Rejim güçleriyle PYD teröristleri arasındaki çatışmalarda 12 kişi öldü. Ölenderden 4’ü PYD teröristi, 8’i ise rejim askeri...

Çatışma, Kamışlı şehir merkezinde yaşandı. Kısa süre sonra da kontrol altına alındı, akşam saatlerinde iki taraf arasında ateşkes sağlandı.

Peki bu çatışma ne anlama geliyor? Zira Beşar Esed rejimi ile PYD terör örgütü arasında 2011’den bu yana devam eden bir ittifak var. Bu ittifak bozulma sürecine mi girdi, çatışmalar onun habercisi mi?

Herkesin aklına ilk önce bu ihtimal geldi ancak sahadaki gerçekler bundan farklı.
Öncelikle Kamışlı’dan başlayalım. 2011 Mart ayındaki ayaklanma sürecinin ardından rejim, o bölgeyi PYD terör örgütüne bıraktı. Ancak kendi birliklerini tamamen çekmedi, Kamışlı ve Haseki bölgesi hem PYD’nin silahlı kolu YPG militanları hem de rejim askerleri tarafından koruma altına alındı.

Suriye’nin petrol ve doğalgaz rezervlerinin bulunduğu bölgede Amerika ile Rusya’nın da tasarrufu söz konusu.

PYD ile rejim arasındaki çatışmaya gelince. Şehirde rejimin kontrol noktaları var. O noktadan geçen PYD’lilere ait bir araç durduruluyor, aracın aranmasına tepki gösterilince, rejim askerleri ateş açıyor sonrasında ise çatışma başlıyor.

Bunun sebebi Amerikan kaynakları tarafından PYD-rejim arasındaki iç çekişme olarak yorumlandı. Amerika bu son süreçte PYD terör örgütüne DAEŞ ile mücadele gerekçesiyle verdiği desteği iki katına çıkarmış durumda.

Rusya’dan da destek alan PYD’nin, Kamışlı bölgesinde rejime karşı bir üstünlük kurması söz konusu. Amerikalılar, bölgede rejimden daha güçle hale getirilen PYD’nin, rejimin kolluk kuvvetleri tarafından yapılan kontrollere kayıtsız kalmadığını belirtiyor.

Çatışmanın bir diğer sebebinin PYD’nin bölgede federal yapı ilan etmesine dayandırılıyor. Rejim, buna karşı çıkmıştı bu nedenle özerklik ilanı sonrası ittifakın çatırdamaya başladığı iddia ediliyor.

Bu iki izahın karşısında daha net bir durum var. O da bölgeyi yakından takip eden Suriyeli muhaliflerin yorumu. Muhaliflere göre aslında ortada ittifakın çatırdaması gibi bir durum yok. Rejim ile PYD teröristlerinin çatışması, bir senaryodan ibaret.

Birkaç saatlik çatışmaya dair o kadar çok görüntü yayınlandı ki, muhalifler o çatışma görüntüleriyle bir algı operasyonu yapıldığını savunuyor.

Bu senaryoda Amerika’nın Suriye’de denge politikasının izleri var. Amerika, PYD ile rejim arasında çatışma havası oluşturarak, Suriye-Türkiye sınırındaki dengelerde yeni bir plan yapıyor.

O plana göre PYD’ye verilen desteğin arttırılmasına karşı, sınırın Suriye tarafındaki batı bloğuna yani Türkmendağından başlayıp, Fırat’a kadar uzanan koridorda rejimin önünü açmak.

Bir başka deyişle Amerika, PYD terör örgütüne doğuda desteğini arttırırken, batı tarafında da rejime destek sağlıyor.
Son birkaç gündür Esed rejiminin Türkmendağından başlayıp, Türkiye sınırı boyunca İdlip’in Cisreşşuhur ve Marat el Numan ilçelerinde gerçekleştirdiği katliamlar, rejimin bazı güçler tarafından önünün açıldığına işaret.

Ortadaki fotoğrafa bu pencereden bakınca PYD ile rejim arasındaki çatışmanın göstermelik bir durum olduğu, çatışmanın kontrolünün de Amerika’nın elinde olduğunu görebiliyoruz.