GÜNCEL
Yüzbinler Arafat'ta vakfeye durdu!..
MEKKE
Dünyanın dört bir yanından gelen ve Arafat'ta buluşan milyonlarca Müslüman, haccın en önemli rüknü olan "vakfe"yi gerçekleştirdi.
Mekke'nin 25 kilometre güney doğusunda yer alan ve Harem sınırları dışındaki Arafat’a çıkan yaklaşık 2 milyon hacı adayı, öğle ile ikindi namazlarını öğle vaktinde kılarak cem (cem-i takdim) etti. Hacı adayları namazın ardından haccın iki rüknünden biri olan "vakfe"de yapılan duaya “amin” dedi.
Arafat’ta adeta mahşerde buluşma anını yaşayan hacı adayları, bu duygu dolu anlar nedeniyle gözyaşlarına hakim olamadı.
Türk hacı adayları
Arafat Hutbesi'nde hac ibadeti hakkında bilgi veren Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in yaptığı vakfe duasında yaklaşık 70 bin Türk hacı adayı duygu dolu anlar yaşadı.
Yaklaşık 40 dakika süren vakfe duasında Görmez, İslam coğrafyasındaki kan ve gözyaşının son bulmasını diledi.
Türkiye’nin birliğine ve dirliğine göz dikenlere fırsat verilmemesini isteyen Görmez, vakfe duasında şunları söyledi:
''Kandırılmış, beyinleri yıkanmış, dağlara çıkmış, kendi halkına ihanet ettiğini, kendi milletini arkadan vurduğunu fark etmeden eli silaha sarılmış insanlarımızı uyandır Allah’ım. Onları hain emellerine alet eden, huzurumuzu pusuya düşürmeye, vicdanımızı köreltmeye, beraberliğimizi sona erdirmeye çalışan cinayet şebekelerinin oyunlarını başlarına çevir Allah’ım.
Şehitlerimizi rahmetinle kucakla, bizleri onlarla cennetinde cem eyle ya Rabbi. Geride kalanlarına sabır ve metanet ihsan eyle. Gazilerimize acil şifalar ver. Kahraman askerimizi ve polisimizi her daim muzaffer eyle Allah’ım’’
"Kendimizi hesaba çekmedik"
Gıybet ve iftiraya bulaşıldığına işaret eden Görmez, ''İslam’ı yaşamaya ve yaşatmaya çalışan kimseler olmamız gerekirken, dinimizi sağlam kaynaklardan öğrenmedik, kendimizi hesaba çekmedik. Birbirimize kin güttük, nefret duyduk, üstünlük tasladık, buğzettik, ihanet ettik, doğruluktan ayrıldık, şefkat ve merhametten uzaklaştık, fitne ve fesat girdabına sürüklendik, cehalet ve tefrika bataklığına saplandık, parçalandık, zayıfladık, eridik. İtiraf ediyoruz. Bizleri affeyle Allah’ım.''
''Denizlerimiz mülteci mezarlığına döndü''
Görmez, hacı adaylarının gözyaşlarına hakim olamadığı vakfe duasını şöyle sürdürdü:
‘’Bizim vatanımız bir hicret yurduna, denizlerimiz mülteci mezarlığına döndü. Zorbalıktan kaçarak şefkatimize sığınan, şiddetten kaçarak merhamet uman, savaştan kaçarak barışa koşan, hayatta kalabilmek için yardımımıza muhtaç olan muhacirlerin sen yardımcısı ol. Onları bağrına basan milletimize ve devletimize zeval verme. Bencillik kabuğunu kıran, kardeşlerine gönlünü açan, huzurunu ve ekmeğini paylaşan halkımızı kıyamete kadar her türlü şerden, afet ve beladan muhafaza eyle. İslam’ın ve insanlığın hayrına olan bütün işlerimizde devlet ve milletçe bizleri muvaffak eyle Allah’ım.
Dünyanın her neresinde olursa olsun ezilen, üzülen, horlanan, işkence gören, açlık, kıtlık ve sefalet çeken mazlumlara, biçarelere imdat eyle, himmetini, yardımını üzerlerinden esirgeme Allah’ım! Bizlere de kardeşlerimizin halini anlayabilmeyi nasip eyle! Onların derdiyle hemhal olmayı, zulme uğramışların haklarına dikkat kesilmeyi, maddi ve manevi her türlü desteğimizi Senin rızandan başka karşılık beklemeksizin kardeşlerimize sunmayı nasip eyle Ya Rabbi.’’
