngiliz, İrlandalı ve Milletler Topluluğu vatandaşları oy kullanabilecek.
Birleşik Krallık'ta yapılan son kamuoyu yoklamaları, 4 puan farkla kalmaktan yana olanları önde gösterirken yaklaşık yüzde 15'in henüz kararını vermediği dikkati çekiyor.
Batılı başkentler artık İsrail'e çocukları katletmeye muktedir bir...
ABD merkezli yayın organı, Türkiye'nin Orta Doğu'da güvenlik mimarisinin...
Lübnan, Suriye, Irak: “Şii Hilali” çökme tehlikesiyle karşı...
Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Türkiye'nin 22 vilayetinin...
Zengin kaynakları ve stratejik konumuyla bilinen büyük Türk ülkesi Doğu...