TÜRKİYE
Birileri hâlâ özlese de, o eski ‘şubat’lar geçmişte kaldı
Eski Türkiye hayaliyle yanıp tutuşanlar, ne garip tesadüftür ki 28 Şubat’ın 20. yıl dönümünde yine sahneye çıktı.
Fakat, artık gazete manşetleriyle ayar verilen ve hizaya çekilen eski Türkiye yok..
Bugün siyasi tarihe 'postmodern darbe' olarak geçen 28 Şubat'ın 20'nci yılı... Türkiye 1997'den bu yana yaşanan her türlü operasyona rağmen (27 Nisan e-muhtırası, Gezi olayları, 17-25 Aralık ile 15 Temmuz darbe girişimi) hem siyasette hem ekonomide çok yol katetti. Artık eski şubatların hayalini kurup gazete manşetleriyle Türkiye'ye ayar vermeye kalkanlara ne vatandaş ne piyasalar prim veriyor.
381 MİLYAR DOLAR ZARAR
Askeri vesayetin etkili olduğu dönemlerde, askerden gelen her haber ve açıklama Türk piyasalarını sarsardı. Hatırlayın... 28 Şubat bildirisinden sonraki iki işlem gününde borsa yüzde 14 düştü. 1997'deki postmodern darbe girişiminin devamı niteliğindeki 2001 krizi de hâlâ hafızalarda. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e fırlattığı anayasa kitapçığı, ekonomi tarihinin en büyük daralmalarından birinin yaşanmasına neden oldu. 28 Şubat'ta fitili ateşlenen ve 2001 krizine de uzanan sürecin ülkeye maliyeti 381 milyar dolar oldu.
VESAYET SEVİCİLER
AK Parti iktidarının beşinci yılında vesayet seviciler yeniden ortaya çıktı. Seçilmiş hükümete 27 Nisan 2007 e-muhtırasıyla kafa tutuldu. Ancak Türkiye tek başına iktidarın da etkisiyle çabuk toparladı. Faiz yüzde 4.6 ile tarihinin en düşük seviyesine geriledi, borsa rekor kırdı, 100 milyar dolarlık üçüncü köprü, yeni havalimanı ve nükleer santral gibi ihaleler gerçekleşti. IMF'ye borç sıfırlandı. Türkiye ekonomisinin yeniden yükseliş trendine girmesi küresel güçler ve yerli işbirlikçilerini rahatsız etti. Mayıs 2013'te ülke, Gezi olayları bahanesiyle yeniden saldırı altına sokuldu.
TAŞERON FETÖ DEVREDE
Başarısız bu girişimin ardından, bu kez küresel güçlerle işbirliği tescillenen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) devreye sokuldu. Önce 17-25 Aralık'ta hükümete kumpas girişimi yapıldı. Mart 2014'teki yerel seçimler örgütün kumpasına en iyi cevap oldu. Örgütün, 15 Temmuz darbe girişimi de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde birleşen halkın tankların altına yatmasıyla önlendi. 15 Temmuz borsayı yüzde 15 düşürüp, faizi çift haneye, doları 3.94 TL'ye taşıdı.
BU KEZ KENDİNİ VURDU
Eski hastalıkları depreşenler referandum öncesinde yeniden sahneye çıktı. Fakat artık ne vatandaş ne ekonomi bu manşetlerden etkileniyor. Hatta öyle ki, bu operasyonlar artık sadece faillerine zarar veriyor. 28 Şubat'ın yıldönümünde tıpkı 23 Mayıs 2003'te "Genç subaylar tedirgin" manşetini atan Cumhuriyet ile aynı zihniyetin ürünü "Karargah rahatsız" başlığı atan Aydın Doğan'ın borsadaki hisseleri dün yüzde 6 çöktü.
28 ŞUBAT FAİZ LOBİSİNE YARADI
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK), 28 Şubat 1997'de aldığı kararlar, Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda derin izler bıraktı. Ekonomide de ağır kayıplara neden oldu. Türkiye'ye 75 milyar dolarlık faiz yükü doğuran operasyonun fitilini ateşleyen 28 Şubat, borsayı iki günde yüzde 14 düşürdü. Dolar yüzde 2.5 çıktı. 1997'de yüzde 7.5 olan büyüme hızı, 1998'de 3.1'e indi.
E-MUHTIRA'YA KARŞI KARARLI DURUŞ
AK Parti iktidarını hedef alan ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etmek isteyen asker, 27 Nisan 2007'de internet sitesinde bildiri yayınlayarak adeta muhtıra verdi. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu bildiriye karşı demokrasi tarihine geçen duruşu, 27 Nisan'ın ülke ekonomisine etkisini sınırladı. Borsa yüzde 4 düşerken, dolar yüzde 3 civarında yükseldi.
AĞAÇ' BAHANE, KÂR ŞAHANE
Gezi Parkı'ndaki ağaçlar bahane edilerek, hükümeti düşürmek amacıyla başlatılan Gezi olayları borsayı ilk işlem gününde yüzde 10 düşürdü. Doları 1.86 TL'den 2 liranın üzerine taşıyan bu operasyon, halkın kararlı direnişiyle amacına ulaşamadı. Borsada o dönemde gerçekleşen işlemlerin neredeyse dörtte birinin açığa satış olması, operasyonu gerçekleştirenlerin de niyetini ortaya koyuyordu.
17-25 ARALIK OPERASYONU
Türkiye'nin ilerleyişini frenlemek isteyenler, bu kez ABD'deki kuklaları FETÖ'yü devreye soktu. FETÖ'nün yargı ayağıyla gerçekleştirmeye çalıştığı darbe girişimi de sonuçsuz kaldı. Doları 2.45 TL'ye kadar taşıyan bu süreç, Merkez Bankası'na 5.5 puanlık faiz artırımı yaptırdı. Faiz lobisi bir kez daha bu işin kaymağını yedi.
15 TEMMUZ HAİNLER İŞBAŞINDA
Türkiye'yi yolundan döndüremeyenler FETÖ'yü bu kez askeri darbe girişimi için kullandı. Milletin tankların altına yatarak önlediği darbe girişiminin ardından, borsa 82 binden 71 bine indi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimlerini devreye soktuğu bu süreçte faiz çift haneye çıkarken, dolar 3.94'ü gördü. Fakat, karalı duruş sonrasında borsa yine 90 bine dayanırken, dolar 3.52 TL'ye indi.
SADECE ZAMAN KAYBI
20 yıldır devam eden bu operasyonlar, sadece ve sadece zaman kaybına neden oluyor. Çünkü, son dönemde her sabotaj girişimini bertaraf eden Türkiye saldırılardan daha da güçlenerek çıkıyor. 2023, 2050, 2071 hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyor. Üçüncü Köprü, Osmangazi Köprüsü, Marmaray, Ilgaz Tüneli, Avrasya Tüneli gibi milyar dolarlık yatırımlar açılırken yeni havalimanı, Kanal İstanbul, hızlı tren gibi birçok proje de tam gaz ilerliyor.
FAİZ HORTUMU KESİLDİ
Türkiye, 2002 öncesinde Cumhuriyet tarihi boyunca toplam 15.1 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çekerken, 2003-2016 döneminde 160 milyar dolar yabancı yatırım geldi. 2002'de toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası faize giderken, artık sadece 11 TL faiz ödemesine ayrılıyor. Bu rakamlar, faiz hortumunu kesen Türkiye'nin niçin hedef olduğunun da açık bir kanıtı.