TÜRKİYE
“Türkiye, Afrika’nın sesi olmaya devam edecek”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Tanzanya iş forumunda konuştu. Erdoğan, "Biz diyoruz ki, gelin tüm dünya birleşelim, dünya 5'ten büyüktür diyelim, BM'nin 193 üyesi arasında herkes daimi üyeler arasında dönerli bir şekilde yerini alsın ve orada hepsi temsil yetkisine sahip olsun. Geçici ve daimi üyeler bu ayrım kalksın. 2 yıl 20 üye görev yapsın, ondan sonra diğerleriyle devam. Bunu yapmaya mecburuz." dedi.
Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika’nın, Afrikalı kardeşlerimizin sorunlarına buralara has çözümler bulunması için gayretlerimiz sürecektir. Sadece Afrika’nın sesi olmakla kalmıyoruz. Türkiye, diplomatik desteğin yanında Afrika’ya yapılan teknik ve insani yardımlarda da en ön sıralarda yer alıyor. Zira biz, paylaşmanın bereketine inanan insanlarız” dedi.
Konuşmasına Tanzanya Devlet Başkanı Magufuli’ye şahsı ve heyetine gösterdiği ilgi ve konukseverlik için teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karibu” diyerek kendilerini muhabbetle bağrına basan tüm Tanzanyalı dostlarına şükranlarını sundu.
Tanzanya temasları sırasında Devlet Başkanı Magufuli ile verimli ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede alınan kararların ve imzalanan anlaşmaların her iki ülke arasında dostluğun daha da ileriye taşınması bakımından son derece önemli olduğunun altını çizdi.
“SAĞLIKLI BİR KALKINMA İÇİN İSTİKRAR VE GÜVEN ŞARTTIR”
Tanzanya ile siyasi ilişkilerin 2009 yılında Türkiye’nin Darüsselam Büyükelçiliği’nin tekrar açılmasıyla birlikte istikrarlı bir şekilde gelişmeye başladığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tanzanya’nın Ankara’da büyükelçiliğini pek yakında açacak olması, inşallah bu ilişkileri daha da güçlendirecektir. Bu olumlu siyasi ortamın ülkelerimiz arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilere layıkıyla yansıtılmasının zamanı çoktan gelmiştir. Sayın Magufuli’nin liderliğinde geçen yıl göreve başlayan 5. Hükümetin attığı cesur adımlar, ülkenin kalkınması ve sanayileşmesi yönündeki kararlılığı gerçekten takdire şayandır. Bu politikalar, Tanzanya’da var olan istikrar ortamına çok ciddi katkılarda bulunuyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin gelişmesi, sağlıklı bir kalkınma ve sanayileşme zemininin tesisi için istikrar ve güvenin şart olduğunu belirterek, istikrar ve güvenin olmadığı bir ülkede kalkınmadan bahsedilemeyeceğini söyledi. Doğu Afrika Birliği’nin merkezi olan Tanzanya’da bu iki unsurun da var olmasının, iş çevreleri bakımından hayati önem taşıdığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi son yıllarda artmış olmasına rağmen mevcut tablo, karşılıklı potansiyelimizi yansıtmaktan uzaktır. Az önce Sayın Başkan ifade ettiler, Tanzanya doğal kaynakları itibariyle, maden ve doğalgaz rezervleriyle öne çıkan bir ülkedir. Altınıyla, elmasıyla tüm bu madenleriyle öne çıkan bir ülkedir. Bu bakımdan büyük bir potansiyele sahiptir. Türkiye ise ekonomik alanda yaptığı atılımlarla, gerçekleştirdiği reformlarla dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer almaktadır. İki ekonominin birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu görüyoruz. Artık G-20 ülkeleri arasında yer alan Türkiye’nin inanıyorum ki Tanzanya’da yapabileceği kazan-kazan esasına dayalı çok şeyler vardır. Her şeyden önce birbirimizi insani güçler noktasında tamamlayacak potansiyele sahibiz.”
