Myanmar ordusunun kadın, çocuk demeden sivil ve savunmasız Rohingya Müslümanlara karşı başlattığı soykırım, tüm dünyanın gözleri önünde sürüyor...

Myanmar'ın yedi eyaletinden biri olan Arakan'da, Rohingya Müslümanlarının yaşadığı bölgelere ordu tarafından yapılan operasyonlar binlerce insanın katliamdan kaçmak için yollara koyulmasına sebep oldu. Yalnızca 3 günde 3 binden fazla insanın öldürüldüğü bölgede tam bir can pazarı yaşanıyor. Her yıl Budist Myanmar yönetiminin düzenlediği operasyonlar ve sonrasında yaşanan korkunç can kayıpları ile gündeme gelen Arakan, şimdi tekrar uluslararası kamuoyunun ajandasında.

Peki sorun neden çözülmüyor?

'DIŞLAMA' POLİTİKASI

Rohingyaların yaşadığı bölgelere yapılan son operasyonlar, 2012'de başlayan ve devam eden bir sürecin telafisi mümkün olmayan karanlık bir noktaya doğru ilerlediğini gösteriyor. Bu tarihten itibaren Rohingyaların maruz kaldığı dışlanma, hem siyasi hem de sosyal olarak kendini çok sert ve kanlı bir biçimde hissettiriyor. Özellikle de mevcut hükümetin yönetime geldiği 2015 seçimleri öncesi ve bugün yaşananlar, dünyanın görmezden gelemeyeceği bir trajediyi ortaya koyarken Arakan'da insanlar hayatlarını, topraklarını, geleceklerini kaybetmeye devam ediyor.

İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) yaşanan insani sorunun çözümüne yönelik yıllardır hiçbir gelişmenin kaydedilmediği bölgede olan biteni anlayabilmek amacıyla öncelikle sürece dair tarihsel arka planın bir özetini paylaştığı, ardından Rohingyaları siyasi direnişe iten süreçlerle birlikte direniş ve silahlı hareketlerini ve bölgedeki insani durumla ilgili son gelişmeleri incelemek amacıyla bu yılın Nisan ayında bir rapor yayınladı.

(Rapora gitmek için TIKLAYINIZ)

Rohingyaların yaşadığı insani trajediyle ilgili uluslararası toplumun çözüm sürecinin neresinde olduğunu anlatan İNSAMER, durumu daha iyi resmetmek için Myanmar'daki iç dengelere, bölgesel denkleme ve uluslararası camianın tutumuna yer veriyor.