• Paralel Devlet Yapılanması PDY, soruşturma ve incelemelerle deşifre olan eleman ve yapılarının yerini, geçmişi kendisi ile bağlantılı olmayan Türk vatandaşları ve Türkiye'nin yakın bağlarının olduğu milletlerle doldurmaya başladı.

TORONTO

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1 numaralı iç ve dış tehdidi haline gelen ve Paralel Devlet Yapılanması PDY ya da Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ olarak kayıtlara geçen yapılanma, varlığını devam ettirmek için yeni planlar uyguluyor. Türkiye'deki varlığı ve bağlantılarının aksine, yurtdışında daha rahat yapılanan PDY, dünya genelinde en köklü organizasyona ABD ve Kanada'da sahip. Kanada ve ABD'deki organizasyonunda şu an için sıkıntı yaşamayan Paralel Yapı, bu iki ülkede sahip olduğu avantajlarını, başka ülkeler için de genişletme çabasında.

-Afrika en önemli hedef

Afrika ülkelerindeki yapılanması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti girişimleri ile sekteye uğrayan PDY, yurtdışı by-pass operasyonunda da Kara Kıta'ya öncelik veriyor. Yapılanma içerisindeki örgütleri ve isimleri deşifre olan PDY, Somali, Sudan, Kamerun, Gana, Çad ve diğer Afrika ülkeleri için yeni isimler peşinde. Bugüne kadar Paralel Yapı ile ilgili görüntü vermeyen bazı işadamı ve kuruluşları perde gerisinde organize eden PDY, bu kişi ve kuruluşlar eliyle de Türk devletadamlarına ve diplomatlarına yanaşmaya başladı. Her konuda yardıma ihtiyacı olan Afrika ülkelerine, muhtelif konularda yardım kampanyaları düzenleyen yeni isimleri, daha önce yakınlık kurdukları Afrikalı devlet yöneticileri ile yakınlaştıran Paralel Yapı yönetimi, oluşmaya başlayan yeni düzen ile kendisine yeni bir koridor açmaya başladı.

-Pakistan ve Bosna kilit ülke

Türkiye'nin yakın ve tarihi sıcak bağları olan Pakistan ile Bosna, Paralel Yapı'nın yurtdışı by-pass operasyonunda iki kilit ülke konumunda.. Kurduğu işadamı dernekleri, vakıflar, yardım kuruluşları ve organizasyonları açığa çıkan Paralel Yapı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin diplomatik misyonlarında yeniden etkili olabilmek için, Pakistan, Bosna ve Somali gibi ülkelerin diplomat ve misyonlarını kullanıyor. Kısa adı FEBA olan Balkan Dernekleri Federasyonu başta olmak üzere, Bosnalı ve Pakistanlı diplomat, işadamı dernekleri ve organizasyonları, perde gerisinden Türk diplomatlarla yakınlaştıran Paralel Yapı, bu yakınlaşmalardan elde ettiği kazanımlarını, Türkiye ve başka ülkelerdeki sorunlarının çözümünde de kullanmaya başladı. Paralel Yapı'nın, Kanada ve ABD'de uyguladığı programlarında, Pakistan'ın Fethullah Gülen'i olarak bilinen Muhammed Tahir’ul Kadri'nin örgütünden de yararlandığı sanılıyor.

-Muhammed Tahir’ul Kadri kimdir?