“FARKLI ALANLARDAKİ BİLGİ VE TECRÜBEMİZİ TANZANYA İLE PAYLAŞABİLİRİZ”
Gerçekleştirdikleri Türkiye-Tanzanya İş Forumu’nun bu doğrultuda yeni fırsatlara, yepyeni açılımlara vesile olacağına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ziyaretimden çok kısa bir süre önce 11-12 Ocak 2017 tarihlerinde yapılan 2. Karma Ekonomik Komisyon toplantısı hedeflerimiz bakımından çok çok önemlidir. Bu toplantıda alınan kararların olumlu etkilerini önümüzdeki dönemde göreceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Tanzanya halkları arasında güçlenen dostluk ve iş birliği ilişkilerinin ekonomik alanda da hak ettiği düzeye ulaşmasını istediklerini vurguladı. İlişkilerin daha da güçlendirilmesi için üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Farklı alanlardaki bilgi, tecrübe ve donanımımızı Tanzanya ile paylaşabiliriz. G-20 üyesi olan Türkiye, Avrupa’nın altıncı büyük ekonomisidir. OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 2. ülke konumundadır. Sahra Altı Afrika ülkeleriyle ticaret hacmimiz 2000 yılından bugüne 10 mislinden fazla artarak 740 milyon dolardan 6 milyar dolara ulaştı. Kıtadaki toplam yatırımlarımız da aynı şekilde 6 milyar doları buldu. Türkler Afrika’da en çok yerel istihdam sağlayan yatırımcılar olarak biliniyor” ifadelerini kullandı.
“TANZANYALI İŞ ADAMLARINI TÜRK MUHATAPLARIYLA BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DAVET EDİYORUM”
Bugün Tanzanya ve Türk iş adamlarının bir araya gelmesinin, yatırımların artmasının, bunun yanında da istihdamın artması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tanzanyalı iş adamlarını Türk muhataplarıyla birlikte çalışmaya davet ediyorum. Gerek Türkiye’de, gerek Tanzanya’da ortak yatırımlar, hatta hatta üçüncü ülkelerde ortak yatırımlar yapmaya sizleri özellikle davet ediyoruz. Türk işadamlarına da Tanzanya’daki yatırım imkânlarını en iyi şekilde değerlendirmeleri çağrısında bulunuyorum. Tanzanya makamlarının Türk yatırımcılar için gerek kolaylıkları sağlayacağına, karar ve uygulama mekanizmalarını süratle işleteceklerine inanıyorum. Hükümetin öncelik verdiği enerji, altyapı, savunma sanayi, demiryolları, sağlık, tarım, turizm gibi pek çok alanda işbirliği imkânımız mevcuttur. Türk şirketlerinin tüm bu alanlardaki başarıları dünyanın her yerinde biliniyor. Birçok büyük şirketimiz Afrika’nın diğer ülkelerinde başarılı projelere imza atıyor. Tanzanya’da da bu alanlarda önemli işler yapacaklarına inanıyorum. Türk Hava Yolları’nın Darüsselam ve Kilimanjaro seferlerine geçtiğimiz ay Zanzibar’ı da eklemesi özellikle turizme çok ciddi katkılar sağlayacaktır. Ve bunun yanında tabii ki işadamlarımızın çok daha rahatlıkla Tanzanya’ya gidiş-gelişlerini kolay kılacaktır. Tanzanya, Afrika’nın çatısı Kilimanjaro’ya, tarihi ve tabii güzellikleriyle bölgenin incisi Zanzibar’a Viktoria ve Tanganyika gölleri gibi muhteşem hazinelere sahip bir ülke. Bu zenginliklerin Türk vatandaşlarıyla birlikte dünya tarafından daha fazla tanınması, bölgeye daha kolay ulaşılabilmesi gerekiyor” dedi.
