ANALİZ HABER
ABD donanmasının kuruluşu ve tarihi gerçekler
ABD donamasının, kuruluş yıldönümü münasebetiyle resmi Twitter hesabında kullandığı resim, ABD'nin Türkiye açısından 'dost' ve 'müttefik' ülke niteliğine aykırı olmasının yanı sıra tarihi gerçeklerle de uyuşmuyor.
Prof. Dr. Ali Fuat Örenç'in Anadolu Ajansı'na yazdığı analiz:
Amerikan donanmasının resmi Twitter hesabında 14 Ekim 2016 tarihinde, deniz kuvvetlerinin kuruluşu münasebetiyle Türk bayrağı temalı temsili bir görüntü paylaşıldı. Paylaşım sosyal medyada haklı tepkilere sebep oldu. Üç ayrı imajın tek bir karede toplandığı fotoğrafın sol baş kısmındaki yağlı boya tablo, Amerikalı denizcilerin Türk denizcilerle olan bir muharebesini konu ediniyordu. Görüntüde “Amerika'nın denizcileri çetin, cesur ve hazırdır” mesajı yer almaktaydı. Paylaşımın dikkat çeken yönü bu görüntüyle Amerikan donanmasının kuruluşunun destansı bir kahramanlığa dayandırılmak istenmesiydi.
Türkiye 15 Temmuzda yitirdiği 241 şehidinin acısını derinden hissederken, dost ve müttefik olarak tanımlanan Amerika donanmasının 241. yıl dönümünde böyle bir tercihte bulunması elbette anlaşılır bir tavır olmayacaktır. Paylaşımın tarihi gerçeklerle uyuşmaması ise bu tavrı daha da anlamlı kılmaktadır. Böyle bir paylaşımın, iki ülkenin son dönemde FETÖ elebaşının iadesiyle Suriye ve Irak politikalarında yaşadıkları gerilimin yarattığı bilinçaltının dışa vurumu olup olmadığının veya subliminal mesaj verme kaygısı taşınıp taşınmadığının sorgulanması ise doğaldır. Nitekim Türkiye'den ve yurt dışından gelen yoğun tepkiler üzerine, Amerikan donanması aynı günün akşamı sorunlu görüntüyü kaldırmıştır.
RESMİN KULLANILMASI BU YILA HAS BİR TERCİH
Bu tartışmada öncelikle tarihin tanıklığı bizi aydınlatacaktır. Amerika'da donanma kuruluş günü veya doğum günü olarak kabul edilen tarih 13 Ekim 1775'tir. Bu tarih, İngiltere'ye karşı başlatılan bağımsızlık mücadelesinde yer almak üzere küçük bir Amerikan deniz filosunun oluşturulmasının tarihidir. Amerikan donanmasının resmi Twitter hesabında kullanılan yağlı boya tablo ise 1821'de İrlanda'da doğan, 1839'da Amerika'ya göçmen olarak gelen ressamDennis Malone Carter'a aittir. 1881 yılında ölen Carter'ın 1878 yılında çizdiği ve şu anda ABD Milli Müze koleksiyonunda yer alan tablosuna 'Decatur Boarding the Tripolitan Gunboat' adı verilmiştir. Tablo genel olarak Amerika ile Osmanlı'ya bağlı Garp Ocakları (yani Cezayir, Trablusgarp ve Tunus) arasında 1801-1815 tarihlerinde cereyan eden mücadeleleri (Barbary Wars) konu almaktadır. Özelde ise ünlü Amerikalı denizci Stephen Decatur'un 3 Ağustos 1804'teki Trablusgarp saldırısı resmedilmiştir. Bu durumda Carter'in tablosu Amerikan donanma tarihine ait bir kesit ise de, kuruluş veya doğum günü ile doğrudan alakalı değildir. Ayrıca bu tablo, geçen sene Amerikan donanmasının 240. yıl dönümü kutlamalarına esin kaynağı olmamış ve kullanılmamıştır. Dolayısıyla paylaşımda bu yıla has bir tercih söz konusudur.
