Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç, El Fetih'in geçtiğimiz çarşamba günü gerçekleşen 7. kongresini köşesine taşıdı...

Kongre sonunda 81 yaşındaki Mahmud Abbas'ın -büyük ihtimalle- son kez liderlik koltuğuna oturmasını "Ramallah'ta mevcut statükonun değişmemesi" cümlesi ile aktaran Kılınç, bunun sebeplerini yazdı.

İsrail yönetiminin El Fetih yönetimi ile nasıl bir "uyum" içerisinde çalıştığını anlatan Kılınç, Filistin'in buradan yola çıkarak bombalanmasının net bir mesajı olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Mesaj açık: Bizimle çalışabilecek kadroları seçmediğiniz takdirde, bunun sonuçlarına da katlanırsınız."

Hala halkta ciddi bir karşılık bulan Hamas'ın ise "Filistinlilerin sadece İsrail'e karşı değil kendilerini yeterince temsil edemeyen liderlere karşı isyanını" ifade ettiğini aktaran Kılınç, "İsrail'in Abbas'ı öne çıkarması, Filistin içindeki muhalif çizginin canlı ve zinde kalmasına hizmet ediyor" diye yazdı.

Aktardığı bilgiler sonrası son günlerde çıkan "Filistin bayrağının BM'de göndere çekilmesi, Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne üye olması" gibi haberlerin "çok görünür" olmasına değinerek şu soruyu sordu:

"On yıllardır hep İsrail'in tarafında duran Batı ülkelerinde aniden depreşen bu Filistin aşkının sebebi neydi?"

Kılınç şöyle devam ett:

BATI'NIN AMACI NE?

Sahadaki gerçekliklere ve Ortadoğu'nun mevcut dengelerine bakınca, akla birbiriyle alakalı iki ihtimal geliyor.

Bunlardan birincisi, özellikle Avrupa ülkelerinde Benyamin Netanyahu'nun destursuz tavrının sebep olduğu öfke. İsrail'e değil ama Netanyahu hükümetine tepki duyan birçok ülke, Filistin'i tanımak suretiyle diplomatik bir cezalandırma yöntemini benimsemiş görünüyor. Böylece Netanyahu'ya kızgınlık bildirilirken, “iki devletli çözüm” de zorlanmış oluyor.

Buna bağlı ikinci sebepse, Mahmud Abbas yönetimini “Filistin'in tek temsilcisi” olarak uluslararası arenada parlatma çabası. Ramallah'a dünyada sağlanacak meşruiyet arttığı takdirde, Filistin meselesinin de daha kolay çözümlenebileceği şeklinde bir kabul var.

ABBAS FİGÜRÜ...

Ancak Mahmud Abbas figürü, dünya görüşü ve siyasi duruş itibariyle bölünmüş Filistin'deki parçalardan yalnızca birine tekabül ettiği için, “Filistin” denince sadece El Fetih kadrolarının öne çıkarılması, problemi daha da karmaşık hale getiriyor.