Dünyanın ilk yedi havayolu arasında yer alan THY'nin, Türkiye'den Tanzanya'ya 'non-stop' gelme imkanına sahip bir filosunun olması sebebiyle de gidiş gelişlerin çok daha rahat olacağını bildiren Erdoğan, "Bizim ülkemiz de Asya ve Avrupa kıtasını birleştiren İstanbul Boğazı başta olmak üzere, her köşesine yayılmış olan binlerce yıllık tarihi eserleriyle adeta bir açık hava müzesidir. Türk Hava Yolları seferlerinin ülkemizin güzelliklerinin de buralarda bilinmesine yardımcı olacağına inanıyorum" diye konuştu.
“DÜNYANIN 5’TEN BÜYÜK OLDUĞU GERÇEĞİNİ DİLE GETİRMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”
“Türkiye çok taraflı platformlarda Afrika’nın sesi olmaya ve küresel yapılarda daha fazla temsil edilmesini sağlamak için çaba göstermeye devam edecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Dünyanın 5’ten büyük olduğu gerçeğini dile getirmeyi sürdüreceğiz. Dünyayı 5 ülkenin iki dudağı arasına terk edemeyiz. Dolayısıyla dünyada daimi üyelerin içerisinde Türkiye de olacak, Tanzanya da olacak. Güney Afrika da olacak, her kıtadan temsilcilerin olacağı, her inanç grubundan ülkelerin daimi üyeler arasında yer alacağı bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi teklif ediyorum ve bunu dünyanın her yerinde dile getiriyorum. Çünkü Birleşmiş Milletler şu anda adil değil. Adil olmadığı için de bakın Orta Doğu’da krizler bitmiyor. Ve Orta Doğu hala kan gölü halinde Peki, Afrika’da diniyor mu? Afrika’da da dinmiyor, Afrika’da da aynı bu şekilde bu sıkıntılar devam ediyor. Yıllarca şu Afrika Allah aşkına sömürülmedi mi ya? Bu Afrika’nın altını, elması, bakırları bunlar buralardan sömürülüp alıp götürülmedi mi? Köle ticareti buralardan yapılmadı mı? Öyleyse, acaba bütün bu olaylara sessiz kalmadılar mı? Kalkıp da buralara el attılar mı, ne oluyor dediler mi? Hayır, hiçbir zaman demediler. İşte biz artık diyoruz ki; gelin tüm dünya birleşelim ve dünya 5’ten büyüktür diyelim. Bütün Birleşmiş Milletler’in 193 üyesi arasında herkes Birleşmiş Milletler daimi üyeleri arasında dönerli bir şekilde yerini alsın ve orada hepsi de temsil yetkisine sahip olsun. Geçici üyeler, daimi üyeler, bu ayrım kalksın. Hepsi daimi üye olarak dönüşümlü bir şekilde, 20 üye mi olacak 20 üye, 2 yıl 20 üye görev yapsın, ondan sonra 10’u değişsin diğer 10’uyla devam, ondan sonra bir diğer 10’u değişsin diğerleriyle devam, bunu yapmaya mecburuz. Bunu yaptığımız anda göreceksiniz dünyanın kaderi çok daha farklı bir şekilde değişecektir.”
“BİZ, PAYLAŞMANIN BEREKETİNE İNANAN İNSANLARIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika’nın, Afrikalı kardeşlerimizin sorunlarına buralara has çözümler bulunması için gayretlerimiz sürecektir. Sadece Afrika’nın sesi olmakla kalmıyoruz. Afrika ülkelerinin sorunlarına en iyi çözümün dışarıdan değil yine bu topraklardan çıkacağına inanıyoruz. Uluslararası toplumun da bölgesel kuruluşları bu yönde desteklemesi gerekiyor. Türkiye diplomatik desteğin yanında Afrika’ya yapılan teknik ve insani yardımlarda da en ön sıralarda yer alıyor. Zira biz, paylaşmanın bereketine inanan insanlarız” dedi.