Bu görsel tercihin veya mesajın kasıt içerip içermediği tartışmasını zamanın adaletine bırakıp Türk-Amerikan ilişkileri tarihinde kısa bir gezinti yaptığımızda bazı hususları aydınlatmış oluruz.
ABD TİCARET İÇİN HARAÇ ÖDEDİ
1783'te bağımsız bir devlet oluşundan itibaren, Amerika'nın dış ticaretinde Akdeniz havzası önemli bir yer tutmaktaydı. Bu dönemde Afrika'nın Akdeniz kıyılarında, Fas Sultanlığı ile Osmanlı'ya bağlı Cezayir, Tunus ve Trablusgarp eyaletlerine mensup deniz akıncılarının (korsanlar) faaliyetleri, bu ticaretin önünde ciddi bir engeldi. Amerika, Garp Ocakları'na haraç vermeden Akdeniz'de ticaret yapamayacağını kısa sürede anladı. Bu arada Amerika'yı resmen tanıyan ilk ülke ise Müslüman Fas Krallığı oldu. 23 Haziran 1786'da Fas ile barış ve dostluk anlaşması yapıldı. Ardından Amerika, Osmanlı'ya bağlı Cezayir ile 1795'te, Trablusgarb ile 1796'da, Tunus ile 1797'de barış, dostluk ve ticaret anlaşmaları imzaladı.
Bu anlaşmalar içerisinde Cezayir ile olanının Amerika tarihinde ayrı bir yeri vardır. Anlaşmaya göre, Amerikalılar Cezayir'e her yıl 12 bin Cezayir altını (21 bin dolar) miktarı 'haraç' ya da onun muadili mühimmat ve malzeme vermeyi garanti ve kabul ediyordu. 30 Haziran 1815 tarihinde yapılan başka bir antlaşmaya kadar, Amerika yaklaşık 20 yıl boyunca, Osmanlı'ya bağlı Cezayir'e bu 12 bin altın haracı ödedi.
Amerika tarihinde yabancı bir ülkeye haraç verme zorunluluğunu gösteren tek örnek, Cezayir ile yapılan bu anlaşmadır. ABD tarihinin, orijinal nüshası yabancı bir dilde yazılmış tek anlaşması da budur. Anlaşmanın yürürlüğü, Amerika'nın güçlü bir donanmaya sahip olacağı 1816'ya kadar devam etmiştir. Aslında Kuzey Afrika ülkeleri ile Akdeniz sularındaki mücadeleler, Amerikalıları güçlü bir donanma sahibi olmaya itmiştir demek daha doğrudur.
ABD-OSMANLI DOSTLUK ve TİCARET ANLAŞMASI
İlk Amerikan ticaret gemisi 1797'de İzmir'e gelmiştir. Ertesi yıl Cezayir Dayısı, kendisine yıllık vergiyi getiren George Washington gemisini İstanbul'a göndermiştir. Bu gemi bizzat dönemin reformist Sultanı III. Selim (1789-1807) tarafından dostça karşılanmış, 21 pare top ile selamlanmıştır. Sultan Selim, gemideki Amerikan bayrağında yer alan yıldızları görünce Türk bayrağındaki yıldızı hatırlatarak, bu tesadüfün iki devlet arasında bir benzerliğe ve gelecekte kurulacak dostane ilişkilere işaret olduğunu söylemiştir.
