Konuk Yazar
Erdoğan Teröristlerin Ofisini Kapattırıyor
Bir diğer önemli başlık da DAEŞ’le mücadele. Türkiye-Rusya işbirliğinin Suriye ayağında, ABD’nin DAEŞ üzerinden kurduğu oyunlar çökertilebilir. İki ülke ABD’nin tekelindeki “DAEŞ ile mücadele” ruhsatını alıp, PYD tezgahındaki ABD planlarını bozabilir.
Rusya, Suriye konusunda Türkiye için önemli bir konuda adım atıyor. O da terör örgütü PYD’nin Moskova’daki ofisinin kapatılması. Hatta bu yönde bir açıklama yapıldı bile, bazı kaynaklar Rusya’daki PYD temsilciliğinin kapatıldığını duyurdu.
24 Kasım’daki uçak krizi sonrası Rusya, Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırım politikası uyguladı.
Sebze meyve ihracı durduruldu, turistler gönderilmedi, enerji konusunda bazı dedikodular çıktı.
Türkiye, Rusya’nın olası doğalgaz hamlesine karşı Azerbaycan ve Katar’la yeni anlaşmalar imzaladı. Alternatiflerin harekete geçirilmesiyle Rusların “vanayı kapatırız” tehdidi boşa çıktı.
Rusya’nın satın almadığı ürünler, iç pazara yönlendirildi, fazla olanları ise Körfez ülkeleri satın aldı, böylece Rusların ekonomik yaptırım atağı da Türkiye’ye bir zarar getirmedi.
Nitekim 18 Nisan’da Rusya Devlet Başkanı Putin bir açıklama yaptı. Türkiye’ye uygulanan ambargonun, ülkesinin içinde bulunduğu ekonomik krizi daha da beter hale getirdiğini söyledi.
Ruslar, düşürülen uçaklarının rövanşını bu hamlelerle alamayınca başka bir yol denediler. Suriye’de PYD terör örgütüne destek çıktılar.
Şubat ayında Moskova’da PYD’ye temsilcilik açtırdılar.
Tabi Rusların PYD ile flörtü, Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin kurduğu bazı dengeleri de alt üst etti. ABD, kendi partneri olan PYD’nin Rusya ile ortak hareket etmesinden rahatsızdı, buna tepki gösterdi.
Bu durum en çok her iki ülkeden de destek gören PYD terör örgütünün işine geldi.
Rusya, Suriye’de Türkiye’ye inat ürettiği politikaların büyük birer hata olduğunu çok geçmeden anladı. Nitekim Mart ayından itibaren Suriye’deki askeri varlığını kısmen çekme kararı aldı, göstermelik de olsa bazı uçaklar Moskova’ya döndü.
Neticede ABD’nin çizdiği haritada at koşturmaktansa kendi çöplüğünde ötmeyi tercih etti. Ve askeri varlığını, limanlarıyla hava üslerinin olduğu bölgelerde yani Lazkiye ile Tartus civarıyla sınırlandırdı.
Türkiye ile Rusya’nın yakınlaşması, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Rusya hamlesi” gibi görülse de bu tek taraflı bir durum değildi.
NATO tarafından Karadeniz’de, ABD tarafından Suriye’de sıkıştırılan Putin için de çok net bir şekilde Türkiye hamlesiydi.
24 Kasım’ın öncesine dönüldü.
İşin ekonomik, ticari, enerji boyutları ve hatta Batı’ya verilen Şangay gibi Avrasya ekonomik topluluğu gibi ortak mesajları da bir yana, Türkiye-Rusya yakınlaşmasının en kritik meselesi Suriye’dir.
Bu konuda alınan en somut karar, iki ülke de Suriye’deki hassasiyetlerine karşılıklı olarak saygı gösterecek.
O hassasiyetlerin başında da PYD terör örgütü geliyor.
Rusya, Şubat ayında Türkiye’ye karşı hamle olsun diye Moskova’da temsilcilik açtırdığı PYD’den desteğini çekiyor.
PYD’nin Moskova’daki ofisinin kapatılması da gündemde.
Hatta bu konuda Arap medyasına yapılan bir açıklamada PYD temsilciliğinin kapatıldığı duyuruldu.
PYD’nin Rusya içerisindeki tüm faaliyetlerine yasak getirildiği belirtildi.
Rusya’nın PYD’den elini çekmesi, Türkiye için önemli bir adım. Bundan sonra PYD sadece ABD’nin eline bakacak.
Türkiye ile Rusya, ABD’nin Suriye politikası olan DAEŞ ile mücadelenin karşısına kendi işbirlikleri neticesinde bir “DAEŞ ile mücadele” planı üzerinde duruyor.
Yani Suriye’de DAEŞ’le mücadelenin ruhsatı sadece ABD’nin eline bırakılmayacak. Türkiye ve Rusya ortak hareket ederse ABD’nin Suriye’de DAEŞ üzerinden kurduğu planları çökertebilir.
Bu gerçekleşirse ABD’nin Suriye’de DAEŞ ile mücadele için sahaya sürdüğü bir diğer terör örgütü PYD’yi meşrulaştırma politikası da sekteye uğrayacaktır.