Şu anda dünyada en az gelişmiş ülkelere destekte birinci sırada Amerika, ikinci sırada İngiltere, üçüncü sırada Türkiye’nin bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat milli gelire oranla hesapladığımızda, birinci sırada Türkiye, ikinci sırada Amerika var. Ülkemizin insani kalkınma yardımlarını yürüten TİKA Darüsselam Ofisini geçtiğimiz yıl faaliyete geçirmiştir. Bundan sonra TİKA aracılığıyla Tanzanya’nın ihtiyaçları doğrultusunda yeni projeleri daha aktif olarak hayata geçireceğiz. Şunu burada bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum: Bizim ecdadımızın Afrika’daki bin yıllık tarihinde asla sömürgecilik lekesi yoktur. Tarihte 3 kıtaya yayılan devletler kuran atalarımız, ne burada, ne diğer bölgelerde emperyalist amaçlarla kesinlikle hareket etmemiştir. Türk milletinin Afrika’ya olan ilgisi çıkara değil, gönül bağlarına dayanıyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de bizler imar etmenin, ihya etmenin ve paylaşmanın peşindeyiz. Bakınız, bugün Afrika’nın 54 ülkesinden 4500 öğrenci ülkemizin farklı üniversitelerinde eğitim-öğretim görüyor. Bu öğrencilerimizin tüm masrafları Türkiye burslarıyla ülkemiz tarafından karşılanıyor. Ayrıca, doğrudan Yüksek Öğretim Kurumumuzun, Diyanet Vakfımızın verdiği burslar var. Aynı şekilde AFAD ve TİKA gibi resmi kurumlarımız, Kızılay başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşumuz kıtanın farklı bölgelerinde kalkınma yardımı ve insani yardım faaliyetlerini de sürdürüyor. Her zaman söylediğimiz gibi, Afrika’yla ilişkilerimize kazan-kazan felsefesiyle yaklaşıyoruz. Afrika’nın gelişmesini ve kalkınmasını arzu ediyor, bunun için de imkânlarımızı seferber ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“FETÖ YALNIZCA TÜRKİYE İÇİN DEĞİL, FAALİYET GÖSTERDİĞİ TÜM ÜLKELER İÇİN BİR TEHDİTTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 15 Temmuz’da menfur bir darbe girişimine maruz kaldığını, bu darbe girişiminin arkasında da FETÖ terör örgütünün bulunduğunu belirtti.
FETÖ’nün insani yardım, eğitim, ticaret gibi kavramların arkasına saklanarak dünyanın farklı bölgelerinde etkinlik kazandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Şunu açık bir şekilde ifade etmek isterim: FETÖ yalnızca Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için bir tehdittir. Bu sinsi terör örgütünün Tanzanya’da da uzantıları olduğunu biliyoruz. Tanzanya’daki yapılanmalarına ilişkin gereken önlemleri dostum Cumhurbaşkanı Magufuli’yle birlikte ele aldık. Benim sizden bir ricam olacak, adının içinde Türkiye geçen ve bizimle hiçbir bağları olmayan, büyükelçiliğimiz tarafından tanınmayan herhangi hiçbir kuruluşa, özellikle de iş adamları derneklerine itibar etmeyin, çünkü bizim yasalarımız bunları tanımıyor, bunu bilmenizi isterim. Ve dünyanın şu anda en büyük belası terördür, dolayısıyla bu teröre karşı hep birlikte önlem almalıyız. Ve bunların yumuşak terör, sert terör, sakın ha bu oyuna gelmeyiniz. Çünkü 248 vatandaşımızı bunlar F-4, F-16 uçaklarıyla vurdular, helikopterlerle vurdular, tanklarla vurdular, toplarla vurdular, modern silahlarla vurdular, 2 bin 193 vatandaşımızı yaralayarak gazi yaptılar, genci-yaşlısı, kadını-erkeği, bunu yaptılar. Dolayısıyla bu şekildeki bir terör örgütüne yönelik inanıyorum ki, Tanzanya bundan sonraki süreçte çok daha farklı tedbirler alacaktır.”