GÜNCEL
'Türkiye’de yaşananların Batı'da yansıtılış biçimi akıl almaz'
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Yeneroğlu, "Darbe teşebbüsünün ardından, Türkiye’de yaşanan hadiselerin Batı'da yansıtılış biçiminin akıl almaz, çoğunlukla düşmanca, hatta kin dolu olduğu görülmektedir." dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, darbe teşebbüsünün ardından Türkiye’de yaşanan hadiselerin Batı'da yansıtılış biçiminin akıl almaz, çoğunlukla düşmanca, hatta kin dolu olduğunun görüldüğünü kaydetti.
Yeneroğlu, "15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından Batı'da devam eden yayınlar" hakkında yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa’da bazı kesimler arasında yürütülen Türkiye karşıtı kampanyanın doruk noktasına ulaştığını bildirdi.
Önlenen darbe girişiminin ardından Türkiye demokrasisinin işlerliğinin Batı medyasında bir takım kanaat önderlerince tartışılmasının, halihazırda siyasetçilerin yaptıkları açıklamalardan dolayı gergin olan Türkiye-Avrupa ilişkisini yeni bir kriz ortamına doğru taşıdığını belirten Yeneroğlu, "Öncelikle sorgulanması gereken, medyada görünür olan aktörlerin kendi demokrasi anlayışlarıdır." ifadesini kullandı.
Yeneroğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
"Darbe teşebbüsünün ardından Türkiye’de yaşanan hadiselerin Batı'da yansıtılış biçiminin akıl almaz, çoğunlukla düşmanca, hatta kin dolu olduğu görülmektedir. Odaklanılması beklenen darbe girişiminin bizatihi kendisi gündemden düşürülerek yaşananlar adeta, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtı bir karalama kampanyasına dönüştürülmüştür. Türkiye halkı ve seçilmişlerin darbe girişimi karşısında verdikleri demokrasi mücadelesinin kamuoyuna aktarılmaması hayret vericidir.
Örneğin, bu bağlamda Türkiye’de yaşananların Kuzey Kore’deki totaliter rejim ve Nazi cinayetleri üzerinden kıyas yapılarak ele alındığı Alman kamuoyunda Türkiye ile dayanışmanın aşağılanması, ayrıca Avusturya örneğinde olduğu gibi oturma iznine yönelik hukuki tehditlerin gündeme getirilmesi ve Türk kökenlilerin görüşleri nedeniyle dışlanması, mevcut krizi daha tehlikeli boyutlara taşımaktadır. Aynı şekilde dini cemaatlere hangi konu ve dilde vaaz verileceği veya Türkiye’deki darbe girişiminde hangi tarafta yer alınması gerektiğinin açıkça dayatılması bardağı taşıran son damladır. Bu antidemokrat tutumun düşünce özgürlüğüyle bağdaşmadığı açıktır."
Mustafa Yeneroğlu, yaşanan gerçekliklere bu denli kör kalınmasının asla kabul edilebilir bir durum olmadığını, sivrilen ve saygısızlığa varan görüşlerin artık muhatap alınamayacak bir seviyeye geldiğini kaydederek, "Batı medyasının büyük ekseriyeti üç maymunu oynasa da siyasi, ideolojik, dini ve etnik kimlikleri bir tarafa bırakıp darbecilere karşı ortak mücadele veren ve neticesinde demokrasisine sahip çıkan Türkiye halkı zaferini kutlamaktadır." ifadesine yer verdi.