İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hollanda ile yaşanan diplomatik krize ilişkin olarak, "Biz sadece bugün tarihe, insanlığa karşı sınav veriyor değiliz. Karlofça'dan beri son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz. Biz Batı'ya benzemiyoruz; biz para, kelle hesabı yapmıyoruz. " dedi.
"SON 300 YILIN EN GÜÇLÜ DÖNEMİNDEYİZ"
"Biz sadece bugün tarihe, dünyaya ve insanlığa karşı sınav veriyor değiliz. Biz Karlofça'dan itibaren son 300 yılın en güçlü dönemindeyiz. Hamdolsun. Biz Selanik mübadelesinde de olayların doğru tarafında durduk. Anadolu'nun nasıl bütünleştiğini gösterdik. Balkanlardan nenelerini dedelerini, mallarını, birikmişlerini orada bırakıp Türkiye'ye gelenlere aynı kucaklamayı bu topraklar gösterdi. Siz yalnız, çaresiz değilsiniz dedi.
"SADECE MÜSLÜMAN OLMALARINDAN HINÇ ALMAK İSTİYORLAR"
Sadece Müslüman, sadece Türk olmalarından hınç almak istiyorlar. Bu bizim medeniyetimizin sınıfta kalmadığı bir sınavdır. Biz batıya benzemiyoruz. Kelle hesabı yapmıyoruz. Kuvvetli ve kudretli olmak ve biz dünyaya bu medeniyeti sadece kitaplarda yazılı bir medeniyet olmadığını göstermek istiyoruz. Bunun için bu mücadeleyi veriyoruz. 15 Temmuz'da sadece kendi cesaretimizle kurtulmadık. Bu sorumluluğu tarihin hiçbir döneminde kaçmayan tarafı olduğumuz için kazandık.
"BİZİ TERBİYE ETME ÇABALARINIZDAN SITKIMIZ SIYRILDI"
Bizi terbiye etmeye çalışmalarından, bize ayar vermeye çalışmalarından artık sıtkımızın sıyrıldığını ifade etmek istiyoruz.
Şuanda bize Ravza'da, Kabe'de dua edenlerin "Allah'ım şu Türkiye'ye yardım et" diyenlerin olduğunu bildiğimiz için bu ışığın gereğini bütün dünyada yerine getireceğimizi ifade etmek istiyoruz.
ARTIK PATRONUN DEĞİŞECEĞİ BİR FERYADIN PEŞİNDEN KOŞUYORUZ
15 Temmuz'da saat 20,00'da bir buçuk saat sonra bir hainin, alçağın, teröristin, meczubun talimatıyla birlikte F16'larla, tanklarla katliam yapmak isteyeceğini hiçbirimiz hesap edemezdik. Gezi olaylarından 1 gün önce 5 ağaç yüzünden ertesi sabah bu ülkenin evlatları birbirine düşürülecek desek kimse inanmazdı.
NEDEN?
Çünkü Türkiye tarihin en büyük adımlarını atıyordu. Bağımsızlığımızın 21. Asırdaki en büyük timsali olacak projeler gelmişti. İnsanlarımızın 5 yıldızlı hizmet gördükleri şehir hastaneleri, köprüler, barajlar, otoyollar çekinmeden yapılan üniversiteler havalimanları... Bunlar gelmişti.
50 gramlık oy pusulasının bir anlamı yoktur diyenler zihnini son 25-30 yıla bir gezdirin. Patronun her gün değiştiği IMF, medya patronu, Uluslararası kuruluşların sırayla patron olduğu ve millete ayar verdiği yıllar geçirdik.
İşte 16 Nisan için bizim haykırışımız budur. Patron bunlar değildir. Patron Millettir demek, diyebilmek için bu feryadın peşinden koşuyoruz...