

Değerli Dostlarım.
Bu yazımızda dernek nedir? Dernekçilik niçin ve nasıl yapılır? Sorularına cevap arayacağız..
Çeyrek asırdan fazladır Kanada hayatımızdaki uğraşımız ve tecrübelerimizden yola çıkarak, dilimiz döndüğünce bu meseleyi anlatmaya çalışacağız inşaallah.
Dernekler ya da vakıfIar, insanların bir araya gelerek, toplumun ihtiyaç ve faydasına iyi hizmetler verebilmek için, hizmet yarışının yapıldığı alanlardır. Dernekler ve vakıflar, Efendimiz Hz. Muhammed (sav)in buyurduğu “sizin en hayırlınız insanlara faydalı olanınızdır” hadisine mazhar olmak için, gönüllülük esasına dayalı, topluma hizmette bayrak yarışının yapıldığı yerlerdir…
Kimsenin şahsi mülkü veya aile mirası değil, topluma ait kurumlardır…
Dilerseniz kısaca derneği tarif edip tanıyalım, sonra niçin ve nasıl yapılır konusunu birlikte kafa yorup detaylandıralım….
Dernek; eski Türkçe’den gelme ”terin” (derinmek) , dermek , toplamak manâsına gelen bir kelimedir. Günümüzde kullanılan eş anlamlı kelimeler; düğün, dernek , cemiyet, toplanmak olarak bilinir.
Kelime anlamı; kâr amacı gütmeyen, gönüllülük esasına dayalı, kanunlarla yasaklanmamış, belirli ortak hedefleri ve çalışmaları gerçekleştirmek üzere , en az yedi gerçek yada tüzel kişilerin biraraya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip insanların kurduğu topluluktur…
Herkesin malumudur, yüzlerce değişik alanda faaliyet gösteren dernekler vardır.
Çevre koruma dernekleri, hayvanları koruma dernekleri, değişik branşlarda spor dernekleri, Tütüncüler, balıkçılar, avcılar, tırcılar, taksiciler, şoförler, motorcular, öğrenciler, öğretmenler derneği, vs. vs,.. Saymakla bitmeyen aklınıza gelebilecek her alanda dernekler kurulmuş ve binlerce dernek faaliyet göstermektedir.
Bir de bizler gibi özellikle yabancı ülkelerde çeşitli sebeplerden ikamet eden insanlarımızın, kültürel ve ahlakî, milli ve dini değerlerini unutmamak, yaşamak ve yaşatmak için ihtiyaç duydukları dernekler vardır.
Bunlar Türk Kültür dernekleri, ve Türk İslam vakıfları olarak kurulan ve faaliyet gösteren yasal örgütlenmelerdir.
Her derneğin çalışma ve faaliyet alanlarını belirleyen, çalışma ve faaliyet şeklini ve kadrolarının nasıl ve ne şekilde çalışması gerektiğini belirleyen kendine ait bir tüzüğü vardır.
Bu tür derneklerin yapısında ki, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu ve Genel Kurul çok önem arzeder ve olmazsa olmazlardandır..
Buraya kadar yaptığımız tanımda dernekçilik niçin ve nasıl yapılır sorusuna yeterli cevap veriliyor aslında ama derneklerin ve yöneticilerimizin başarılı olmaları açısından, “niçin ve nasıl yapılır?” sorularını daha iyi kavramamız ve idrak etmemiz için, biraz daha geniş çerçeveden ve detaylı olarak ele almamız gerekiyor.
Yurt dışına çıkıp oralarda ikamet etmek durumunda kalan insanlarımızda siyasi görüşü, ideoloji ve tarafı ne olursa olsun, genel olarak vatan sevgisi ve kültürüne olan bağlılığın iki kat arttığı bizzat gözlemlediğimiz bir gerçektir. Her ne kadar istisnalar kaideyi bozmasa da bu genelde böyledir.
Bu vatan millet sevdasının artmasında, eş dost özlemi, yabancı kültüre alışılamaması, mutfak kültürlerinin bizim damak zevkimizden uzak olması gibi çeşitli sebepler olsa da en önemli etken, çocukların eğitimleri ve gelecek kaygılarıdır..
Her aile çocuğunun, Türk Kültürünü, milli, manevi ve ahlakî değerlerimizi öğrenerek büyümesini ister.