Amerika bu tarihten sonra Osmanlı ile dostluk ve ticaret anlaşması imzalamak istemiş ise de Osmanlı yöneticileri, henüz yetkin görmedikleri bu yeni ülkenin talebini geciktirerek ancak 7 Mayıs 1830'da kabul etmiştir. Dolayısıyla 1830'a kadar Amerika'nın resmi muhatabı, haraç verdikleri Osmanlı'ya bağlı Garp Ocaklarıdır. Osmanlı-Amerikan ilişkileri 1830'dan sonra ise hızla gelişmiştir. Osmanlı İmparatorluğu bilhassa Amerikan silah sanayiinin gelişmesinde ve dünya pazarına açılmasında paha biçilmez katkılar yapmıştır.
Tarihin bu tozlu sayfaları arasında gezinirken, Amerikan Senatosunun 1805 tarihinde geçici de olsa Türk ve Arapları Amerikan vatandaşı olmaktan men eden bir kanunu çıkarmış olduğuna tesadüf etmek, günümüzde Türkiye'nin terörle mücadelede ABD'den beklentileriyle benzerliği açısından kayda değerdir.
[Cezayir ile Amerika arasında yapılan 1795 tarihli haraç anlaşmasının Osmanlı Türkçesi metni]
“Sebeb-i tahrîr- ahîdname der sulh-i taife-i [A]Merikân.
Sebeb-i tahrîr-i ahd u amânî ve bâis-i terkîm-i kitâb-ı meymenet ünvânî oldur ki; iş bu bin iki yüz on senesinin mâh-ı saferu'l-hayrın yirmi birinci günü ki yevm-i sebt, cezâyir-i bahr-i muhit'de vâki Merika nâm cezîre de mütemekkin tâife-i [A]Merikanu hâkimi ve zâbiti tarafından hâla dâru'l-cihâd-ı Cezâyîr-i Gârb Ocağı ile akd-i sulh itmeğe mukâlemeye vesile ve vasıta ittihaz idüb tayin olunan Cozef Donalson nâm paşadori gelüp derûn-ı ahidnamede mezkûr olan şurût ve kuyûdun sübûtu üzere hâla devletlü (düstûr-ı mükerrem, müşir-i mufahham sadr-ı nişîn-i serîr-i siyâdet ve mâhi-yi cevr u adâvet ve hâmi-i ekâlim u memleket) Hasan Paşa (yesserallâhu lehu mâyerumu ve mâ yeşâ) Hazretlerinin huzûr-ı âlilerinde ve cümle erbâb-ı dîvân ve Ocak-ı mansûre ihtiyarları ve asakir-i nusret şiâr mahzarlarında, takviye-i dostluk ve meveddet ve tasfiye-i muhabbet etmeğe mukâleme ve beher sene Cezâyir-i Garb Ocağına 12.000 Cezayîr altunu virmeği deruhte ve iltizâm eylemek ile ahd-i sulh ve va'd-i misak olundu. İmdi iş bu bedel-i sulh zikrolunan 12.000 altun mukâbelesinde ocağımıza ve tersanemize barut ve kurşun ve demir ve top ve bomba mühresi ve bomba taşı ve top taşı ve direk ve seren ve lentine ve komena ve isparçina ve yelken bezi ve katran ve zift ve palekete ve tahta ve lata ve sair mühimmat iktizâ eyledikte ve kendülerine sipâriş olundukta getürülüb cümle sipariş olunan eşyâların bahâları hesâb olunub 12. 000 altına müsâvi gelürse fe-neam ve bina ve eğer onların dahi ziyade akçeleri geçer ise kendülere eda ve eğer bizim anlarda daha matlûbumuz kalırsa tamam eylemek üzere kavl-i akd-i sulhumuzdan mukaddem korsanlarımız taife-i mezkür sefayinlerinden ganime aldılar ise red olunmaya, ganememiz olup ve akd-i sulh tarihinden sonra korsanlarımız bir sefinelerini ahzederler ise geriye red olunmak üzere kavl ve akd olunup iş bu mahalle kayd ve tahrîr olundu ki vakt-i hacetde nazar olunup mucibince amel oluna.
Tahriren fî 21 S (Safer) sene 1210 (5 Eylül 1795)”