-Kanada Ermeni Toplumunun liderlerinden Raffi Bedrosyan, AA’ya yaptığı açıklamalarda, iki halk arasındaki sorunun diyalog olmadan çözülemeyeceğini söyledi. Bedrosyan, “Sayın Erdoğan’ın taziye mesajı çok olumlu bir adımdı. Geçmiş hükümetlerin tutumundan çok farklı olarak yeni bir başlangıçtı” dedi. TORONTO (AA) – Seyit Aydoğan – Ermeni Diasporası’nın en etkili olduğu ülkelerden biri olan Kanada’da, ilk kez bir Ermeni lider AA’ya konuştu. İnşaat mühendisi, sanatçı, gazeteci ve yazar kimlikleriyle oldukça renkli bir kişiliğe sahip olan Raffi Bedrosyan kendisini, “ben de çok yakın arkadaşım Hrant Dink gibi ılımlı bir Ermeni lideriyim” diyerek tarif etti. -“Erdoğan’ın taziye mesajı çok olumluydu” İki halk arasındaki sorunun diyalog olmadan çözülemeyeceğini söyleyen Bedrosyan, “Sayın Erdoğan’ın taziye mesajı çok olumlu bir adımdı. Geçmiş hükümetlerin tutumundan çok farklı olarak yeni bir başlangıçtı” dedi. Diaspora Ermenilerinin çoğunun, bu adımı yetersiz gördüklerini anlatan Bedrosyan, “Onlar, şu anda ne adım atılırsa atılsın yetersiz olarak görecekler. Çünkü 1915’e takılmış insanlar için acılar geçmiyor. Aynı zamanda şimdi Başbakan olan Sayın Davutoğlu’nun da bir mesajı var geçmişteki hükümetlerden farklı olarak. Ermeni Diasporası bizim diasporamızdır demişti. Bu da geçmiş hükümetlerden çok daha farklı bir tutum. Bu mesajların da lafta kalmamasını ve hakikaten diasporanın gerçeklerini anlayıp, iki tarafın da birbirine empatiyle yaklaşabileceğini ümit ediyorum” diye konuştu. -“Ermeni Diasporası 1915’de takılmış” Diaspora denilen şeyin Türkiye’de medya tarafından bir öcü olarak gösterildiğini ifade eden Raffi Bedrosyan, şöyle konuştu: “Bunlar Anadolu’nun çocukları. Anadolu ailelerinin mucizevi bir şeklide geride kalmış torunları. Maalesef diasporaya yayılmış Ermeniler için bu acı o kadar büyük ki, 1915’e takılmış ve orada kalmış olarak yaşıyorlar. Ermeniler de gerçekçi bir şekilde bugüne gelemiyor ve Türklerle bir diyaloga girmeyi maalesef düşünemiyorlar. Bu yüzden 3.memleketlere baskı yapıp onları kullanmaya çalışıyorlar. Ben buna katılmıyorum ve Türklerle bu acıların, bu gerçeklerin doğrudan konuşulmasına inanıyorum. Kabul etmek lazım ki, bu 1915-1916 olayından sonra Ruslarla beraber gelen Ermeniler, evet intikam olarak veyahut karşılık olarak Türk ve Kürt köylerine saldırılarda bulundular. Sebep-sonuç karıştırmadan iki taraftan da kayıplar çok oldu. Geçmişte bu olayı gündeme getirmek için ASALA gibi kuruluşlar oldu. Onlar artık yok. Şimdi sadece Ermenilerin 1915 gerçeklerinin tamamen kabul ettirilmesi için bence yanlış bir şekilde 3.memleketlere kabul ettirmek konusunda çalışan kuruluşlar var. Eğer Ermeniler ve Türkler, bu sorunları oturup konuşacak olgunluğa gelebilseler, onların o çalışmalarından daha etkili olacak.” -“Erivan Kapısı’nın adı Hrant Din Kapısı olsun” Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunlar ne olursa olsun aradaki sınırın daima açık olması gerektiğine işaret eden Raffi Bedrosyan, “benim önerim o sınır kapısının adının Hrant Dink Kapısı olması gerek. Çünkü aradaki diyalogu, barışı en çok isteyen insan oydu” dedi. Bedrosyan sözlerini, “Sayın Erdoğan’ın gelecek yıl 1915 olaylarının 100.yılında yapacağı daha cesur bir mesajı, iki ülkeyi birbirine daha da yaklaştıracak ve 100 yıl zincirleme kötüye giden bu durum, bundan sonra zincirleme bir şekilde iyiye doğru gitmeye başlayacak diye düşünüyorum” şeklinde tamamladı.