EĞİTİM - KÜLTÜR - SANAT
Dostoyevski'nin çok okunan romanı Suç ve Ceza'dan alıntılar...
***Rus yazar Fyodor Dostoyevski'nin kült romanı Suç ve Ceza, yazarın en çok okunan kitapları başında geliyor.
***İşte Suç ve Ceza'dan özel alıntılar..
Önemli Rus ve dünya klasikleri arasındaki yerini her zaman koruyan, Dostoyevski'nin en iyi ve en çok okunan romanı Suç ve Ceza romanından sizler için seçtiğimiz özel alıntılar..
"Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!”
"Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, zaten herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır."
"YENİ BİR SÖZ SÖYLEMEK..."
"Hem böyle yapıyorum hem de yaptıklarımdan korkuyorum." diye düşündü. ”Hım… Evet, her şey insanın elindedir. Fakat insan korkaklığı yüzünden çok şeyi kaybedebilir. Gerçek bu. İnsanların en çok neden korktuklarını bilmek isterdim. Onları en çok korkutan şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemek…"
“Sonra öğrendim bunun asla olmayacağını, insanların değişmeyeceğini ve onları kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunun çabalamaya değmediğini! Evet, böyledir!”
"Nefrete sevgiden fazla güvenirim. Çünkü, nefretin sahtesi olmaz!"
"YOKSULLUK AYIP DEĞİLDİR"
"Yoksulluk ayıp değildir, doğru, ama sarhoşluk da erdem değildir kesinlikle. Fakat sefalet ayıptır. İnsan yoksul da olsa ruhundaki asaleti koruyabilir. Fakat, sefalete düşünce asla… Bir kimseyi sopa ile toplumun dışına atamazlar, daha da alçatmak için süpürürler. Doğrudur da… Çünkü sefalete düşünce kendimi ilk suçlayacak benimdir. İnsan kendi yüzünden meyhaneye düşer."
"BEN BİR İNSANIM"
"Ben bir insanım, yanıldığım için insanım. En azından on dört defa hatta belkide yüz on dört defa yanılmadan insan hiç bir gerçeğe ulaşamaz."
"İnsanın canını sıkan ne biliyor musun? Herhalde onların yalan söylemesi değil. Yalan, her zaman affedilebilir… Yalan sevimli bir şeydir, çünkü insanı gerçeğe ulaştırır. Hayır, burada insanın canını sıkan şey, yalnız yalan söylemeleri değil, kendi yalanlarına kendilerinin de inanmalarıdır."
BAZEN HAYAT...
"Bazen hayatta öyle karşılaşmalar olur ki, hem de hiç tanımadığımız insanlarla, bir tek sözcük bile konuşmadan, birdenbire, tek bir bakışla ilgilenmeye başlayıveririz."
"HEPİMİZ BİR PARÇA DELİYİZ"
"Hepimiz bir parça deliyizdir. Şu küçük farkla ki, ‘hastalar’ bizden biraz daha delidirler. Burada bu küçük noktanın altını çizmek gerekir. Kusursuz insanlara gelince, doğrusu bunlar hemen hemen yok gibidir. On binde, belki de yüz binde bir rastlanır böylelerine, üstelik de oldukça zayıf örnekler olarak…"
"SON ANA DEK..."
"Son âna dek, bir insanı sırf iyilikten tavuskuşlarıyla süslerler, kötü bir şey gelmez akıllarına; madalyonun öbür yüzünü hissetseler bile, daha önceden kendilerine tek bir kelime etmezler; tek bir düşünceye saplanırlar; iki elleriyle birden uzaklaştırırlar gerçeği, ta ki süsledikleri kişi onlara kendi burnunu gösterinceye kadar."
"YENİ BİR ÖYKÜ BAŞLIYOR"
"Ama burada yeni bir öykü başlıyor. Bir insanın yavaş yavaş yenilenmesinin, yeni bir hayat bulmasının, bir dünyadan başka bir dünyaya geçmesinin, hiç bilmediği yepyeni bir gerçekle tanışmasının öyküsü… Ve bu öykü yeni bir kitabın konusu olabilir. Bizim şimdiki öykümüzse burada bitiyor."
ensonhaber.com