ANALİZ HABER
NAFTA’nın geleceği belirsiz
NAFTA ile ilgili görüşmeler devam ederken ABD, Kanada ve Meksika arasındaki birçok önemli fikir ayrılığı devam ediyor ve anlaşmanın geleceğiyle ilgili belirsizlikler sürüyor.
Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) ile ilgili müzakereler devam ederken ABD, Kanada veMeksika arasındaki temel görüş ayrılıklarının devam ettiği ve anlaşmanın geleceğiyle ilgili belirsizliklerin sürdüğü görülüyor.
ABD, Kanada ve Meksika arasındaki ticaret köprüsü NAFTA’nın geleceğini belirleyecek müzakereler cevaplanmayı bekleyen birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
23-29 Ocak 2018 tarihlerinde Montreal'de yapılan NAFTA müzakerelerinin 6. turu ABD ile yaşanan anlaşmazlıkların yarattığı olumsuz bir ortamda başladı, ancak ihtiyatlı bir iyimserlikle tamamlandı.
“Yapıcı öneriler sunuyoruz”
ABD makamlarının Kanada'nın müzakerelerde esnek olmadığı yönündeki görüşlerinin basına yansıması üzerine Kanada hükümeti, müzakerelerin tüm fasıllarında Kanada'nın yapıcı öneriler sunmakta olduğunu açıkladı.
Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland, Meksikalı mevkidaşı Luis Videgaray Caso ile görüşmesinin ertesinde yaptığı açıklamada, müzakerelerde ilerleme sağlanmasına yönelik taahhütlerini yineledi.
Müzakerelerde Kanada tarafı otomotiv sektöründe ABD menşeli parçaların kullanım oranının artırılması ve uyuşmazlıkların çözümü başlıklarında karşı öneriler sundu ve NAFTA'nın düzenli gözden geçirmelere tabi olmasını teklif etti. ABD ise otomobil parçalarının yüzdesini hesaplayan sistemde değişiklik yapılması ve tasarım, yazılım ve fikri mülkiyet gibi unsurların da araçların toplam değeri içinde kabul edilmesine yönelik Kanada'nın teklifini reddetti.
Bununla birlikte yolsuzlukla mücadele faslının kapatıldığı ve dijital ticaret, telekomünikasyon ve gümrükler gibi bazı fasılların da kapanmakta olduğu basına yansıdı. Müzakerelerin ardından ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer de tedricen de olsa ilerleme kaydedildiğini ifade etti.
Müzakereler sürerken hukuki mekanizmalar da devrede
Müzakereler sürerken Kanada bir yandan da ikili ticarette ABD'ye karşı hukuki mekanizmalara başvurmaya ve sonuç almaya başladı.
Firmalarına haksız biçimde anti-damping ve telafi edici vergi uygulandığı iddiasıyla Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde ABD'ye karşı yasal süreç başlatan Kanada, kereste ihracatına karşı ABD tarafından uygulamaya konulan ilave vergilere de NAFTA kapsamında itirazda bulundu.
Kanada'nın son başvuruları ile ABD tarafından anti-damping ve ilave vergilerin haksız biçimde uygulandığı ve DTÖ kurallarını ihlal edildiği iddiasıyla geçtiğimiz 20 yılda DTÖ nezdinde yaptığı uyuşmazlık başvurularının sayısının 200'e yaklaşmış oldu.
ABD Ticaret Bakanlığı'nın merkezi Montreal'de bulunan dev uçak üreticisi Bombardier'in ABD'ye yolcu uçağı satışlarına yüzde 300 ek vergi uygulanmasına yönelik kararının ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu tarafından iptal edilmesi de önemli bir gelişme oldu. Kararda Bombardier'in bu meselenin başından bu yana savunduğu görüşe hak verildi ve C-Serisi uçak satışının şikayette bulunan Boeing şirketine bir zarar vermediğine hükmedildi. Boeing'in kararı temyize götürmesinin beklendiği kaydedildi.
