GÜNCEL
Orlando saldırısında sis perdesi aralanıyor..
Orlando'daki gece kulübü baskınında 49 kişiyi öldüren Ömer Metin'in iddia edildiği gibi DAEŞ'in "Yalnız Kurdu" olmadığı anlaşıldı.
ABD'nin Orlando kentinde pazar günü yaşanan silahlı saldırıda 1'i saldırgan olmak üzere 50 kişi hayatını kaybetmişti. Amerikan tarihinin en kanlı silahlı saldırısı olarak kayıtlara geçen eylem, Afgan kökenli ABD vatandaşı Ömer Metin tarafından gerçekleştirilmişti.
Eski eşi Ömer Metin'le ilgili olarak "bipolar" dengesizliği olduğunu ve silah taşıma ruhsatı olan eski bir güvenlik görevlisi olduğu bilgisini verdi. Eski eş, saldırganın cinsel tercihiyle ilgili ifşaatta da bulundu.
'YALNIZ KURT' DEĞİLMİŞ
Saldırının hemen ardından akla ilk gelen, eylemin bir terör saldırısı olduğu, bunun da El Kaide ve DAEŞ gibi terör örgütleri tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğiydi. Saldırıyı DAEŞ'in üstlendiği de iddiası medyada yer aldı. Saldırganın herhangi bir örgüt bağlantısı olup olmadığı henüz netleşmeden, bu yönde haber ve yorumlar internet sitelerinde yer aldı. Ömer Metin'in radikal söylemlerden etkilenmiş bir "yalnız kurt" olması ihtimali de dillendirilmişti.
SİS PERDESİ ARALANIYOR
Olayın üzerinden yaklaşık 48 saat geçtikten sonra sis perdesi yavaş da olsa aralanmaya başladı. Federal Soruşturma Bürosu (FBI), bir örgüt bağlantısının tespit edilmediğini açıkladı. FBI Direktörü James Comey, eşcinsellerin gittiği gece kulübüne düzenlenen saldırının ABD dışından yönlendirildiğine ilişkin hiçbir bulguya rastlamadıklarını açıkladı. Comey, saldırgan Ömer Metin'in “herhangi bir terör ağından emir aldığı“ yönünde de işaret bulunmadığını vurguladı.
DAEŞ 'HALİFELİĞİN ASKERİ' DEMİŞTİ
Saldırı sırasında Ömer Metin'in polisi arayarak DAEŞ lideri Ebubekir Bağdadi’ye bağlı olduğunu söylediği belirtilmişti. DAEŞ de 29 yaşındaki Metin’i “Halifeliğin Askeri“ olarak adlandırmıştı. FBI Müdürü James Comey, Başkan Obama ile buluşmasından sonra yaptığı açıklamada, Afgan asıllı göçmen bir ailenin çocuğu olarak New York’ta doğan Metin'in internet üzerinden radikalleştiği ihtimalinin güç kazandığını açıklamıştı. Comey, saldırganın “eşcinsel fobileri olan fanatik“ eğilimlerinin bu eylemde nasıl bir rol oynadığının da araştırıldığına işaret etti.
OBAMA: DAEŞ BAĞLANTISINI GÖSTEREN DELİL YOK
ABD başkanı Barack Obama da dün Orlando kentindeki bir eşcinsel kulüpte 49 kişiyi öldüren saldırganın DAEŞ örgütüyle bağlantılı hareket ettiğine dair bir delil olmadığını, olayın bir "terör saldırısı" olarak değerlendirildiğini ifade etmişti.
O GECE KULÜBÜNE BİRÇOK KEZ GİTMİŞ
Bu arada saldırganın “Pulse“ adlı daha çok eşcinsellerin gittiği gece kulübünü sıkça ziyaret ettiği de ortaya çıktı. Bir görgü tanığı Ömer Metin'i birçok kez bu kulüpte gördüğünü anlattı. Başka görgü tanıkları da Ömer Metin’in eşcinsellerin tercih ettiği bir randevu uygulaması olan "Dating-App"i kullandığını belirttiler.
FBI'dan bu açıklama yapılırken Ömer Metin'in gay olduğu öne sürüldü. Daily Mail'in haberine göre, Metin'in eski eşi Sitora Yusufiy'nin Brezilyalı nişanlısı Marcio Dias, Orlando'daki gece kulübünü kana bulayan saldırganın eşcinsel olduğunu iddia etti.
Brezilya televizyonuna konuşan Dias, "Sitora bana Omer Metin'in gay eğilimleri olduğunu söyledi. Babası da oğlu için birçok defa 'gay' demiş" ifadesini kullandı.
TRUMP'IN ELİNE MALZEME
Gece kulübündeki saldırıda 49 kişiyi katleden Ömer Metin, gay olsun ya da olmasın, katliam, Cumhuriyetçi aday Donald Trump'a büyük bir malzeme verdiği kesin. Saldırının ardından Trump ile Demokrat aday Hillary Clinton arasında başlayan atışma, ABD başkanlık seçimlerine de damgasını vuracağa benziyor. Konuyla ilgili olarak bugün Sabah Gazetesi'nden Burhanettin Duran "Orlando Saldırısının Muhtemel Etkileri" başlıklı yazısında Trump, "Hem Başkan Obama'nın istifasını hem de H. Clinton'un başkan adaylığından çekilmesini istedi. Trump, "radikal İslam'ın kadınlara, eşcinsellere, Yahudilere, Hıristiyanlara ve tüm Amerikalılara nefret dolu" olduğu iddiasını "ABD'yi yeniden büyük yapma" hülyasına bağlayıverdi.
Bu söylem Müslümanları hem nefret hem de terörle suçlayan bir formül üzerinden gidiyor. Ve Amerikalı olmanın tam karşısına yerleştiriyor."değerlendirmesinde bulundu.
'FATURA YİNE DE MÜSLÜMANLARA KESİLECEK'
Almanya'da yayınlanan Nürnberger Nachrichten adlı gazetenin yorumunda ise şu görüşe yer verildi: “Şimdiye kadar eylemcinin cihatçılar tarafından eğitildiğine dair bir kanıt yok. Ancak bu durum konuyu Amerikalılar açısından kolaylaştırmıyor, aksine zorlaştırıyor. Çünkü anlaşılan şu ki, camilerde nefret dolu vaazlar veren imamların beyin yıkama faaliyeti olmadan da saldırganlar yetişebiliyor. Orlando'daki kan gölü çok sayıdaki Amerikalının Müslüman hemşehrilerine karşı duyduğu güvensizlik duygularını daha da artıracak gibi görünüyor. Birçokları Müslümanlar arasında fark gözetmeyecek. Yine birçokları eylemi düzenleyen kişinin dengesiz olduğunu ve ilaç aldığını dikkate almayacak. Bu eylemin ve bundan önceki diğer bazılarının faturası Amerikalı Müslümanlara çıkartılacak.”