TÜRKİYE
Valilere ''Hz. Ömer olun'' talimatı!
-
İçişleri Bakanlığı Valiler Toplantısı için Ankara’da bulunan valilerle öğle yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet mekanizması içinde valilere düşen hayati role vurgu yaparak, “Her valimiz kendi şehrinin Hazreti Ömer’i olmalıdır. Devletin soğuk yüzünü değil, sıcak elini ve gülen yüzünü temsil etmelidir” dedi.
Valilerin, kendi şehirlerindeki resmî ve sivil tüm kuruluşlar arasında sağlayacakları koordinasyon, temin edecekleri uyumun çok önemli olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı şekilde, 81 vilayetimizde görev yapan valilerimizin, hem devlet politikaları, hem de hizmet standardı açısından koordinasyon ve uyum içinde hareket etmelerini önemli görüyorum. Devlet aygıtı, elbette her biri kendi görev alanında müstakil olarak çalışan, ama diğer unsurlarla da ahenk içinde hareket etmek mecburiyetinde olan bir mekanizmadır. Bu sistemin bir de ruhu vardır. O ruh, millete hizmet aşkıdır. Siz, milletle aranıza mesafe koyarsanız, millete tepeden bakarsanız, milletin derdine, sıkıntısına, talebine kulaklarınızı kapatırsanız, asla başarılı bir kamu görevlisi olamazsınız. Bu siyasetçiler için de, şimdi tabii biraz siyasetten kopuk gibi olsak da, aynen geçerlidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece rutin işleri yürüterek, sadece merkezden gelen emirleri yerine getirerek milletin gönlüne girmenin mümkün olmadığını belirtti.
“SADECE HİZMET ETMEK YETMEZ, ÖNEMLİ OLAN MİLLETİN GÖNLÜNE GİREBİLMEKTİR”
Valiler için hizmetin gerek olduğu, ancak bunun yeterli olmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Peki yeterli olan nedir? Yeterli olan milletin gönlüne girebilmektir. Eğer milletin gönlüne girebiliyorsanız, o zaman gereği de yeterli oluşu da yerine gelmiş demektir. Bunun için, gece-gündüz demeden, kar-kış demeden, her fırsatta, her vesileyle milletin içinde olmalısınız. Ama sadece siz değil, eşlerinizle beraber. Bazı valilerimiz bakıyorum, ya Ankara’ya ya İstanbul’a bırakıyor, kendisi de eğer Doğu, Güneydoğu oralardaysa hanımsız olarak, valilik yapıyor. Kusura bakmayın, böyle valilik olmaz. Bunu burada tekraren söylemek zorundayım. Çünkü halk valisini eşiyle beraber görmek ister. Bunu özellikle hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.
“MİLLET İLE İÇ İÇE OLUN; MİLLET İYİ BİR ÖĞRETMEN VE EĞİTMENDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilerin milletle iç içe olması, mahalle kahvesinde oturup oradaki insanlarla çay içip sohbet etmesi, tarlada çalışan rençberle, fabrikada çalışan işçiyle, şehrin arka sokaklarında maç yapan çocuklarla, hastalarla, yoksullarla, esnafla sohbet edip, onları dinlemesinin önemini vurgulayarak, şunları söyledi: “Milletin içinde olmayan, milletin derdini bilmez. Bu millet bizim ailemiz raporlar, rakamlar, istatistikler, brifingler elbette önemli. Ama bunların hiçbiri, insanlarla bizzat sokakta, işyerlerinde, evlerinde yaptığınız sohbetlerin, gözlemlerin, tespitlerin sahiciliğini, derinliğini size sunamaz. Her valimiz, kendi şehrinin Hazreti Ömer’i olmalıdır. Devletin soğuk yüzünü, demir yumruğunu değil; sıcak elini, gülen yüzünü, şefkatli kollarını temsil etmelisiniz. ‘Göz görmeyince gönül katlanır’ diye bir söz var. Bizzat yerinde görmediğiniz meselelere, kâğıt üzerinde ne kadar biliyor olursanız olun, tam manasıyla vakıf olamazsınız. Bunun için, milletle irtibatınızı asla koparmamalısınız. Ben 40 yılı bulan siyasi hayatımda, arada fasılalar da olsa, 20 yılı bulan kamu yöneticiliği hayatımda, ne öğrendiysem milletimden öğrendim. Millet iyi bir öğretmendir, iyi bir eğitmendir. Bu süreçteki tüm başarımı da milletimle olan irtibatımı sıkı tutmama borçluyum.”
“İNSANI İHMAL ETTİĞİNİZDE, DEVLETİ ZATEN AYAKTA TUTAMAZSINIZ”
Sürekli olarak, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ dediğin hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet, siz insanı ihmal ettiğinizde, devleti ayakta zaten tutamazsınız. İnsanın olmadığı yerde devlet olur mu? Bizim milletimizin devletine olan saygısı, bağlılığı, sadakati, ihtiyacı olduğunda devletinin onun yanında olacağını bilmesinden kaynaklanır. Bir milletin içine tefrika niye girer biliyor musunuz? Devlet, vatandaşını ihmal ettiği için girer. Sizin vatandaşın hayatında, gönlünde, umutlarında bıraktığınız boşluğu, gelir birileri doldurur. İşte o zaman devlet aygıtı teklemeye başlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihteki büyük liderlerin, halkla devlet arasındaki mesafeyi kapatma başarısını göstermiş kişiler olduğunu, her valinin, kendisinin oradaki vekili ve ilin lideri olduğunu söyledi.
“BAŞARINIZ, O ŞEHİRDE BIRAKTIĞINIZ HOŞ SADA İLE ÖLÇÜLÜR”
Devleti temsil etmenin sadece, onun yetkilerini kullanmakla olamayacağını, devleti temsil etmenin, asıl milletin gönlünü kazanmakla mümkün olduğunu olacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilere, “Başarınız o şehirde bıraktığınız hoş sada ile ölçülür. ‘Bir zaman bir valimiz vardı, burada nelere yaptı. Geldi bizimle birlikte, evimizde çayımızı içti, evimize geldi yer sofrasında yemeğimizi yedik… Evde otlu peyniri yedi…’ bunu demesi lazım. Eğer vatandaş bunu diyorsa, o 10 üzerinden 10’dur. O not çok önemli. Valilik, standart memur anlayışıyla yürütülebilecek bir görev değildir. Yaptığınız hizmetler ve kazandığınız gönüller, sizi hayatınız boyunca takip etmeli. Bulunduğumuz makamlar mazeret değil, icraat makamıdır. Mevzuat maharete mani değildir. İstidat imkânı aşar. Bunu başarabilen tüm valilerimizi kutluyorum. Bunu temin edememiş olan valilerimizin de, şöyle şapkayı önlerine koyup bir düşünmeleri lazım. Nerede eksik yaptıklarını, nerede hata yaptıklarını görmeleri ve süratle bunun telafisi yoluna gitmeleri lazım. Ben, buradaki her bir arkadaşımın bu anlayışla hizmet ettiğine inanıyor, kendilerinden bunu bekliyorum.”