ANALİZ HABER
Hukuki boşlukta Musul ve petrol savaşı: Başika
ABD işgali ile bölünme süreci hızlanan Irak’ta, IŞİD’in bölgedeki varlığı üzerinden yeniden konumlanan uluslararası rekabet gündeminde Türkiye’nin Başika üssü var.
ABD işgali ile bölünme süreci hızlanan Irak'ta, IŞİD'in bölgedeki varlığı üzerinden yeniden konumlanan uluslararası rekabet gündeminde Türkiye'nin Başika üssü var. Ancak Başika konusunda mesele sadece Türk askerinin varlığı değil: Şii ve Kürt güçler arasındaki egemenlik ve petrol savaşı.
ABD işgali altında hazırlanan Irak anayasasında, genel olarak Şii güçlerle Kürtler arasında bir alan hâkimiyeti mücadelesine dayanarak belirtilen 'tartışmalı bölgeler'den biri de Ninova eyaletine bağlı Başika.
BAŞİKA'NIN STATÜSÜ
2005 Irak Anayasası 140. maddesine göre 'tartışmalı bölgeler'de düzenlenecek sayım ve referandum ile bölge halklarının hangi yönetime bağlı kalmaya karar vereceği belirtildi. 2007 sonunda yapılması planlanan referandum ile Kürt bölgesel yönetimi ile Şii ağırlıklı Bağdat hükümeti arasındaki sorunun çözülmesi planlandı. Ancak sorun çözülemedi ve alt başlıklar şeklinde genişledi.
Irak Kürt Bölgesel yönetimi 2005, 2009 ve 2010 yılında yapılan seçimlere dayanarak Başika'da hak iddia etme gücünü kendinde gördü. Zira 2005 seçimlerinde IKYB yanlısı partiler %49, 2009'da %61 ve 2010'da %55 oy aldı.
ASIL KONU PETROL VE HÂKİMİYET
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), 18 Ekim 2011'de ABD'li petrol devi Exxon Mobil ile petrol araştırma anlaşması imzaladı. Bu anlaşmada, Başika ve Karakuş'un da aralarında bulunduğu 6 bölgede ABD şirketine petrol arama ve geliştirme yetkisi verildi.
Bu gelişme üzerine Ninova valisi Esil Nuceyfi, 23 Ekim 2013'te Bağdat hükümetine rest çekerek, Başika ve Karakuş'un Ninova sınırları içinde olduğunu ve Exxon Mobil ile yapılan anlaşmalarda IKBY ile ortak çalışacaklarını açıkladı.
2013 yılı Mayıs ayında Türkiye, IKBY ve ExxonMobil arasında 3 taraflı bir anlaşma imzalandı. Türkiye, bu anlaşma ile Başika'nın da dâhil olduğu 6 bölgede petrol arama faaliyetlerine ortak oldu.
2009-2015 yılları arasında Ninova valiliği yapan Esil Nuceyfi, 2012 yılına kadar IKBY politikalarına ve vilayet üzerinde hak iddialarına karşı çıkmasına rağmen IKBY'nin Exxon anlaşmasının ardından bölgesel yönetim ile ilişkilerini düzeltti. Nuceyfi, bu süreçte Bağdat hükümetinden kopmaya başladı.
Türkiye'nin, Başika askeri üssü ve 6 bölgede petrol arama faaliyeti anlaşması ile IKYB'nin ekonomik ve siyasi hamlelerini desteklemesi ileBağdat hükümeti tarafından yok sayılan Türkmen nüfusu koruma çabaları son günlerdeki tartışmaların asıl arka planını oluşturuyor.
Tüm bu ana faktörlere rağmen Başika konusunda teknik açıdan, Irak'ın kendi iç işleyişi ve bölgenin ‘tartışmalı' durumundan kaynaklanan sorunlar, tartışmaların uzunca bir süre devam edeceğine işaret ediyor.
BAŞİKA MESELESİ'NİN GELİŞİMİ
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu 21 Kasım 2014 tarihinde, Erbil'in kuzeyinde bulunan ve Türk askerlerinin Peşmerge güçlerine eğitim verdiği Diyana kampını ziyaret etti.
Nuceyfi, aynı gün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ziyaret sırasında Davutoğlu ile Diyana'dakine benzer bir kampın IŞİD ile mücadele etmek üzere Ninova‘da da kurulmasına karar verdiklerini belirtti.
Kampın yerinin belirlenmesi için IKBY'den onay beklediklerini ifade eden Nuceyfi açıklamasında, onay geldiği takdirde gönüllüleri kaydetmeye başlayacaklarını belirtti.
Nuceyfi, 2 Mart 2015 tarihinde El Cezire'ye verdiği röportajda, Irak Parlamentosu sözcüsü ağabeyi Usama Nuceyfi'nin Davutoğlu ile yaptığı görüşme sonunda Ankara ile eğit-donat konusunda anlaşıldığını belirtti.
