Kanada, Vancouver’da çalışan Jeff Friesen isimli ödüllü fotoğrafçı, Kanada’nın güzelliğini anlatmak için trenle ülke çapında bir yolculuğa çıktı.

“Kanada’nın 8 bin km genişliğinde olduğunu düşünürsek, insanların kıyıdan kıyıya gezmesi inanılmaz bir şey” diyen Jeff Friesen kendisi de böyle bir yolculuk yapmanın hayalini kuruyormuş.

“Kanada kadar büyük bir ülkeyi anlamak zor. Bir bayrak bu kadar çeşitli ve uzak mesafedeki insanı nasıl sarabilir? Belki de benim denizden denize gezme dürtüm de buradan geliyordur.”

Ancak geleneksel yolların dışına çıkmayı seven ve bu yolculuğu bir fotoğraf çalışmasına dönüştürmek isteyen Friesen bakın nasıl bir yol bulmuş…

“Benim şehirlerarası keşfim trenle oldu ama tren beni bir yerlere götürmedi, ben onu götürdüm” diyen fotoğrafçı, görmek istediği yerlere minyatür bir tren götürmüş.

Freiser’ın treni bir poşete sığacak kadar küçük. Çünkü 1955 yılında yapılan efsanevi yolcu treni “The Canadian”ın minyatür versiyonu.

Araları ikişer cm’lik küçücük raylar üzerinde giden bu minyatür treninin yolcu koltuğuna ancak küçük bir sinek sığabilir.

“Ama yine de “The Canadian” ile gezmek oldukça yeni ve taze bir deneyim” diyor Friesen.

“Tren yolculuğu” hayalini minyatür trenini farklı şehirlerde fotoğraflayarak gerçekleştiren sanatçı, deneyimini şu sözlerle anlatıyor;

Minyatür treni kurmak aslında ilk aşamalarda oldukça zaman alıyor.

Frieser'a göre "yetişkinlerin nadiren ilgilendiği bir alan ama yaptıkça yeni bir bakış açısı kazandırıyor.”

“Bir çocuğun açık havada oynayışını izleyen herkesin bildiği gibi, ayağınızı bastığınız toprakta keşfe açık yepyeni bir dünya var.”