Aylan bebek
Hiç günah işlememiş, masum yavrularla Arafat’a geldiğini vurgulayan Görmez, ''Açgözlüler yüzünden çocukların aç kalmadığı, Aylan bebeklerin minik bedenlerinin deniz kıyılarına vurmadığı bir dünyada yaşamayı, o dünyayı kurmayı bizlere lütfeyle Ya Rabbi'' dedi.
Mescid-i Aksa’yı postallarıyla çiğneyenler
Mescid-i Aksa’da yaşananlara da vurgu yapan Görmez, ‘’Müslümanların harim-i ismetini yok sayanları, Mescid-i Aksa’yı postallarıyla çiğneyen, ibadet edenleri dağıtan, küçücük çocukları tutuklayanları, iktidar ve kuvvetiyle, silah ve teknolojisiyle kan ve gözyaşı akıtanları sana havale ediyoruz. Tazecik yüreklere korku salan, anneleri gözyaşına boğan, babaları zindanlarda çürütenlere hak ettikleriyle muamele eyle Allah’ım! Alem-i İslam’ı bu zulümden Sen kurtar, bundan kurtuluşun yollarını bize göster Allah’ım’’ yakarışında bulundu.
Allah’tan dünyayı kana bulayan ve ateşe atan ırkçılık ve ayrımcılıktan, insanlığı aç ve yoksul bırakan sömürgecilikten, azgınlaşan ve şımaran iradelerden, hak-hukuk tanımayan zulüm ve haksızlıklardan muhafaza etmesini isteyen Görmez, ‘’Allah’ım! Bizleri, onların zulmüne ortak olan, mazlumların ahını alan, Firavun’a benzeyen cahil ve zalimlerden eyleme Ya Rabbi’’ yakarışında bulundu.
"Arafat’ta sana yalvaran diller"
İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşlarının durmasını da dileyen Görmez, duasını şöyle tamamladı:
‘’Vakfe duasının kabulünü Yüce Kur’an’ın hürmetine, Kabe’nin hürmetine, Resulü’nün hürmetine, Arafat’ta sana yalvaran diller hürmetine İslam coğrafyasında akan kan ve gözyaşlarının durmasını, bütün kardeşlerimizin huzur ve güven içinde nice bayramlara ulaşmalarını Sen nasip eyle Allah’ım!
Hac farizasını ifa etmek üzere yola çıkan, ancak Arafat’a ulaşamadan vefat eden, hassaten vinç kazasında hayatlarını kaybeden kardeşlerimize de rahmetinle muamele eyle! Sen onların haclarını da yapılmış kabul eyle.
Bizlere de haccımızın kalan menasikini, kazasız belasız, elemsiz kedersiz tamamlayarak yurdumuza, yuvamıza salimen ve ganimen kavuşmayı nasip eyle Allah’ım!
Hac ibadetinde görev alan bütün kardeşlerimizin işlerini asan eyle Allah’ım. Rızası yolunda hizmet edebilmeyi kendilerine nasip eyle Allah’ım.
Evimize döndükten sonra da yeni bir aşk, ihlas ve samimiyetle hayatımızı sürdürebilmeyi bizlere nasip ve müyesser eyle. Arafat’ta arınan yüreklerimizi tertemiz tutabilmeyi bizlere ihsan eyle. Bizlere hacı olmayı nasip ettiğin gibi ömür boyu hacı olarak kalmayı da nasip ve müyesser eyle Allah’ım! Katından indireceğin her türlü hayra öyle muhtacız ki! Bizi hayırsız, bereketsiz, yardımsız, inayetsiz bırakma Allah’ım.
Haccı sadece geçmişimi temizlemek değil geleceğimizi inşa etmek için bir vesile olarak görelim. Arafat’ı milat bilelim, bugünden önce ve bugünden sonra diye ömrümüze işaret koyalım. Bundan böyle yolumuzu ve yönümüzü şaşırtma! Kalplerimizi doğruluktan, haktan ve hakikatten ayırma Allah’ım! Hata, kusur ve aşırılıklarımızdan dolayı Sen bizleri yakma Allah’ım! Bizleri nimetlerine şükreden, takdirine rıza gösteren, bela ve musibetlere sabreden, korktuklarından emin, umduklarına nail olan bahtiyar kullarından eyle Allah’ım.’’
Müzdelife ve Mina
Arafat’taki milyonlarca hacı adayı, akşam vakti Müzdelife'ye hareket edecek. Burada da akşam ve yatsı namazlarını yatsının vaktinde (cem-i tehir) kılacak hacı adayları, haccın vaciplerinden Müzdelife vakfesini de yaptıktan sonra toplu halde Mina'ya geçecek.