ABD ile Kanada arasında, ABD Başkanı Donald Trump'ın korumacı ekonomi politikalarının yarattığı en büyük uyuşmazlık konularından birisinin ABD yargısı tarafından Kanada lehine sonuçlandırılmış olması, önümüzdeki döneme yansımaları olabilecek ciddi bir gelişme olarak ortaya çıktı.
Kanada’nın yeni arayışları
Diğer taraftan Kanada’nın, 2017 Kasım ayında imzalamaktan çekindiği, Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşması'na (Comprehensive and Progressive Agreement for Trans-Pacific Partnership-CPTPP) katılması da bu süreçte öne çıkan bir gelişme olarak kayıtlara girdi.
NAFTA müzakerelerinin başladığı 23 Ocak günü Kanada Uluslararası Ticaret Bakanı François Champagne, Kanada ve diğer on ülke arasında CPTPP Anlaşması üzerinde Tokyo'da yapılan müzakerelerde mutabakat sağlandığını açıkladı.
CPTPP'nin kabul edilmesinde, Kanada'nın NAFTA müzakerelerinde ABD karşısında daha güvenli bir konumda yer alma arzusunun olduğu yorumu yapılıyor. Buna karşılık CPTTP ile otomotiv ve diğer bazı sektörlerde varılan mutabakatın, NAFTA'da da gündemde olan bu sektörlerde Kanadalı müzakerecilerin elini zayıflatabileceği konusu üzerinde duruluyor.
Nitekim, CPTPP'nin Kanada otomotiv sektörünü dış rekabete karşı yeterince korumayabileceği eleştirileri hemen başladı. Anlaşma ile Kanada'nın sıkı biçimde koruduğu kümes hayvancılığı ve süt ürünleri sektörünün yüzde 3,25 düzeyinde yabancı tedarikçilere açılması da ayrıca eleştiri konusu oldu.
Kanada'nın 1 Ocak 2018'den itibaren G7 Dönem Başkanlığını devralmasını takip eden dönemde, NAFTA müzakerelerinin 2019 yılına kadar sürebileceği ihtimali dile getiriliyor. Böyle bir gelişmenin Kanada'nın aleyhine sonuç doğuracağı tahmin edilirken, NAFTA'nın geleceğinin belirsiz olduğu dönem uzadıkça ABD'deki vergi indirimlerinin de etkisiyle, yatırım ve ticaretin ABD'ye yönelmekte olduğu yorumları yapılıyor.
Trump'ın, Kanada'nın kereste ihracatını eleştiren ifadeleri, ABD Ticaret Bakanlığı'nın Kanada menşeli borulara karşı başlattığı soruşturma ve Kanada'nın NAFTA Başmüzakerecisinin Kanada firmalarının ABD'deki kamu ihalelerine erişimlerini kısıtlamaya yönelik ABD yaklaşımını eleştiren açıklaması, müzakerelerin önümüzdeki dönemde de zorlu geçeceğine işaret ediyor.
Trump’ın NAFTA belirsizliği sürüyor
Öte yandan göreve gelmeden önce, ABD’nin geçmişte yaptığı birçok uluslararası anlaşmayı gözden geçireceğini açıklayan Trump’ın NAFTA konusundaki uzlaşmaz tavrı da sürecin belirsizlikler içinde devam etmesinde önemli rol oynuyor.
Trump'ın "dünya tarihinin en kötü anlaşması" olarak nitelendirdiği NAFTA'nın yeniden düzenlenmesine yönelik görüşmeler, ilgili üç ülke arasında Ağustos 2017'de başlamıştı.
Bu sürecin ardından konuyla ilgili açıklamalarında yapıcı yorumlar yapmayan Trump, NAFTA’nın geleceğinin belirsiz bir akışa bırakıldığı yorumlarına zemin hazırladı.
Tüm bu belirsizlikler arasında ABD, Kanada ve Meksika arasındaki müzakerelere şubat ayı sonunda Meksika'da ve nisan ayında ABD'de devam edilmesi öngörülüyor.