Konuk Yazar
18 ülkenin 2 yıldır yapmadığını Türkiye 2 haftada yaptı
Fırat Kalkanı operasyonu daha ikinci haftasında Suriye’nin kuzeyindeki haritayı değiştirdi.
Amerika’nın 18 ülkeyle bir olup, 2 yılda yapamadığını, Türkiye tek başına hem de sadece 2 haftada gerçekleştiriyor.
Fırat Kalkanı Operasyonu dünyaya bir çok mesaj veriyor.
Bunların başında DAEŞ’le mücadele nasıl yapılır, bu geliyor, zira bugüne kadar DAEŞ’le mücadele Amerika’nın tekelindeydi.
Fırat Kalkanı, o tekelin kırıldığını da gösterdi.
DAEŞ’le mücadele bugüne kadar gerçekçi bir şekilde yapılmadığı için bir bölge DAEŞ’ten arındırılmış olsa bile gerçek sahiplerine değil başka terör örgütlerine temsil ediliyordu, Kobani, Tel Abyad, Münbiç, Şey Maksut gibi, tüm bu şehir ve kasabalar DAEŞ’ten kurtarılıp, PYD terör örgütüne bırakıldı.
Oysa TSK’nın Fırat Kalkanı operasyonunda Cerablus, DAEŞ’ten temizlendi ancak PYD’ye değil o toprakların gerçek sahibi olan Suriyeli muhaliflere teslim edildi.
ABD bugüne kadar DAEŞ’le mücadele ederken Suriyeli mülteciler söz konusu operasyonlardan hiçbir fayda görmedi.
Fırat Kalkanıyla Suriyeli mülteciler, terk etmek zorunda kaldıkları evlerine dönmeye başladı.
DAEŞ’le mücadelede yanlış koordinatlar verilmesi suretiyle bugüne kadar 5 bin sivil, savaş uçaklarının hedefi olup, katledildi.
Fırat Kalkanı operasyonunda kimseden koordinat alınmadı, TSK havadan ve karadan yürüdü, Özgür Suriye Ordusu ise onun açtığı yoldan ilerledi.
DAEŞ’le mücadelede bugüne kadar hep “iyi terör örgütü, kötü terör örgütü” tercihi yapıldı. Oysa Türkiye, terörle mücadele tanımında kimseye taviz vermedi, Fırat Kalkanı operasyonunda terörist teröristtir ilkesiyle hareket edildi.
Şöyle bir bakacak olursak,
Fırat Kalkanı operasyonunda 98 kilometrelik Azez-Cerablus hattı terör örgütlerinden temizlendi.
Türkiye bunu sadece iki hafta içerisinde üstelik tek başına yaptı.
Oysa ABD iki yıldır bunun için uğraşıp, duruyor.
DAEŞ terör örgütünün 2014 Mayıs’ında Suriye ve Irak’taki işgallerini bir anda arttırıp, Suriye’de Rakka, Irak’ta ise Musul’u almasından sonra 13 Haziran 2014’te ABD bir koalisyon kurdu, sonra da DAEŞ’le mücadele operasyonları başladı.
ABD’nin DAEŞ’le mücadele koalisyonunda tam 18 ülke var.
18 ülkenin savaş uçakları, 2 yılı aşkın süredir Suriye ve Irak’ta DAEŞ terör örgütünün mevzilerini bombalıyor.
ABD’nin DAEŞ’le mücadele operasyonlarının ağır bir de maliyeti var.
Günlük ortalama 7 ile 10 milyon dolar arası para harcanıyor.
Sonuca bakıyorsunuz, DAEŞ hala ortada. 40 bin teröristi öldürülmüş, 30 bin terörist daha devşirmişler.
Üstelik bu operasyonlarda DAEŞ’in en önemli gelir kaynakları olan petrol ve su kaynaklarının bulunduğu bölgelere dokunulmuyor, yani terör örgütü para kazanmaya devam ediyor.
Fırat Kalkanı aslında Suriye’de 5 buçuk yıldır devam eden ve kimselerin bir türlü çözemediği krizin sonlandırılması için bir milat oldu. Gerçekten istenildiğinde gerçek mücadelenin yapılabildiği ve gerçek sonuçlar verdiği görüldü.
Batılı ülkelerin 5 buçuk yıldır akan kanı bilerek durdurmadığı yönünde de önemli bir tez var.
Fırat Kalkanı, şiddetin, kaosun devamını öngören bu Batı planına da çomak soktu.