Aynı açıklamada, Nuceyfi, eğitim kampının yerinin IKBY'nin kontrolü altında bulunan bir bölgede kurulmasının planlandığını söyledi.
4 Mart 2015 tarihinde Türkiye Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Irak Savunma Bakanı Halid el Ubeydi ile Bağdat'ta yaptıkları görüşmede destek konusunu ele aldıklarını açıkladı.
Yılmaz "Türkiye, Irak'ın terörle mücadelesinde her türlü istihbarat ve lojistik desteği vermeye hazırdır. Bu desteğin yanı sıra Irak ordusuna ve Peşmerge'ye eğitim ve donanım yardımına da hazırız" dedi.
Tüm bu görüşme ve açıklamaların ardından Başika'daki kamp Mart 2015'te faaliyete girdi.
BAŞİKA KRİZİNİN DİPLOMATİK YÖNÜ
4 Aralık 2015 tarihine kadar gerek Bağdat yönetimi gerekse ABD'nin belirgin bir tepkisi ile karşılaşmayan eğitim kampı birden kriz kaynağı haline geldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 4 Aralık 2015'te Başika kampına 600 asker ve tank ile ikmal yaptığı haberlerinin yayılması ile birlikte Bağdat– ABD ve Türkiye arasında yoğun görüşmeler başladı.
Bağdat yönetimi Türkiye'yi Irak'ın egemenlik haklarına tecavüz ile suçlarken Türkiye, Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile bu ikmali Bağdat'ın bilgisi dâhilinde gerçekleştirildiğini açıkladı.
Bağdat yönetimi ile Türkiye arasında açıklamalar ve gerilim sürerken, ABD'nin IŞİD ile mücadele özel temsilcisi Brett McGurk 7 Aralık 2015'te, Bağdat hükümetinin onayı olmaksızın hiçbir ülkenin Irak'ta asker bulunduramayacağını söyledi.
McGurk, ABD'nin, Türkiye'nin yaptığı bu asker ikmalinden haberdar olduğunu ancak bu ikmalin IŞİD'le mücadele koalisyonunun faaliyetleri dâhilinde yapılmadığını iddia etti.
Türk yetkililer, ikmal bilgisinin 5 – 6 Kasım'da Ankara'yı ziyaret eden McGurk vasıtasıyla ABD'ye iletildiğini, gizli bir operasyon olmadığını açıkladı. Açıklamada faaliyetin koalisyon faaliyetleri dâhilinde gerçekleştirilmediğini de doğruladı.
"İLETİŞİM EKSİKLİĞİ" YİNE YENİDEN
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Başika meselesi hakkında 19 Aralık 2015 tarihinde bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, Türkiye'nin Irak'ın egemenlik hakları ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ve Başika meselesinin iki ülke arasındaki iletişim eksikliğinden kaynaklandığı belirtildi.
Musul operasyonun yakın zamanda gerçekleşeceği açıklamalarının artması ile birlikte Bağdat hükümeti Türkiye'nin Başika'daki varlığı konusunu yeniden gündeme taşıdı. Türkiye'nin varlığının 'illegal' olduğu söylemi tekrar gündeme geldi.
Bağdat ve ABD tarafından Başika konusunda gelen itham ve tehditlerde 2015'ten bu yana herhangi bir değişiklik olmamıştı.
Brett McGurk, yine Bağdat hükümetinin onayı olmaksızın hiçbir ülkenin Irak'ta asker bulunduramayacağını belirtirken, Türkiye'nin 2015'teki açıklamasındaki "Başika meselesi iki ülke arasındaki iletişim eksikliğinden ileri gelen bir sorundur" cümlesini kuruyordu.
HUKUKİ BOŞLUKTA MUSUL VE PETROL SAVAŞI: BAŞİKA
Irak'ın kuzeyinde ‘tartışmalı bölgeler'in batı yakası IŞİD'in kontrolünde ve Bağdat hükümeti orta Irak'ta gerçekleştirdiği gibi bir Şiileştirme ve petrol alan hâkimiyeti için Musul'u kendisine bağlamak istiyor.
IKBY ise 2004'ten bu yana geliştirdiği ekonomik, siyasal ve fiziki hattı koruyarak Kerkük başta olmak üzere Musul çevresindeki varlığını korumaya çalışıyor.
Bu iki amaç doğrultusunda, Musul'un tartışmalı alanları içinde, petrol arama alanları güvenliği için önemli bir konumdaki Başika Üssü ve Irak'taki Türk askeri varlığı Bağdat hükümeti için rahatsız edici bir duruma işaret ediyor.
Ne var ki, Türkiye'nin Dışişleri üzerinden şekillendirmeye çalıştığı Başika üssü konusundaki hukuki boşluk Bağdat hükümeti tarafından kullanılıyor.