Dinini-diyanetini öğrenmesini ve öldükten sonra ardından Fatiha okuyacak, hayır duaları edecek , kabir hayatını kolaylaştıracak hayırlı evlatlar yetiştirmek ister.
Türkiye’de yaşarken insanlarımızda bu kaygılar genellikle yoktur çünkü, çocuklar doğal olarak, camide hocalardan, okulda öğretmenlerden, mahallede komşulardan, eşten dosttan, hısım ve akrabadan bir şekilde bunları öğrenebileceği düşüncesi hakimdir. Ama yabancı ülkede böyle bir ortamın olmadığı aşikardır.
İşte bu gerçekler gösterir ki, bütün sorumluluk ve eğitim anne-babaya kalmıştır. Eğer anne-babada öğretecek bir şeyler yoksa ya da eksikse, çocukları kayıp demektir.
Bu çocuklar büyüdüklerinde isimlerini beğenmezler, kendilerine yabancı takma isimlerle tanıtırlar. Türk’üm demeye utanırlar çünkü kültürü, değerleri, gelenek ve görenekleri hakkında bilgisi ya yoktur ya da yetersizdir. Sorulduğunda “Kanadalıyım, Kebekliyim” der geçerler..
Bunları burada doğup büyüyen Yunan, İtalyan ve Türk çocuklarında görerek yaşıyoruz maalesef.
Toplum olarak bu ahval ve çerçeve içinde görünmek istemiyorsak kendimizi ve beynimizi, bazı sorularla meşgul etmemiz kaçınılmaz hale geliyor.
Bunlara benzer bir çok soru üretip, bu sorular üzerinde kafa yormamız gerekiyor.
Unutmayalım ki, bu tür sorularla meşgul olmuyor ve çözüm aramıyorsak, bizim, yaşadığımız bu ülkedeki varlığımız, sadece ”kuru bir kalabalıktan” ibarettir.
Yaşadığımız bu ülkede, güçlü Türk Toplumu olmak için en azından yukarıdaki sorulara doğru cevaplar bulup, gerekli çalışmaları yapmak veya yapmaya çalışanlara destek olmamız gerekmektedir.
Sosyal ve ekonomik alanlarda güçlü bir toplum olduğumuzda, yaşadığımız ülkede milli değerlerimize ve tarihimize yapılmakta olan saldırıların azami derecede azalacağı aşikardır. Siyasetçiler, ortaya koyduğumuz güçlü Türk toplumunu karşılarına almaya cesaret edemeyeceklerinden, sözde “Ermeni soykırımı” ve şimdilerde sözde “ Pontus soykırımı” gibi doğrudan tarihçileri ilgilendiren konularda ahkam kesip belediye meclislerinde veya parlamentolarında bu konuları gündemlerine getirmeyeceklerdir, getiremeyeceklerdir.
Anlatmaya çalıştığımız bu sebeplerden dolayı dernekçilik çok önem arzetmektedir.
Bir toplumun geleceği, çocukların eğitiminden ,
Çocukların eğitimi, ekonomik yeterlilikten,
Ekonomik ve sosyal kalkınma ise toplumsal dayanışmadan geçer.
Bunları yapabilmemiz için, birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu unutmamamız gerekir.
Bireyler olarak üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirip bir an önce derneklerimize ve vakıflarımıza sahip çıkmamız zaruret arzetmektedir.
Henüz herhangi bir derneğe üye değilsek hemen gidip üyelik başvurumuzu yapalım. Güçlü bir Türk Toplumu için ilk adımımızı atalım.. Allah yâr ve yardımcımız olsun..
Başlığımızdaki Dernek Nedir? Niçin yapılır? sorularını cevap bulmaya çalıştık.
Çok uzun yazıp sizleri bunaltmak istemem. ‘Dernekçilik Nasıl Yapılır’ sorusuna da bir sonraki yazımızda cevap arayacağız inşallah.
Not: İlk yazımın beklenenden fazla paylaşımı ve okunmuş olması beni ziyadesiyle memnun etmiş ve yazılarımın devamı hususunda cesaret vermiştir. Okuyan, daha fazla okura ulaşması için paylaşan bütün kardeşlerime ve dostlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum.
Allah’a emanet..