Muhammed Tahir’ul Kadri, Pakistan’daki 2013 İmam Darbesi’nin lideri, Pakistan’ın “dinler arası diyalog,” “yüksek standartta eğitim” ve “İslam’ın ılımlı tonlarını güçlendirme” amacıyla 30 yıl önce yola çıkan ve 90 ülkedeki eğitim kurumu ve sivil toplum örgütleri ile geniş bir uluslararası ağa erişen Minhac’ul Kuran Vakfı'nın kurucusudur. 1989’da siyasete giren ve kısa süre vekillik yapan Kadri, 2005’te Kanada’ya yerleşerek tüm dünyadaki faaliyetlerini buradan yönlendirdi. Hükümete savaş açtı Kadri’nin Pakistan siyasetinde ön plana çıkışı 2010’da yayınladığı “Teröre karşı fetvalar” adlı 600 sayfalık külliyatı ile oldu. Bu noktadan sonra Batı’nın en saygın kuruluşları ve BM gibi uluslararası kuruluşların “dini boyutunda” aranan isimlerden biri haline geldi. Bu noktadan sonra Pakistan siyaseti ile ilgili açıklamalar yapmaya başladı. Kadri’yi önemli kılan olay ise 7 yıl aradan sonra Kanada’dan “bir anda” Lahore’a geri dönme kararıydı. Aralık 2012’de Lahore’a dönen Kadri’nin ilk işi “hükümete savaş açmak” oldu. “Bir milyon yürüyor” kampanyası ve 10 bin destekçisiyle Pakistan Meclisi önünde kamp kuran Kadri, “Meclis yoktur; yağmacı ve hırsızlar vardır. Siyaset yoktur; oligarşik düzen vardır. Tüm siyaset yalnızca iki aile (Şerif ve Butto Aileleri) tarafından gasp ediliyor” diyerek Meclis’ten siyasi değişim, şeffaf bir seçim reformu istedi. 4 günün sonunda Pakistan Hükümeti “Deklarasyon” yayınlayarak anlaşmaya varmış göründü. Ancak 5 ay sonraki seçimleri Nevaz Şerif kazandı. Böylece siyaset Kadri’nin hareketini boşa çıkardı. Yaşananların gölgesinde, Pakistan halkı da, Tahir’ul Kadri’nin Pakistan Ordusu ile olan ilişkisini sorgulamaya başladı. Bu sorgulamada Kadri’nin Pakistan ordusu ve Pakistan yargısı arasındaki paralel ilişkiler etkili oldu. Gerek Kadri’nin “ortaya çıkan” ses kayıtlarıyla milletvekilliği döneminde ordunun siparişiyle mimarlığını üstlendiği “dine hakaret yasasını” kaleme almış olması, gerekse 2013 yılı başlarında gerçekleştirilecek olan genel seçimleri erteletmek istemesi, Kadri’nin Kanada’dan dönüşünün Pakistan Ordusu ile irtibatlı gerçekleştirilmiş ve milli iradeyi sekteye uğratmayı hedefleyen bir adım olduğunu ortaya koydu. Partiler ortak duruş sergiledi Kadri ile imzalanan anlaşmanın daha sonra pratikte uygulanmadı, seçimler planlanan tarihte gerçekleşti. Pakistan normal siyasi hayatına devam etti. Bu tecrübeden ders alan Pakistan’daki iktidar ve muhalefet partileri aralarındaki farklılıarı bir yana bırakarak şimdiki Başbakan Nevaz Şerif’in Lahore’daki evinde 16 Ocak’ta bir araya gelerek “siyasete dışarıdan müdaheleye karşı” ortak bir duruş benimsediler. Tüm partiler Kadri’ye ülkenin istikrarına yönelik saldırılarını durdurmasını, istiyorsa seçimlerde aday olup şansını denemesi tavsiye ettiler.

-Seçim sonuçları ile rahatladılar

Öte yandan PDY ya da FETÖ ile mücadelede ciddi geçen son 1 yılın ardından, 7 Haziran Seçimlerinin sonuçları ile rahatlayan Paralel Yapı, ortaya çıkan siyasi durumu da ciddi şekilde değerlendirme peşinde.. AK Parti'nin 13 yıllık tek başına iktidarı döneminde önce ''tarafsız'' kalmayı yeğleyen, sonra devletten yana ama ketum bir tavır alan resmi görevlilerin bir kısmı, seçimler sonrası rahatlamış görünüyor. Kanada'da Pakistanlı ve Somalili diplomatlar ile yakın ilişkiler içinde olan bazı resmi görevlilerin, seçimlerden sonra PDY taraftarlarına daha açık yakınlık gösterdikleri ileri sürülüyor. Pakistan diplomatik misyonu ile Pakistanlı işadamlarına destek veren bu resmi görevlilerin, iki ülke arasında ne tür bir yakınlaşmayı sağladıkları ise merak konusu. Öte yandan Paralel Yapı'nın Kanada'daki işadamı, ticaret ve diğer organizasyonlarının, Pakistanlı diplomat ve kuruluşlarla yakın ilişki içinde oldukları biliniyor.